Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Denizli Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı M. Ülkü Aydın ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Güray Şıracı, bazı ağrıların dünyada en fazla ölüme yol açan kalp damar rahatsızlıklarının habercisi olduğu uyarısında bulundu.
Kardiyoloji Uzmanı M. Ülkü Aydın ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Güray Şıracı, 29 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla yaptıkları açıklamada, koroner arter hastalığı ve kalp sağlığını korumak için dikkat edilmesi gerekenlere değindi. Dünyada tüm ölüm nedenleri arasında birinci sırada kalp-damar hastalıklarının yer aldığını ifade eden Aydın ve Şıracı, koroner arter hastalıkları konusunda bilinçli olunması ve belirtilerin erken dönemde dikkate alınması gerektiğini ifade etti.
Hipertansiyon, diyabet, aile öyküsü olanlar ile sigara ve stresli yaşam gibi risk faktörünü taşıyanların mutlaka sağlık kontrolü yaptırmasını öneren Aydın ve Şıracı, kalp krizi geçiren bir kişi için tedaviye başlanıncaya dek geçen sürenin çok önemli olduğunu, belirtilerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Koroner arter hastalığın belirtileriyle ilgili de bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı M. Ülkü Aydın, “Hastanın uzun süren baskı tarzında göğüs ağrısı, nefes darlığı, sıkıntı hissi, sırt ağrısı, kol ağrısı, çene ve mide ağrısı gibi şikayetleri mevcutsa ve bunlar eforla başladığında özellikle geçmiyorsa hasta mutlaka bir kardiyoloji uzmanına muayene olmalıdır. Bu şikayetler ani başladığında ve 20 dakikadan uzun sürdüğünde hastalar acil servise mutlaka uğramalıdır” dedi.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Güray Şıracı ise, koroner arter hastalıklarında sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesinin ve uygulanmasının önemine vurgu yaparak, kalp sağlığı ile ilgili şu uyarılarda bulundu:
“Yapılan ameliyatlar hiçbir zaman kesin çözüm değildir. Özellikle ameliyat bittikten sonra ilaç tedavisi ile koroner arter hastalığına sebep olan risk faktörleri ile mücadele ederek yaşam tarzını düzenlemek önem arz etmektedir. Çünkü, koroner arter hastalığında genetik yatkınlığı düzeltemeyiz ama diğer risk faktörleri olan tansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker, obezite, sigara kullanımı, alkol kullanımı, hareketsiz yaşam, stres gibi faktörler ile mücadele ederek koroner arter hastalığını hem önlenebilir kılarız hem de hastayı daha uzun senelere hazırlamış oluruz. Bunun için özellikle hastalar ilaç tedavisini hekimin uygun gördüğü şekilde uygun zamanlarda ve uygun dozda kullanmalıdır. Beslenme bozukluğunu düzeltmeli, şeker ve kolesterol açısından kalorisi yüksek gıdalar yerine meyve sebze ağırlıklı beslenmeli. Hareketsiz yaşamı terk edip aktif yaşamın olduğu spor yapılan bir yaşama geçmeli. Özellikle günde 30 dakika olmak kaydıyla haftada 5 gün spor yapmalı, eğer kullanıyorlarsa sigara ve alkolü tamamen bırakmalıdırlar. Çünkü sigarayı bıraktıktan sonra bir yıl sürede koroner arter hastalığına yakalanma riski yarı yarıya azalmakta, hatta 10 yıllık sürede tamamen risk ortadan kalkmaktadır. Bunun dışında özellikle çocukluk çağlarında başlayan ve erişkin dönemlerde de özellikle iş ortamında ki rekabet ortamında devam eden stres ile mücadeleyi en sonuna kadar yapmak da gerekiyor.”