Denizli’nin Acıpayam ilçesinde hizmet veren Sağlıklı Hayat Merkezinin diyetisyeni Ayşe Çoban, diyabet hastalarına beslenme önerilerinde bulundu, hastalığın beslenme ve doğru ilaç kullanımı ile kontrol altında tutulabildiğini belirtti.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin vücutta insülin salınımının bozulmasıyla karakterize kronik bir hastalık olduğunu ifade eden Diyetisyen Ayşe Çoban, tip 1 ve tip 2 olmak üzere iki tip diyabet hastalığı olduğunu, tip 2 diyabetin daha sık görüldüğünü kaydetti.
Çoban, diyabetin en sık görüleninin pankreastan salınan insülinin fazla kiloya bağlı yeterli gelmemesi veya yüksek şeker tüketimine bağlı vücut dokularının insüline duyarsızlaşmasıyla ortaya çıkan tip 2 olduğunu, ancak son yıllarda tip 1 diyabetin görülme sıklığının da arttığı söyledi.
Tip 1 diyabetin kiloya veya beslenmeye bağlı olmadığına işaret eden Çoban, tip 1 diyabette dışarıdan insülin alımının zorunlu olduğuna, genetik geçişli olabildiği için diyabet tanısı almış yakını olanların beslenmesine daha dikkat etmesi gerektiğine dikkati çekti.
BESLENME ALIŞKANLIĞINA DİKKAT!
Diyabeti etkileyen beslenme yanlışlarına da değinen Çoban, önerilerini şöyle sıraladı:
•Mutlaka lif içeren bileşik karbonhidratlar tüketilmelidir. Kepekli tüm ürünler, kurubaklagiller, sebzeler bileşik karbonhidratlara örnektir.
•Günde 3 ana öğün alınıp, bu ana öğünlerden ortalama 2 saat sonra ara öğün olarak bileşik karbonhidrat tüketilmelidir.
•Früktoz (meyve şekeri) bağırsaktan en hızlı emilen karbonhidrat olduğu için meyveler tek başına ara öğün değildir. Yanında ya kepekli galeta, sarı leblebi gibi lif kaynağı ya da ayran, yoğurt, kefir gibi protein de içeren ürünlerle tüketilmelidir.
•Glisemik indeksi yüksek olan üzüm, incir, kavun, patates, pirinç, makarna, tatlılar, şeker pancarlı ürünlerin bağırsaklardan geçiş hızı çok hızlı olduğu için istenmeyen şeker yüksekliğine neden olur.
•Beslenme tek başına tedavi etmez. Özellikle tip 1 diyabette dışarıdan insülin alımı şarttır.