Yasin G. ile H.G., geçen ocak ayında evlendi. Ancak yaşadıkları anlaşmazlık nedeniyle H.G. boşanmak istedi. İddiaya göre, bu nedenle eşinin bıçaklı saldırısına uğrayan genç kadın, vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden bıçak darbeleriyle yaralandı.
Saldırıdan sonra H.G. hem boşanma davası açtı hem de eşi hakkında ‘öldürmeye teşebbüs’ten suç duyurusunda bulundu.
HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANDI
Bu olayla ilgili iki ay tutuklu kalan Yasin G.’nin yargılandığı Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada karar çıktı. Sanığa kasten yaralama suçundan 3 yıl 6 ay, hakaret suçundan 1 yıl 6 ay ceza verildi. Savunmasında eşinin kendisini aldattığını ve tahrik ettiğini ileri süren sanığa haksız tahrik indirimi yapılarak, toplam 2 yıl 7 ay ceza uygulandı.
AVUKATLARDAN AÇIKLAMA
Davayla ilgili açıklama yapan mağdur kadının avukatları Senay Kozan ve Gizem Aslan, olayın açıkça öldürmeye yönelik bir teşebbüs olduğunu söyleyerek, “Olay sırasında alınan ses kayıtlarından sanığın tavrı konuşmaları bunu göstermektedir. Mahkemece suçun vasfında hataya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmiştir. Sanığa eksik ceza tayini nedeniyle bu kararı istinaf mahkemesine taşıyacağız. Kadına karşı şiddetle mücadelemiz devam edecektir” dedi.
Kozan ve Aslan, ses kaydının olayın vahametini gösterdiğini kaydederek “Olayda sanık boşanmak isteyen eşini 11 santimetre bıçak ile kalbe yakın göğüs bölgesinden ve vücudunun çeşitli bölgelerinden bıçaklayarak kasten öldürmek istemiş. Ancak olay anında müvekkilin üzerinde kalın kazak ve montunun bulunması sebebiyle bıçak kalbe doğru ilerlememiştir. Ayrıca sanığın yanında bulunan kişi sanığın eylemlerine engel olması sebebiyle eylem teşebbüs aşamasında kalmıştır. Mağdur müvekkilin, olay anında almış olduğu ses kaydı ne yazık ki olayın vahametini göstermektedir. Ses kaydında sanık açıkça öldürme kastını ortaya koymuştur. Dosyada bulunan adli tıp raporları, olay anına ilişkin ses kayıtları bulunmasına ve savcılığın eşi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması istemli mütalaasına rağmen, mahkemece sanığın eylemi kasten yaralama olarak değerlendirilerek karar verilmiştir” ifadelerini kullandı.
“HEP KORKUYLA YAŞADIM”
Yaşadıklarını anlatan H.G. ise, “2022 yılı Mart ayında boşanmak istediğimden dolayı bıçaklandım. Savcılığa giderek ses kayıtlarını sundum ve şikâyetçi oldum. İfadesi alındıktan sonra tutulandı. 2 ay sonra tutukluluk halinin kaldırılması ile yaşadığım korku arttı. Mahkemeye yaptığımız birçok başvuruya rağmen tutuklanmadı, avukatlarım çare olarak elektronik kelepçe tedbirine başvurdu. Bir süre elektronik kelepçe tedbirinden faydalandım. Bıçaklandıktan sonra karar duruşmasına kadar hep bir korku ile yaşadım. Hak ettiği cezayı almadı. Can güvenliğimden endişeleniyorum” diye konuştu.

DENİZLİ BAROSU DOSYAYI TAKİP ETTİ
Davayı takip eden Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Ögüt de hem kasten öldürme hem de hakaret suçlarından haksız tahrik hükümleri uygulandığına dikkati çekerek, “Mahkemece tutukluluk talepleri reddedilerek sanığın adli kontrol tedbiri, yurtdışına çıkış yasağı şeklinde değiştirilmiştir. Devlet erkinin koruma yükümlülüğünü yerine getiremediği kadınların, adalet arayışında ise failin fiilinin yerine kendilerinin özel hayatlarının irdelendiğini görmesi, haksız tahrik savunmalarına itibar edilmesi, adalete olan inançlarını sarsmaktadır. Adalete olan inancı sarsılan kadınlar, şiddet karşısında adli makamlara başvurmaktan vazgeçmektedir. Şiddet failleri ise daha da artan bir cüretle eylemlerine devam etmektedir” dedi.