62 yaşındaki İsmail Aytaç'ın 1994 yılında tanıştığı mozaik sanatı, emeklilik döneminde gelir kapısı oldu. Denizli Belediyesinde çalışırken, dönemin belediye başkanı tarafından resim çizme yeteneğinden dolayı 1994 yılında Denizli’de düzenlenen Uluslararası Sanat Festivalinin koordinatörü olarak görevlendirildi. Bosna Hersekli mozaik sanatçısı Gazanfer Bayram ile festivalde tanışan Aytaç, mozaik sanatına da “merhaba” dedi.
Bayram’ın, bu işe yatkın olduğunu söylemesi ve yönlendirmesiyle mozaik sanatına ilk adımı atan Aytaç, zamanla mermer atıklarından elde ettiği mozaikleri birer sanat eserine dönüştürmeye başladı. Mozaik sanatının sadece taşları bir araya getirmek olmadığını belirten Aytaç, şunları söyledi:
“Mozaiği yaparken taşı kırmak, yan yana getirmek, şekilli kırmak oda ayrı bir özellik istiyor. Bu tabloları ben mozaiğe çevirdim ama aslında kendi özümü bulmam gerekiyor. Yani mesela yaşadığım sokağı mozaiğe çevirdim. Annemin veya bazı arkadaşlarımın resimlerini mozaiğe çevirdim. Yani kendime öz mozaik yapmak o farklı. Has bir şekilde yapmak önemli. Çingene kızını yapıyorsun misal, sadece onu yapmakla kalmıyorsun. Çingene kızının bakış ifadesi var onu da vermek zorundasın. İşte mozaiğin esas özü orada. Tabi doğal taş olduğu için binlerce yıl dursa tekrar hiçbir şey olmadan aynı bir şekilde kalır.”
“HOBİ OLARAK BAŞLADIM”
Emekli olduktan sonra hobi amaçlı başladığını, yıllar içinde siparişler aldığını söyleyen Aytaç, “Hobi olarak başladım aslında. Uzun süre bir, iki sene satmak amaçlı yapmadım. Mesela İtalya gibi bir yere mozaiğin tam merkezi, sanatın tam merkezi bir yere 90 metrekare bir mozaik yaptık. 5-6 ay sürdü diyelim. Atatürk portresi yapıyorsun bunu küçücük taşlarla da kırıp yapabilirsin, daha iri taşlarla da yapabilirsin. Ne kadar taşı küçük kırıp işlersen daha farklı oluyor. Benim bildiğim Rusya’da bazı mozaikçiler aynı taşı cımbızla çalışıyorlar. Ne kadar taşlar küçülüp detay fazla olursa mozaiğin değeri daha da artıyor” dedi.
MERMER ATIKLARINI KULLANIYOR
Çalışmalarında kullandığı taşlar mermer fabrikalarının hurdalık alanlarından çıkardığını anlatan Aytaç, “Mermer fabrikalarının hurdalıkları var. Orada aslında onların görmediği benim görebildiğim çok güzel hurdalıklarda güzel taşlar var. Özel işlerde taşları kesiyorlar. Mesela isteyen diyor ki bu desen bordo olacak diyor. Borda sadece Elazığ’da var ve başka bir yerde yok. Elazığ’dan taşı getirtiyoruz” diye konuştu.
