Valilik önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardından açıklamada bulunan TMMOB İKK Sekreteri Mehmet Öztürk, TMMOB’un örgütsel hayatının fiilen başlangıcı olan ilk genel kurulun yapıldığı 18-21 Ekim günlerinin her yıl Mühendislik-Mimarlık Haftası olarak kutlandığını, birliğin 24 oda, bu odalara bağlı 225 şube ve 53 il/ilçe koordinasyon kurulu bulunduğunu, 700 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük mesleki kitle örgütlerinden birisi olduğunu ifade etti.
Öztürk, 70 yıl önce başlayan örgütlü mücadelenin yıllar içerisinde emek ve demokrasi mücadelesi ile kaynaşmasıyla birliğin bugün taşıdığı kurumsal kimliği ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:
“Bu kimlik, ülkemizin kalkınma ve sanayileşmesinde bilim ve teknoloji politikalarının önemine vurgu yapan, kamu yararı ve hakça paylaşımdan yana, yurtsever, barıştan yana, devrimci, ilerici ve toplumcu geleneğimizdir.
Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarını, ülkemiz çıkarları temelinde koruyup geliştirirken, mesleki birikimlerimizin toplum yararına kullanılmasının zeminini yaratmak TMMOB’nin mücadele diyalektiğidir.
İçinde bulunduğumuz derin ekonomik kriz, halkımızı ve meslek alanlarımızı doğrudan etkilemekte; tüm halkımızın olduğu gibi emeğiyle geçinen mühendis, mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, kamu çıkarlarının göz ardı edilerek sermayenin çıkarlarının gözetilmesi, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, zenginlerin ihtiyaçlarının yoksulların ihtiyaçlarının önünde tutulması ile halkımızın refahı, çıkarları; meslektaşlarımızın da mesleki yetki ve sorumlulukları giderek geriletilmektedir.
Bizi yetiştiren bu topraklara, halkımıza, çocuklarımıza borcumuz var. Bir asır önce bu ülke kurulurken, hiçbir çıkar gözetmeden taşın altına elini koyan meslektaşlarımıza borcumuz var.
Üreten sanayileşen ve hakça bölüşen bir ülkeyi, geçmişimizin ayak izlerini takip ederek, ortak mücadelemizle hep birlikte kuracağız. Meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve ülkemizin geleceğini hedef alan hiç bir saldırı karşısında sessiz kalmayacağız. Bizler mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yanan kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz.”