Kalp kaynaklı felç riskine karşı “tıpa” metodu uygulaması – D20Haber
24.04.2024, Çarşamba
16 °C / 29 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. SAĞLIK
  4. /
  5. SAĞLIK
  6. /
  7. Kalp kaynaklı felç riskine karşı “tıpa”...

Kalp kaynaklı felç riskine karşı “tıpa” metodu uygulaması

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 14 Mart 2022 Pazartesi - 14:42Güncelleme: 14 Mart 2022 Pazartesi - 14:42
Kalp kaynaklı felç riskine karşı “tıpa” metodu uygulaması

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesinde, kalp kaynaklı felce karşı “tıpa” metodu uygulandı. Bu yöntemle, kan sulandırıcı kullanamayan hastalarda pıhtıya bağlı felç riskinin ameliyatsız şekilde önlenebileceği belirtildi.

PAÜ Hastanesinde, Prof Dr Doğu Kılıç, Dr öğretim görevlileri İpek Büber ve Işık Tekin, Dr Gürsel Şen ile Dr Yiğit Davutoğlu’ndan oluşan bir ekip, kan sulandırıcı kullanamayan, bu nedenle de pıhtıya bağlı inme riski taşıyan iki hastaya tıpa metoduyla apendiks kapama işlemi uyguladı.

PAÜ Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğu Kılıç, konuyla ilgili açıklamasında, kalp kaynaklı inme (felç) riskinin ameliyatsız bir şekilde tıpa uygulaması ile azaltılabileceğini belirtti.

Felcin kan sulandırıcı ilaçlarla önlenebileceğini kaydeden Kılıç, “Yakın zamana kadar kullanımı nispeten daha zor olan varfarin (coumadin, warfmadin) isimli bir ilaç bu amaçla kullanılabilecek tek tedavi seçeneğiydi. Ancak yeni çıkan ilaçlar hastaların kan sulandırıcı kullanabilmelerini kolaylaştırdı. Bu gelişmelere rağmen bir grup hasta çeşitli nedenlere bağlı olarak kan sulandırıcı tedavisi alamamaktadır. Bunun en sık nedeni hastaların tekrarlayan kanamalar geçirmesidir. Bu hastalarda sol kulakçıktaki apendiks adı verilen girintiyi bir tıpa ile tıkayarak pıhtı atma riskini azaltılabiliyor” dedi.

İŞLEM NASIL YAPILIYOR?

Tıpa uygulamasının PAÜ Hastanesinde yapıldığını söyleyen Kılıç, “İşlem için sağ kasıktan girilerek, sağ kulakçığa, oradan da sol kulakçıktaki apendikse ulaşılarak, tıpa şeklindeki cihaz buraya yerleştiriliyor. Cihaz yerleştikten sonra bu girintinin kanla teması kesilmiş oluyor ve vücudun zamanla cihazın üzerini örtmesiyle de burada pıhtı oluşup vücudun çeşitli yerlerine atması engellenmiş oluyor. İşlem yaklaşık bir saat kadar sürüyor ve hastalar genellikle ertesi gün taburcu ediliyor” diye konuştu.

Prof Dr Doğu Kılıç, “Bu işlem herkes için uygun mu?” sorusuna “Ritim bozukluğu olan her hastada bu metodu uygulamıyoruz. Hastaların gerçekten kan sulandırıcı tedavi alamayacaklarından emin olduktan sonra da görüntüleme metodlarıyla da hastanın uygunluğunu değerlendiriyoruz” yanıtını verdi.