İlhan: Müftüye nikah yetkisi toplumun temeline dinamit koymaktır – D20Haber
09.05.2025, Cuma
18 °C / 31 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAŞAM
  4. /
  5. SİVİL YAŞAM
  6. /
  7. İlhan: Müftüye nikah yetkisi toplumun temeline...

İlhan: Müftüye nikah yetkisi toplumun temeline dinamit koymaktır

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 12 Ekim 2017 Perşembe - 16:49Güncelleme: 12 Ekim 2017 Perşembe - 16:49
İlhan: Müftüye nikah yetkisi toplumun temeline dinamit koymaktır

Denizli Barosu Başkanı Avukat Müjdat İlhan, kamuoyunda “müftülere nikah kıyma yetkisi” olarak bilinen yasa tasarını “toplumun temeline dinamit koymak, demokrasiye büyük bir darbe vurmak” olarak nitelendirdi.

Denizli Barosu Başkanı Avukat Müjdat İlhan, müftülere nikah kıyma yetkisi tanıyan, “Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı”nın alt komisyondan geçerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması üzerine basın toplantısı düzenledi.

Tasarıyı savunanların ‘evlendirme işlemlerini kolaylaştırmak, kolay ve seri hizmet alımı sağlamak” ifadesini kullandığını, ancak amacın başka olduğunu kaydeden İlhan, “Yapılmak istenen bu değişiklikle Anayasamızın 174/4 maddesi ile koruma altına alınan inkılap kanunları içerisinde yer alan ‘evlilik akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağı’ hükmünün ihlali ile ‘Laiklik ilkesini ihlal etmenin bir başka şekli’ olarak kayıtlara geçmelidir” dedi.

“ANAYASA VE ULUSLAR ARASI ANLAŞMALARA AYKIRI”

Müftülere nikah kıyma yetkisi vermenin Anayasaya ve Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu belirten İlhan, “Medeni Kanunu bir başka şekle dönüştürme girişimidir. Dolayısıyla, devletin tüm yurttaşlarına eşit mesafede olma, ırk, mezhep ayrımı yapmama ilkesine açıkça da aykırıdır. Bir başka yönüyle bu değişiklik, aynı toplumda birlik ve beraberlik içerisinde yaşayan, farklı din ve etnik kökendeki insanlar arasında ayrıştırmaya neden olacaktır” ifadelerini kullandı.

İlhan: Müftüye nikah yetkisi toplumun temeline dinamit koymaktır

“LAİKLİK KADIN HAKLARININ GÜVENCESİDİR”

“Laiklik kadın haklarının güvencesidir. Kadın erkek eşitliği, bir demokrasi meselesidir. Eşit hak, eşit temsil ve eşit paylaşım tüm kadınların hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti, 1926 yılında çözdüğü özel yaşam, evlenme, boşanma ve miras hukuku konularını yeni bir sorun gibi tekrar yaşayacaktır” diyen İlhan, şöyle devam etti:

Haberin DevamıReklam




“Kadınların güvenceye alınan tüm hakları tartışmaya açılacaktır. Kadına aile temelli bir bakışın yaygınlaşması, kadını bir birey olarak görmek yerine aile içinde bir parça olarak düşünülmesi, kazanılmış tüm yasal haklarda geriye gidiştir. Ayrıca, kadınlara eşit birey gözüyle bakmayı içine sindiremeyen, kadının toplumun vazgeçilmez bir parçası olduğunu kabul etmeyen bir zümrenin hala ‘cahiliye devri’nde yaşadığının göstergesidir.

Tüm kadınların toplumda güçlendirilmesi, yaşamın her alanında var olabilmeleri ve eşit koşullarda hayatlarını sürdürebilmeleri tüm toplumlarda devletlere verilmiş bir görevdir. Nikah yetkisinde bu şekilde bir düzenleme her şeyden önce vicdana aykırıdır. Nikah yetkisinin din görevlilerine verilmesi, gelecekte boşanmanın da onlar tarafından gerçekleştirileceği endişesini beraberinde getirmektedir. Laik Türkiye’de din temelle esaslar değil, hukuk temelli esaslar geçerlidir.

Medeni nikahın ortadan kalkması tüm kadınların güvencelerinin de ortadan kalkması anlamına gelir. Hele ki küçük yaştaki kız çocuklarının evlenmelerinin önünün açılması, gizli ve örtülü çocuk tecavüzüne yönelik bir af meselesidir. Şurası kesindir ki; zaten mevcut yasalarla bile tamamen önlenemeyen küçük yaştaki kızların evlendirilmesi hadisesi, bu yasa değişikliği ile daha da artacaktır.”

“ÇOCUK İSTİSMARI ARTACAKTIR”

Tüm bunların yanı sıra sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildiriminin nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla bildirilmesinin çocuk istismarının artmasına ve faillerin cezasız kalmasına neden olacağını vurgulayan İlhan, “Dolayısıyla istismara uğrayan kız çocuklarının sağlık personeli tarafından resmi birimlere bildirilmesi zorunluluğu ortadan kaldırılacak, sözlü beyana dayalı doğumların takibi zorlaşacak, cinsel istismarlar görünmez kılınacaktır. Bu nedenlerle, istismarcıların tespiti ve yargı önüne getirilmesi imkansız hale gelecektir. ‘Müftülere nikah kıyma yetkisi’ olarak ortaya sürülen tasarı, tüm toplumun temeline dinamit koymak, demokrasimize büyük bir darbe vurmak sonucunu taşımaktadır. Kadınlarımızın kazandığı hakları korumaya ve bu hakları elimizden almaya çalışan düzen ile mücadele etmeye her zaman devam edeceğiz. Meclisteki tüm vekillerimizi tasarıya ret oyu vermeye davet ettiğimizi de tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz” diye konuştu.