FETÖ/PDY’nin Pamukkale Üniversitesi yapılanmasına yönelik olarak açılan ve Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, eski rektör Hüseyin Bağcı’dan sonra savunma yapan isim, kamuoyunun Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki askerlerle ilgili l attığı “Duşakabinoğulları” twitterı ile tanıdığı Hasan Herken, bazen Mevlana’dan, bazen Balzac’tan, bazen Mevlana’dan örnekler verdi.
“BU COĞRAFYADA HEP MEHDİ VE KURTARICILAR BEKLENDİ”
Türkiye’nin hassas bir dönemden geçtiğini kaydeden Herken, “Bu topraklarda olağanüstü dönemler hiç bitmez. Bu iklim iki şeyi sürekli üretir. Birincisi mehdi, ikincisi münafık üretir. Ülkemizde demokrasi birçok ülkeden iyi ama çoğulcu anlayıştan uzağız. Bu nedenle iki yüzlü, hatta çok yüzlü olmak, göründüğün gibi olmamak yaşamsal öneme sahiptir. Örneğin bir dönem herkes Atatürkçüydü; Erbakan ve Menderes’te bir zamanlar Atatürkçüydü. Bir dönem kripto FETÖ’cü, Ermeni, Yahudi gibi terimler kullanıldı. Şimdilerde herkes dindar görünüyor. Örneğin erkekler sakal bırakıyor, kadınlar başını örtüyor. Bu ülkede münafık olmak, yani şu günlerdeki deyimle kripto olmak yaşamak için zorunludur. Bir dönem herkes şu an FETÖ, geçmişte cemaat denilen yapıyla birlikte olmak, fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarışıyordu. 17/25 Aralık ve 15 Temmuz sonrası ise bu ihanete ilişkin kanaat inanç haline geldi. Şimdi herkes besmele çeker gibi FETÖ’ye küfür ediyor. Mehdi ve kurtarıcı beklentisi bu coğrafyada sadece dindarlarda değildir. Seküler kesim de de benzer beklentiler vardır. Örneğin sol kesim Erdal İnönü’den kurtarıcılık bekliyordu” dedi.
Türkiye’de sözünü ettiği sınırı aşan Aziz Nesin ve Can Yücel gibi çok az kişi olduğunu belirten Herken, “Bunlar kendi kesimlerini de eleştirebilen insanlardı. Ancak eleştirdikleri kendi kesimleri tarafından dahi hak ettikleri saygıyı görmüyordu, tıpkı Cemil Meriç gibi” ifadesini kullandı.
KEMAL SUNAL’DAN ÖRNEĞİ
Kendini kurtarmanın da bu coğrafyada yaygın olduğunu söyleyen Herken, “Bu kıvraklık yaşamsal avantaj sağlar. Kemal Sunal’ın bir filminde komutan kurtarıcı ve vereceği görevi yapacak bir asker aramaktadır. ‘Bu işi yapacak öne çıksın’ der. O sırada diğer askerler geri çekildiği için Kemal Sunal önde kalır. Şu andaki FETÖ suçlaması da bu şekildedir. Önce 17/25 Aralık, sonra 15 Temmuz gongu çaldı. Bu gonglarda bazı insanlar hızlı bir şekilde geri çekildi. Örgüte yağ yakmayan, onlar kadar sövmeyen kişiler olduğu yerde kaldığı için FETÖ’cü olarak nitelendirildi” diye konuştu.
“AK PARTİ İLE FETÖ KAVGAYA TUTUŞTU”
Türkiye’de ötekileştirmeden de örnekler veren Herken, “Bir dönem dindarlar, gerici ve irticacı söylemlerle ötekileştirildi, şeytanlaştırıldı. Şeytanlaştırılan kesim iktidara gelmiştir. Korkarım şu an tersi bir süreç işliyor. Bu süreçte rol alan AK Parti ile zamanında koalisyon kurduğu cemaat ve şu anki adıyla FETÖ kardeş kavgasına tutuştu. Hiçbir ilke kalmadı” dedi.
"FETÖ ZÜHREVİ VE GENETİK YOLLA BULAŞAN HASTALIK"
Cezaevinden çıktığında bilimsel bir yazı kaleme alacağını söyleyen Hasan Herken, "FETÖ terör tipi anladığım kadarıyla yeni bir terör tipi. Hem zührevi yolla hem genetik yolla bulaşıyor. Buradan çıktığımda, 'zührevi yolla bulaşan terör tipi' diye yazıp, uluslararası alanda makalemi paylaşacağım" diye konuştu.
