Pamukkale Üniversitesinin (PAÜ) kafeterya ve kantininde görev yapan işçilerin 8 Kasım 2024’te başlayan grevi devam ederken, yetkili sendika Türk Sağlık-İş’ten “Rektörlük yetkililerinin görüşmelerdeki tutumları, çözüm üretmekten çok oyalamayı hedeflemektedir. Buradan yönetime sesleniyoruz diyalog yolu ile çözüm üretelim, aksi takdirde yaşanacaklardan sizler sorumlu olacaksınız” açıklaması geldi.
Türk Sağlık-İş İzmir şube başkanları Özgür Arslan ve Erhan Er , sendikanın Denizli İl Temsilcisi Zeki Kılıç, hastane baştemsilcisi Eren Er, temsilciler Halil İbrahim Demiray, Mehmet Yüksel, Emine Bakır, Önder Coşkun Türk-İş Denizli il temsilcisi Yakup Çetin ve sendika üyelerinin katılımıyla PAÜ Hastanesi önünde işçiler eylem yaptı, basın açıklamasında bulunuldu.
Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası ile PAÜ Rektörlüğü arasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 20 Aralık 2024’te başladığı anımsatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Rektörlük yetkilileriyle henüz 2 oturum gerçekleştirebildik. Toplu iş sözleşmesi görüşmeleri için gerçekleştirdiğimiz randevu taleplerimizin, yazışmalarımızın cevapsız, ilgisiz kalması, yetkililerin umursamaz ve pazarlıkçı tavırları bugün bu açıklama için bizleri burada toplamıştır.
Bugün, uygulanan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, oyalama taktikleriyle karşı karşıyayız. Sendikamız, işçilerin haklarını ve çıkarlarını korumak, emeğin değerini savunmak için vardır. Ancak, gelinen noktada, işverenin süreci kasıtlı olarak uzatmaya çalıştığına dair somut veriler ve uygulamalar söz konusudur.
Toplu iş sözleşmesi süreci, işçinin daha iyi koşullarda çalışabilmesi, emeğinin karşılığını alabilmesi için bir fırsattır. Maalesef işveren, bu süreci uzatarak, işçilerin hak arayışını engellemeye, belirsizlik oluşturarak işçilerin moral ve motivasyonunu düşürmeye çalışmaktadır. Rektörlük yetkililerinin görüşmelerdeki tutumları, çözüm üretmekten çok oyalamayı hedeflemektedir. Bizim amacımız, işçi sınıfının hakkını alması, adil ve onurlu bir çalışma hayatının sağlanmasıdır. Bu süreçte, ne tehditlere ne de manipülasyonlara göz yummayacağız.
Buradan yönetime sesleniyoruz diyalog yolu ile çözüm üretelim, aksi takdirde yaşanacaklardan sizler sorumlu olacaksınız. Emek mücadelesi için alanlardan gelen gücümüzü kullanmaktan geri durmayacağımızın bilmesini isteriz.
İşverenin bu süreci bir tehdit aracı olarak kullanma çabalarını kınıyor, tüm işçi kardeşlerimizin haklarını sonuna kadar savunacağımızı, sendikal mücadelemizi her koşulda sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.”
