Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz hain darbe girişimiyle ilgili açılan 40’ı tutuklu, 23’ü tutuksuz ve 1’i firari 64 sanıklı Askerler Davası’na devam edildi. Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 5 Ocak Cuma gününe kadar devam edecek 7. duruşması bugün başladı. Son sözlerin alındığı bu duruşmada savunma yapan ilk isim 11. Komando Tugayı’nın eski komutanı Kamil İlhan Özbakır oldu. Uzun bir savunma yapan Özbakır, darbe girişimine katılmadığını, sıkıyönetim komutanı olarak isminin listede yer aldığını, ancak darbecilere destek vermediğini öne sürdü.
CUNTANIN EMİRLERİNİ UYGULAMADIĞINI İDDİA ETTİ
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen, darbe girişimine katılmadığını, aksine anayasal düzenin yanında olan bir duruş sergilediğini, iddianamede kendisiyle ilgili soyut iddialara yer verildiğini iddia eden Özbakır’ın savunmasından satır başları şöyle:
Mesajlar geldi. Listede ismim sıkıyönetim komutanı olarak yer almıştır. Kalkışmada bulunan cuntanın emirleri yerine getirilmemiştir. Hiçbir cebir ve şiddet için hareket yapılmamasına rağmen, idari bir görev kapsamındaki eğitim faaliyeti suç kapsamında gösterilmiştir. Emirleri uyarak mülki amir ve kolluk amirleri gözaltına alınmamıştır. Sokağa çıkma yasağı uygulanmamıştır. İki defa mülki amiri arayıp devletin yanında olduğumu bildirdim. Tankçılar ve topçular, Çardak’a gönderilerek Tugay’dan uzaklaştırılmıştır. Diğer yerlerdeki olaylar Denizli’de olmamıştır. Kışladan çıkmadan 45 dakikada kamu binalarını yerle bir edebilirdik.
“UÇAKLAR 100-150 KİŞİ GÖTÜREBİLİRDİ”
Çardak’a gelen C130 ve C160 tipi uçakların kapasitesi 70-90 kişidir. Yanlarındaki yüküyle birlikte bu uçakların alabileceği personel 100-150 kişidir. Eğer 100-150 kişi Ankara’ya gidecekse kalan 400 kişi neden çardak’a gitmiştir? Bunun sebebi şudur. Sıkıyönetim emir ve talimatları gereğince konseyin emir ve talimatlarını uygulamadığımda yerime başka bir komutan ataması yapılabileceği, onun sıkıyönetim emirlerini icra edebileceği endişesiyle bunu önlemek için personeli Havaalanı’na yönlendirdim Ankara’ya gidemeyeceklerini bile bile.
EMİR ASTSUBAYINI SUÇLADI
Emir astsubayım Mustafa Mülayim, FETÖ/PDY üyesi itirafçıdır. Bir yıl boyunca görev yaptı. Örgüt tarafından benim açıklarımın bulunması için görevlendirildiğini düşünüyorum. Kendisi beni izlemekle görevlendirildiğini itiraf etmiştir. Bu sebeple benim de iltisaklı olduğum düşünülemez.
DENİZLİ’YE AKAR’IN GÖNDERDİĞİNİ İDDİA ETTİ
Şu anki Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı iken beni Denizli Tugayı’na gönderdi. Bunda 2 maksadı vardı. 82 ülkeden katılımla uluslararası askeri tatbikat yapılacaktı. Bu tatbikatta Tugay en önde rol alacaktı. Diğer neden bu birlik sınır ötesinde, Suriye’de görev yapacaktı. Kara Kuvvetleri Komutanı’nın gelecek olmasının asıl sebebi buydu. Sınır ötesinde görev yapacak personel için eğitim çalışması yapmak gerekiyordu. Dışarıdan sözleşmeli personel alıp Isparta’ya yetiştirilmek üzere gönderilmesi gerekiyordu. Bu askerler geldiğinde planlamaya göre eğitim yapmaya zaman kalmayacağı için böyle bir intikal eğitimi programlandı. Şu anda Denizli birliği Suriye’de bu planlama kapsamında görev yapmaktadır.
FAHRETTİN DEMİR’İ İSTEMEMİŞ
Fahrettin Demir’in kurmay başkanı olarak atanmasını istemedim. Bu konuda Kara Kuvvetleri Komutanlığı Tayin Dairesi ile görüştüm. Okullar ve karargahlardan kurmay başkanı istemediğimi söyledim. Avşın’ı da (Yapar) okulda görev yaptığı için istemedim. Fahrettin’i istemememin sebebi yabancı dil bilmemesiydi. Çünkü yapılacak tatbikat uluslararasıydı.
UÇAK KONUSUNDA ÇELİŞKİLİ KONUŞTU
Bu arada Mahkeme Başkanı çardak Havaalanı’na Kayseri’den gelen uçaklarla ilgili Özbakır’a soru yöneltti. “Kaç uçak gelecek biliyor muydun?” sorusuna önce “bilmiyordum” yanıtını veren Özbakır, sonra da “Söke’den Ankara’ya götürülmesi planlanan personel sayısı 180 kişiydi. Sadece bunlar için uçak geleceğini biliyordum” diye ilave etti.
