DBB Meclisi Ağustos ayı toplantılarının ikinci birleşimi yapıldı. Gündem dışı yapılan konuşmalar toplantıya damga vurdu. Büyükşehir aracını kullandığı iddia edilen isimlerden olan AK Partili Feride Kabadayılar, “Büyükşehirden araç kullanmadım, kadın kolları başkanlığına genel merkez araç tahsis etti” diyerek savundu. DBB Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise, araçların kullanımından nereye gittiğine ve karıştığı kazaya kadar tüm bilgileri topladıklarını ve suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
Tartışmanın fitilini Çavuşoğlu’nun “Bazı araçların bir siyasi partinin kadın kolları, il gençlik kolları ve il başkanlığı düzeyinde kullanıldığını, bu konuda Büyükşehir Belediye Meclisinde bulunan arkadaşlarımızdan açıklama yapmak isteyen olursa dinleyeceğimizi söylemiştik” sözleri ateşledi.
KABADAYILAR: BÜYÜKŞEHİR ARAÇ TAHSİS ETMEDİ
Bunun üzerine söz alan AK Parti DBB Üyesi ve AK Parti Denizli Kadın Kolları Başkanı Feride Kabadayılar, AK Parti Genel Merkezi tarafından kadın kolları ve gençlik kolları il başkanlığına araç tahsis edildiğini belirtti. Kabadayılar şöyle konuştu:
“Büyükşehir Belediyesi tarafından hiçbir şekilde araç tahsis edilmemiştir. Nerde, ne zaman, nereye, kimin görevlendirildiğiyle ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesini rica ediyorum. Benim şahsıma genel merkez tarafından 06 EZ 820 plakalı araç tahsis edilmiştir. Bu aracı kullanıyorum, EDS’lerden takip edebilirsiniz.
Madem bu konuyu açtınız Sayın Başkan, AK Parti Teşkilatında kime tahsis edilmiş, ne zaman genel merkeze gidilmiş, kaç sefer il başkanlığına geldi, kimleri aldı bunları açıklayın. Çamur at izi kalsın gibi bir siyaset anlayışımız yok. Kaldı ki AK Parti Teşkilatı böyle bir şeye tenezzül etmez, şahsımın da ihtiyacı yoktur. Böyle bir ithamı kabul etmiyorum. Beşinci meclis toplantımız, her ay bu tip şeylerle kamuoyunu meşgul ediyorsunuz. Bizim önceliğimiz Denizlili hemşehrilerimize hizmet etmek. Bununla ilgili çalışmalar yapmamız lazım. Ayırdığımız zamanı güzel kullanmalıyız.
Asıl gündeme gelmek gerekirse seçim döneminde vaat ettiniz. Hiçbir belediye çalışanının görev yerinin değişmeyeceği ya da işinden alıkonulmayacağı sözünüz vardı. Ama ilçelerde çalışan belediye personelleri en uzak ilçelere görevlendirilerek mobbinge maruz kalmaktadırlar.
Seçim vaatlerinden biri olan her yeni doğan bebeğe bir çeyrek altın sözünüz vardı. 1 Nisan’dan itibaren 4 bin 387 doğum oldu Denizli’de. Kaç anneye altın verdiniz?
Yine seçim dönemi vaatlerinizden biri emekliye ikramiye verilmesiydi. Kaç emeklimiz ikramiye aldı. Bu konuyla ilgili bilgilendirme rica ediyoruz.
Billboardlar ile ilgili eleştirileriniz vardı. Görüyoruz ki siz eleştirdiğiniz konuya devam ediyorsunuz. Madem eleştirecektiniz neden aynısını yapıyorsunuz?
Burası dedikodu ya da iftira merkezi değil. Burası Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi. Burada hizmet üretmek için varız. Denizlili hemşehrilerimizin yararına neler yaparız, hangi icraatlarda bulunmamız gerekiyor, hangi yatırımlar yapılması gerekiyor? Bu konuları tartışmamız gerekirken iftira, dedikodu, o öyle demiş, bu böyle demiş şahıslar üzerinden yürüyoruz. Bunların yanlış olduğunu ve kamuoyunu bu şekilde meşgul etmememiz gerektiğine inanıyorum. Bizi bilen biliyor, bilmeyen de kendi gibi biliyor. Onun için bizi bilene sorarsanız bizimle ilgili olumsuz duyumlarınız varsa tekrar oturur konuşuruz.”
ÇAVUŞOĞLU: DEDİKODU YAPMIYORUZ, İFTİRA ATMIYORUZ
Kabadayılara yanıt veren Çavuşoğlu, “Burası Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi. Bu meclisin bir özelliği var ki yaşanan sorunların konuşulacağı ana mekan burasıdır. Neden ısrarla burayı seçiyoruz? Denizli Büyükşehir Belediyesinde yaşanan her şey ve her konu hakkında bilgiyi bu şehri yöneten belediye başkanından alması kadar doğal bir şey olamaz” diyerek başladığı sözlerine şöyle devam etti:
“İşimiz dedikodu yapmak değil. İşimiz dedikodu olsaydı bunu sokakta yapardık. Burada taraflarıyla açık ve net yüzlerine karşı söylemezdik. İftira diye nitelendirdiğiniz olayların hangisi olduğunu merak ediyorum. Sayın Cahit Özkan’ın yanında çalışan personelin belediyeden parasının ödenmesi mi ya da Denizli kaynaklarının har vurulup harman savrulması mı?
Bahsettiğimiz araçların bir özelliği var. Bir sisteme bağlı GPRS dedikleri bir sistemle kimin adresine gittiği, hangi adresten çalıştığı, hangi istikamete seyrettiği, nerede durduğuna kadar elimizde kayıtlar var. Bir aracın Yenişafak Mahallesi’ndeki adresten kişiler aldıktan sonra girdikleri radar, yakalandıkları yere varıncaya kadar hepsi belgeli. Suç duyurusunda bulunacağız zaten. WhatsApp kayıtları, iletilen talepler bütün dokümanlar elimizde. Kadın kollarına tahsis edilen aracın hangi evden çıktığı bilgisi var. Gençlik kollarına tahsis edilen aracın, sonu 195’le biten aracın hangi tarihlerde Denizli’den çıktığı, Ankara’da nereye gittiği, İstanbul’da nereye gittiğiyle ilgili hepsinin bilgileri elimizde var. Taleple ilgili hangi arkadaşla bağlantıya geçileceğiyle ilgili hepsinin belgeleri elimizde var. Bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağız bütün görüntüleriyle, kayıtlarıyla beraber.
İsminin baş harfi ‘D’ olan, genel merkezden görevlendirilen arkadaşın İzmir Havaalanından alınması, aracın kaç gün ona tahsis edildiği, yine Denizli kadın kollarından ‘F’ isimli bir arkadaşın ‘sabahleyin aracı SKM önüne gönderin’ dediğiyle ilgili, yine aynı şekilde kadın kollarından ‘A’ isminde ‘K’ soyisminde arkadaşın nereden alınıp nereye götürüldüğü hepsinin dokümanlarını topladık. Suç duyurusunda bulunduğumuzda da açıklamanızı gerekli yerlere yapacağınızı düşünüyorum. İftira diye nitelendirdiğiniz konusuna katılmadığımı ifade ediyorum. Biz gerekeni yapacağız. Araçları binenleriyle, trafik kazası yapıp araçtan inen milletvekiline kadar hepsini belgeleriyle, dökümleriyle her şey elimizde mevcut.
Emekliye ikramiyeyle ilgili şartlar bellidir. Bu şartları kaç arkadaşımız karşılıyorsa tamamına tahsis ettik. Yeni doğan bebeklerle ilgili sözümüzü yerine getirdik. Amaç sosyal yardımdır. Her doğan bebeğe değil, ihtiyacı olana verildiği zaman sosyal yardımın bir anlamı olur. Kaynaklarımızı ihtiyacı olana temin etme konusundaki istikrarımızı koruyacağız.”