Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Denizli İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Mehmet Sarıca, kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarının siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında bulunduğunu belirtti.
TMMOB Denizli İKK Sekreteri Mehmet Sarıca, Denizli Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında, 19 Eylül 1979 İş Bırakma Eylemi’nin 43. yılına girdiğini, 19 Eylül İş Bırakma Eylemi’nin ülkesi için düşünen, planlayan, üreten mühendis, mimar ve şehir plancılarının kendi öz güçlerinin farkına vardığı tarih olduğunu söyledi.
SORUNLARA DİKKAT ÇEKTİ
Aradan geçen uzun yıllara rağmen emeğiyle geçinenlerin gündemleri neredeyse hiç değişmediğini, işsizlik, hayat pahalılığı, özlük hakları ve örgütlenmenin mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam ettiğini anlatan Sarıca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçinde bulunduğumuz ekonomik kriz, tüm halkımızın olduğu gibi emeğiyle geçinen mühendis, mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mesleğimiz sistematik olarak değersizleştiriliyor.
Kontrolsüz yetkilerle donatılmış tek adam rejimi altında emeğimiz değersizleşirken, özlük haklarımız da giderek budanmaktadır. Gerek kamuda gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız giderek daha zor koşullarda çalışmaktadır.
Parti devleti anlayışıyla yönetilen kamu kurumlarında çalışan meslektaşlarımız siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorun ile yüz yüzedir. Güvencesiz-sözleşmeli istihdam modellerine yönelme, atamalarda liyakatin ortadan kalkması ve nihayet hukuksuz-keyfi ihraçlar gibi nedenlerle kamudaki teknik personelin iş yükü artarken, iş riski de giderek büyümektedir. Yandaş konfederasyonla imzalanan toplu sözleşmeler, şaibeli enflasyon rakamlarıyla birleşince kamu emekçilerinin her geçen gün daha da yoksullaşmasına neden olmaktadır.
Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması gibi sorunlardan etkilenmiştir. İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar özel sektörde çalışan tüm meslektaşlarımızı tehdit etmektedir. Birliğimiz ile SGK arasındaki yapılan asgari ücret protokolünün SGK tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi, meslektaşlarımızın düşük ücretlerle sınırsız biçimde sömürülmesine zemin hazırlamaktadır.”