Yaptığı başarılı saç ekimi operasyonlarıyla dikkati çeken, bu alanda ünü yurt dışına taşan ve “saç ekiminin VIP doktoru” olarak anılmaya başlayan Özgür Nalbant, çalışmalarını Denizli’deki özel bir hastanede sürdürürken, Hollanda’nın Rotterdam kentindeki klinikte de uygulamalar yapıyor. Mesleğinde 15. yılını dolduran Dr. Özgür Nalbant, çalışmalarıyla Denizli’nin sağlık turizminin bir başka alanında öne çıkmasını sağlıyor.
Evet, kadınlar güzel görünmek ister. Bu dillere pelesenk olmuş bir deyimdir. Ya erkekler? Onlar da yakışıklı görünmek istemez mi? Bu soruyu hangi erkeğe sorsanız, kuşkusuz “evet” yanıtını alırsınız. Öyle olmasaydı kilometrelerce uzak kentlerden, çeşitli ülkelerden Denizli’ye gelirler miydi?
Yaptıkları harcamanın karşılığını aynaya baktıklarında “yakışıklı oldum” diyerek almak isteyen binin üzerinde hasta, Medikal Estetik Uygulama Uzmanı Dr. Özgür Nalbant’ın kapısını çaldı. Önce kendi kliniğinde yaptı işini. Sonra yasa gereği bir hastanede çalışması gerekiyordu, o da öyle yaptı. Meslekte 15. yılını dolduran ve hastalarının “saç ekiminin VIP doktoru” olarak tanımladığı Dr. Nalbant, iğneyle nakış işler gibi binlerce kök saçı bir bölgeden alıp bir başka bölgeye naklediyor.
DR. ÖZGÜR NALBANT KİMDİR?
1973 yılında Denizli’de doğdu. İlk-orta ve lise eğitimini Denizli’de tamamladı. 1998 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirerek, tıp doktoru unvanını aldı. 2003 yılında Medikal Estetik Uygulama Sertifikası sahibi oldu. Fue tekniğiyle ilgili eğitim için 2005 yılında İtalyan Bessam Farjio ile çalıştı. 2005 yılından sonra fue yöntemi ile saç ekimi gerçekleştirmekte olup, 2006 yılından beri mikromotor kullanmaktadır. Saç ekimlerinde lokal anestezi, saç çizgisinin çizilmesi, mikromotor ile saç folikülllerinin alınması ve ekim için kanalların hazırlanması aşamalarını bizzat kendisi gerçekleştirmektedir.
MESLEKTE 15. YILINI DOLDURDU
Tıp doktoru olmanıza rağmen şu anda tamamen farklı bir alanda çalışıyor, saç ekimi yapıyorsunuz. Bu alanda da 15. yılınız. Nasıl başladınız?
2003 yılının sonlarında Türkiye’de bu işlerin yeni yeni başladığı, kimin hangi şekilde, nasıl yaptığının belli olmadığı bir dönemde başladım. AB Uyum Yasaları çerçevesinde saç ekimini, güzellikle ilgili lazer uygulamalarını kimin yapacağı, doktor mu yapacak, doktor yapacaksa hangi doktorun yapacağıyla ilgili Sağlık Bakanlığı bir yönetmelik çıkardı. Yönetmelikle, saç ekimi ve lazer uygulamalarını sadece doktorların yapabileceği, dermatolog, plastik cerrahları ve tıp doktorlarının Sağlık Bakanlığının eğitimi sonrası alacağı belgeyle yapabileceği uygulama başlatıldı.
Böylece güzellik merkezi adı altında içinde doktorların olduğu, içinde saç ekiminin yapılabildiği merkezlerin açılmasına izin verildi. Denetimi de İl Sağlık Müdürlüğü yaptı. Daha sonra araya çeşitli aksamalar girdi. Bunun sonucunda saç ekiminin sadece hastanelerde yapılması uygun görüldü. Ben de kendi yerimi açmıştım. Hastane süreci başlayınca kapatıp özel bir hastanede çalışmaya başladım. Halen çalışmalarımı hastane ortamında, dünyada kullanılan en yeni teknikleri uygulayarak sürdürüyorum.
FARKLI OLMAYI SEÇTİM
Saç ekimi meşakkatli bir iş. Uygulamayı yaparken çok sabırlı olmak gerekiyor. Çünkü yaptığınız iş binlerce saç kökünü alıp, tek tek nakletmek. Kolay olmasa gerek?
Saç ekimi yeni başlayan bir işti, bilinmiyordu. Ben hep farklı olmayı seçtim. Herkesin olduğu yerde olmadım, mutlaka farklı bir şeyler yaptım. Çünkü sabah saat 08.00’de mesaiye gideyim, 17.00’de çıkıp evime döneyim tarzında yapım hiç olmadı. Kalıcı, gözle görülür bir iş yapmak istiyordum. 2003 yılında saç ekimiyle ilgili uygulama süreci ortaya çıktı. İnceledim ve bu işin sanatsal boyutu olduğunu gördüm. Bir miktar resim yeteneğim olduğu için, hekimlikle ikisinin birleşebileceğini düşündüm. Bu bir öngörüydü ve riskliydi. Çevreme “saç ekimi yapmak istiyorum” dediğimde güldüklerini biliyorum. Ama ben kafama koymuştum, ne yapacağımı biliyordum. Hatta saç ekimini Denizli’de yapacağımı söyleyince bunun imkansız olduğunu düşündüler. Çünkü “bu işin merkezi İstanbul” gibi bir algı vardı. Fakat ben kararlı davranıp Denizli’de başladım saç ekimine. Bugün Uluslararası Saç Restorasyon Cerrahisi Topluluğu (ISHRS) üyesiyim. İşimi Denizli’de yapıyorum. Denizli, Türkiye ve birçok ülkeden hasta kabul ediyorum.
SAÇ EKİMİNDE SANATSAL BOYUT ÖNEMLİ
Size gelenler saç ektirerek yakışıklı görünmek istiyor. İşte işin püf noktası da burası sanıyorum. Sanatsal boyut dediğiniz aşama nasıl uygulamaya geçiyor?
Sanatsal boyut çok önemli. Öyle uygulamalar var ki, uzman olmanıza gerek yok, bakınca saç ekimi yapıldığını hemen anlıyorsunuz. Buradan işin için sanatsal boyut katılmadığını, saç ekimi yapılmaması gereken kişiye saç ekimi yapıldığını anlıyorsunuz. Oysa seçici olmak gerekir. Kişi buna uygunsa yapılmalı ve saç ekimini yapan kişinin sanatsal bakış açısı ve el yeteneğinin olması lazım. Yetenek yoksa yoktur. Çok ünlü bir profesör olabilirsiniz ama el yeteneğiniz yoksa saç ekimi yapamazsınız. Bu çok açık ve net.
Ekim yapmadan önce kafanızda canlandırma mı yapıyorsunuz ya da resim mi çiziyorsunuz?
Bir heykeltıraş gibi olmak gerekiyor. Düşünün 3 bin 500 saç kökünü alıp, her birine ayrı açı vererek nakledeceksiniz. Bu tam bir el işi. Bayanların yaptığı dantel gibi işlediği el işinden farksız.
Şunu öğrenmeye çalışıyorum. Kişi, size geliyor. Ancak saç ekimi yapmadan önce onun bir resmini mi çiziyorsunuz? Ne yapıyorsunuz?
Kişinin geçmişteki saçlı halini gösteren fotoğrafı varsa ona bakıyoruz, çünkü doğallıktan yanayız. Yeni bir şey yapmak değil, eski doğal görüntüsüne kavuşturmak kişiyi. Bu da en yakın hali olmalı. Ekim yaparken bunu hedefleyerek çalışıyoruz. Yaptığınız ekimin doğal durması için bu önemli.
ÖMÜR BOYU DÖKÜLMEME GARANTİSİ
Saç ekimi yine kişinin kendi saçından aldığınız köklerle yapıyorsunuz. Saç kökleri hangi bölgeden alınıyor?
Erkeklerde ömür boyu saçın dökülmediği bir alan vardır, ense bölgesidir. Buradan alınan saçları açık yerlere naklediyoruz. Nitekim ömür boyu dökülmemeye garantili.
Siz dökülmemeye garantili diyorsunuz ama ekim sonrası kişinin bakımı önemli bir faktör müdür yeniden dökülmemede?
Saç ekildikten sonra çıkmasını bekliyoruz. Çıktıktan sonra dökülmeme garantisi var. Bakımını yapıyoruz. Ancak ekstrem bir bakımdan, kimyasallara maruz kalmaktan bahsetmiyorum tabi ki.
Bugüne kadar kaç kişiye saç ekimi yaptınız?
15 yıl uzun bir süre. Binin üzerinde saç ekimi uygulaması yaptım.
Bir saç ekimi kişiye ne kadara mal oluyor?
Bunun sabit bir fiyatı yok. Greft dediğimiz saç teli başına ücretlendirme yapıyoruz. İhtiyaç olan greft sayısına göre bir fiyat çıkarıyoruz. Greft başına 2 TL alıyoruz
SAÇ EKİMİ SAĞLIK TURİZMİNİN BİR PARÇASI
Yurt dışından hastalar geliyor size. Bu da sağlık turizminin bir parçası değil mi?
Denizli’de yıllardır neredeyse tek başıma akıntının tersine kürek çekiyorum. Neden böyle diyorum? Yoldan geçen 10 kişiye sorun “sağlık turizmi nedir?” diye, 9’undan “Pamukkale, Karahayıt, kaplıca” cevabını alırsınız. Oysa sadece kaplıca değil sağlık turizmi. Göz, saç, diş ya da birçok hastalığın tedavisi için insanlar geliyor. Bu insanlar para da harcıyor. Ülkemizin turizm alanındaki gelirlerini artırmak için bulunmaz bir fırsattır sağlık turizmi. Bunu düşünerek, bir damla bile olsa gelirin Denizli’ye akması için burada çalışıyorum. Yurt dışından hastalarımız geliyor. Fakat zorlukları var. Örneğin doğrudan Çardak’a inen uçak yok. İstanbul aktarmalı geliyorlar. Bu da sağlık turizmindeki en büyük sorun. Yabancı dil bilen personel sayısının az olması bir başka sorun. Hasta geliyor, konaklayacağı otele bırakıyoruz ama yabancı dil konuşabileceği kişi sayısı çok az. Sağlık turizmiyle ilgili kampanyalar yapılıyor. Bu sadece 3-5 otelle sınırlı olmamalı. Çeşitli çalışmalar yapılmalı ve bunlardan birisi de otellerde görev yapan lisan bilen çalışan sayısının artırılması olmalı. Çünkü ben en iyi hizmeti veriyorum, gittiği hastane en iyi hizmeti veriyor ama konakladığı otelde mutsuz oldu. Bu olumsuz bir etki yaratıyor. Aktarmayla gelen yolcu havaalanında bazen 10 saat beklemek zorunda kalıyor. Biz onlara sıkıntı yaşatmadan hizmet verip, mutlu bir şekilde ülkelerine dönmeleri için çalışıyoruz.
AVRUPALI DENİZLİ’YE GELİYOR
Yurt dışından hangi ülkelerden hasta geliyor size?
En ağırlıklı çalıştığımız ülke Hollanda. Belçika, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden hasta geliyor.
Yurt dışından gelenler size nasıl ulaşıyor?
Dünya küçük. İnternet var, klavyenin tuşlarına dokunduğunuzda istediğiniz bilgilere ulaşmanız mümkün. Bilinçli doktorlar Dünya Saç Ekimi Birliği üyesi doktorları arıyor. Bu derneği saç ekimi alanında VIP kabul ediyor. Oraya üye doktoru bulduğunda, forumlarda yazılanlar, kişilerin paylaşımları okuyup seçimini yapıyor. Sonra da kararını verip bağlantıya geçiyor.
Bu bir anlamda hastanın bir başka hastayı yönlendirmesi gibi bir şey…
Evet, öyle… Ancak Hollanda da da bir çalışmamız var. Orada bir klinikle anlaşmamız var. O klinikten direkt bizimle irtibata geçenler oluyor. Ana dillerini konuştukları bir ortam sağlanıyor. Ayrıca ben zaman zaman Rotterdam’a gidiyorum. Oradaki klinikte görev yapan hekim ve personele eğitim veriyorum.
SAĞLIK TURİZMİNDE ULAŞIM BÜYÜK SORUN
Denizli, Anadolu’nun batısında bir yer. Sağlık alanında çok öne çıkmadığı dönemde saç ekimine başladınız. O yıllarda karşılaştığınız handikaplar hala devam ediyor mu?
Devam ediyor. En büyük sıkıntı daha önce de ifade ettiğim gibi ulaşım. Daha kolay ulaşılabilir bir noktada olsak çok daha inanılmaz işler yapabileceğimizi söyleyebilirim. Denizli’nin batıda olması çok kolay ulaşılabilir bir kent anlamına gelmiyor. Hasta çok dolambaçlı yollar izleyerek gelmek zorunda kalıyor. Yurt dışından gelen hastalar için en son bulduğumuz çözüm, Antalya Havalimanı’na gelmeleri. Biz de oradan karayoluyla alıp Denizli’ye getiriyoruz.
BAŞKA SEKTÖRLERİN DE KAZANÇ KAPISI
Sağlık turizminin başka sektörlere açtığı kazanç kapısı da var değil mi?
Hasta bize geliyor ama bazı ihtiyaçları var. Örneğin gezecek, araç kiralıyor rent a car işi yapanla bağlantı kuruyor. Gezerken o araca benzin, mazot ya da gaz koyuyor, akaryakıtçıya gelir. Konaklama yapıyor, otel hizmeti veren kazanıyor. Yeme içme hizmeti veren hizmet sektörü kazanıyor. Hastaneye gidiyor, doktora gidiyor ve buralara para harcıyor. İlaç için eczaneye uğramak zorunda. Buraya gelmişken anı olarak saklayacağı ürünleri alıyor. Gördüğünüz gibi çok sayıda sektöre dolayı kazanç sağlıyor sağlık turizmi.
Sormak istediklerim bu kadar. Şunu da sormalıydınız diyeceğiniz konular varsa onları da alıp sohbeti bitirelim isterseniz…
Denizli gibi bir Anadolu şehrinde saç ekime yapmak olmayacak gibi görünen bir işti. Bu işin burada olmayacağı, yapılsa bile birkaç yılda sona ereceği düşünülüyordu. Ama ben öyle düşünmedim. Nitekim 15 yıl geçti başlamamın üzerinden. Dünyanın her yerinden hastalar geliyor Denizli’ye. Bir yerde ilin tanıtımını yapmış oluyoruz. Hollanda’dan gelen hastalar memnun bir şekilde ayrılıyor. Pamukkale’yi gezdiriyoruz, Denizli kebabı yediriyor, Denizli gazozu içiriyoruz. Bir tanıtım elçisi gibi çalışıyoruz. Akıntının tersine kürek çekiyoruz ve çekmeye de devam edeceğiz.