Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, pahalılıktan herkesin şikayetçi olduğuna dikkat çekerek, ucuz peynir ve gıda için paranın Suriyelilere değil Türk çiftçisine ve üreticisine verilmesini istedi.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, temas ve ziyaretlerde bulunmak üzere Denizli’ye geldi. Programına bir otelde, parti yöneticileri ve Denizli İl Başkanı Erhan Derici ile birlikte düzenlediği basın toplantısıyla başlayan İnce, iktidar ve muhalefet partilerini eleştirdi. İşte basın toplantısındaki konuşmasının satır başları:
“PAHALILIKTAN HERKES ŞİKAYETÇİ”
●Pahalılıktan şikayet ekmeyen yok, herkes şikayetçi. Mart başında kuru soğan 1,5 lirayken bugün 5 lira. Patates 2-3 lirayken 9 lira, domates 20 liraydı. Türkiye’nin her yerinde pazarda, mutfakta, tencerede yangın var. Türkiye’nin ciddi bir pahalılık sorunu var.
“NEBATİ’NİN DEĞİNE BAKIN”
●Ekonominin başına getirdikleri, paranın başına getirdikleri Nebati ne diyor? Dediği lafa bakın! ‘Türk Lirası en düşük yerde, vatandaş rahat olsun’ diyor. Türkçe meali şu. ‘Biz battık beyler, batırdık bu memleketi 20 senede. Artık çöp oldu Türk Lirası, hiçbir itibarı yok haberiniz olsun’ diyor. Bunun anlamı bu.
●Bundan önce Erdoğan ne demişti? ‘Bayrak tıpkı bayrak gibi, milli marş gibi ülkenin gücünü gösterir’ diyor. Demek ki para Erdoğan’a göre bayrak gibi, milli marş gibi ülkenin gücünü gösteriyor. Nebati’ye göre TL en düşük yerde, biz batmışız. Yani milletin de itibarı kalmamış, devletin de itibarı kalmamış, TL’nin de itibarı kalmamış.
“BİR KİLO SÜT BİR KİLO YEM ETMİYOR”
●Ekmekte sorun var, unda, şekerde, yağda, sütte, ette sorun var. Dün yüzde 48 zam geldi ete. Yüzde 30 daha kapıda bekliyor. Nisan sonundan itibaren süt ve süt ürünlerindeki pahalılığı hep birlikte göreceğiz. Mezbahalar süt inekleriyle dolu. Bir kilo sütle 1,5 kilo yem alması gerekirken, bırakın 1,5 kiloyu 1 kilo dahi yem alamıyor.
“BEREKETLİ TOPRAKLARIN FAKİR ÇOCUKLARI OLDUK”
●Fakir fukara için zor yıllar geliyor. Çünkü üretmeyen bir Türkiye var. Tarımı stratejik bir sektör olarak görmediler 20 senedir. İthalatla bu işi çözeceklerini zannettiler. Bereketli toprakların fakir çocukları olduk ne yazık ki. Hasat dönemini bekleyeceğimiz yere Rusya’dan gelen gemileri bekler olduk. İnsanlar ekmek almakta zorlanıyor. Kuru ekmeğe, soğana muhtaç ettiler insanları. Nas vardı, unuttular. Artık Nas söylenmez oldu.
“BAHÇELİ, YÜZSENDE KÖPRÜYE 200 TL VERECEKSİN”
●Bir de hükümetin destekçisi Bahçeli var, onu anlayabilmiş değilim. 200 lira olan köprü ücretine paranız yoksa yüzerek geçin diyor. Lafa bakın!. Sayın Bahçeli sen nasıl milliyetçisin ya anlamış değilim. Milliyetçilere sesleniyorum: Bu laf sizi rahatsız etmedi mi? Bahçeli şunu bilmiyor. Köprüden sadece geçen para ödemiyor, geçmeyen de ödüyor. Hayatında hiç Çanakkale’ye gitmeyen Denizlili de o köprünün parasını ödüyor, geçsin geçmesin. Sayın Bahçeli köprüden geçen ödüyor, köprüden geçmeyen ödüyor, yüzerek geçsen yine ödüyorsun. İster kelebek yüz, ister serbest stil yüz, ister sırtüstü yüz, nasıl yüzersen yüz parayı ödüyorsun. Çok iyi yüzme biliyorsan istersen kurbağalama yüz. Öyle bir mantık olabilir mi? Yüzerek geçin diyor, lafa bakın ya. Ey ülkücüler, ey milliyetçiler hala duracak mısınız o partide?
MEMLEKET PARTİSİ’NE DAVET
●Bir büyük davette bulunuyorum bugün Denizli’den. AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum: 20 yılın sonunda duvara tosladık. Kuru ekmeğe, soğana muhtaç olduk. Bunlar 200 odalı saraylarında ejder meyvesi yiyorlar. Bunlar kenar mahallelerde büyümüş, imam hatip liselerinde okumuş fakir fukara çocukları değil artık. Bunlar sizi unuttu, bunlar sizden biri değil artık. Gel bak burada Memleket Partisi var. Memleket hepimizin, bekliyorum Memleket Partisi’ne
CHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum: Bir metin imzalıyorlar, Atatürk diyemiyorlar. Laiklik diyemiyorlar. Tarikatlar, cemaatler eğitime karışamayacak diyemiyorlar. İstanbul Sözleşmesi diyemiyorlar. Ali Babacan, Ergenekon’u, Balyoz’u yeniden yargılayacakmış, onunla aynı masaya oturuyorlar. CHP’ye oy veren kardeşlerim, ben gittiğim gibi siz de gidin oradan. Atatürk’ün partisi burası. Onlar Atatürk’ün adını kullanıyorlar. İmza attıkları metinde Atatürk’ün adını bile geçiremiyorlar. AK Parti’ye benzedi onlar.
“SORUNU MARKETTE SANIYORLAR”
●20 yılda ülkeyi batıran parti hala birinci parti olamaz. Kararsızlar yüzde 25 olmuş. İktidar düşüyor ama muhalefet büyümüyor. Neden? Çözüm üretmiyorlar. İktidar da sonunu markette zannediyor muhalefette. Sorun markette değil. Sorun tarlada, ahırda. Tohumu çözmeden, mazotu çözmeden, gübreyi, ilacı çözmeden bu pahalılığı çözemezsin. Her 5 buzağıdan biri ölüyor 80 liralık iğne olmadığı için. Bunu çözmezsen ete yüzde 48 zam gelir. Markete mektup yazmakla olmaz bu iş. Ağzına ilaç dökerek sivrisineği öldüremezsin, bataklığı kurutacaksın.
Eğer peyniri ucuz yemek istiyorsak stokçular diye bağırarak olmaz. Ey Erdoğan, marketlere kızarak olmaz. Ey Kılıçdaroğlu marketlere mektup yazarak da olmaz. Çiftçiye, üreticiye destek olacaksın. Tarım envantere çıkarılsın. Tarımda çalışanların sigortasını devlet ödesin. Çobanların sigortasını devlet ödesin. Tarımda çalışanlara yıpranma getirelim. Gübre desteği verelim, mazotu yarı yarıya verelim. 4 milyar litre mazot tüketiyor Türk çiftçisi. 10 lira versek 40 milyar lira yapar. Suriyelilere verdiği para 50 milyar dolar. Suriyelilere 50 milyar dolar vereceğine 3 milyar dolar Türk çiftçisine ver de şu peyniri ucuza yiyelim
Sorunların çözümü çok basit, akil, bilim, şeffaf bir kamu yönetimi, liyakat. Bunları yaptığımızda 2 yıl içinde Türkiye’yi ayağa kaldırırız. Üreten Türkiye’yi yeniden kurarız. Bunun için Memleket Partisi hazırdır. Onun için diyorum ki bu iktidarı da muhalefeti de toptan gönderelim.
MUHALEFET NEDEN BİRİNCİ OLAMIYOR VE ANKETLER…
D20HABER.COM Genel Yayın Yönetmeni Engin Ünal’ın “Türkiye’de ekonomik kriz var, enflasyon var. Buna rağmen AK Parti anketlerde birinci parti çıkıyor, muhalefet birinci parti konumuna geçemiyor. Muhalefet partileri neden birinci parti olamıyor? Anketlerde Memleket Partisi görünmüyor, gösterilmiyor ya da yer almıyor, bunu neye bağlıyorsunuz?” sorusunu da yanıtlayan İnce, şunları söyledi:
“İktidar, muhalefet birbirine benziyor. Mesela hiçbir partide demokrasi yok, biz hariç. Neden AK Parti birinci? Birincisi 20 yıldır iktidarda. İnsanlar korkuyor doğru cevap vermekten. Korkanlar var, nemalananlar var, kaybederim diye düşünenler var. Hızla eriyor ama bir partiye gitmiyorlar, yüzde 25’i geçti kararsızlar.
Memleket Partisi, en mağdur parti. Ne İsa’ya yaranıyoruz ne Musa’ya. Konuşuyorum, 58 dakika AKP’yi eleştiriyorum, 2 dakika CHP’yi. CHP’yi eleştirmem haber oluyor. CHP’nin kanalları var, onlarda ölürsem haber olurum. Böyle bir medya düzeninde yerel medyaya güveniyorum, bir de taban medyasına güveniyorum. Ben o anketleri biliyorum hiç umurumda değil. Anketler kamuoyunu etkilemek için yapılıyor, kamuoyunun nabzını yansıtmıyor. Hiç umurumda değil. Karıncaya sormuşlar nereye diyor. Hacca demiş. Bu yürüyüşle mi demiş. Yolunda ölürüm demiş karınca da. Biz inançla, kararlılıkla, ilkelerimiz doğrultusunda inanmış bir ekiple yola çıktık. Tıpkı Ecevit gibi… DSP’yi kurduğunda gülüyorlardı. Sokak aralarında geziyor, 10 kişi gördüğünde sandalyeye çıkıp konuşma yapıyordu. Ecevit 2 kere başbakan oldu. Ecevit’e bölücü diyenler bir kere başbakan olamadı.”