Toplu iş sözleşmesi sürecinde PAÜ yönetimi ile Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası temsilcileri arasında 20 Aralık 2024’ten bu yana sadece iki görüşme yapılabildi. Farklı tarihlerde basın açıklamalarıyla PAÜ yönetimini görüşmelere ve sözleşme imzalamaya davet eden sendika yöneticileri, işçilerle birlikte bugün bir kez daha açıklama yaptı.
Sendikanın İzmir şube başkan yardımcıları Erhan Er ve Nazım Özkan, sendikanın Denizli temsilcisi Zeki Kılıç, temsilciler Eren Akbaş, Halil İbrahim Demiray, Mehmet Yüksel, Emre Hazan, Önder Coşkun ve işçilerin katıldığı basın açıklamasında, sendika üyelerine kazanmak için birlik olma çağrısı yapıldı.
Basın açıklamasında, yönetime defalarca çağrı yapılmasına rağmen geri dönüş olmadığını, bu çağrının da yanıtsız kalması durumunda 6-7Mart’ta üretimden gelen gücün kullanılacağı belirtilerek, şöyle denildi:
Sorunlarımızı çözebilecek muhatap bulamıyor, sürekli oyalama taktikleriyle karşılaşıyoruz. Bu yüzden, artık bu açıklamayı son kez yaptığımızı özellikle vurgulamak istiyoruz. 2022-2024 yılları arasındaki toplu iş sözleşmesinde bizlere verilen sözler yerine getirilmedi. En temel talebimiz aynı işi yaptığımız, aynı kadroda ve aynı birimde çalıştığımız arkadaşlarımızla aramızdaki maaş farklarının kaldırılması ve çalışma saatlerinin eşitlenmesidir. Bu adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini Nisan-Mayıs 2024’te gerçekleştirdiğimiz mücadelede açıkça ifade ettik. O dönemde bizleri çağırarak, ‘haklısınız, sözleşmeye az kaldı, sözleşmede çözelim’ diyenler, bugün bizleri Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ile görüşün diyerek, süreci çıkmaza sürüklüyorlar.
Toplu iş sözleşmesi görüşmelerine 20 Aralık’ta başladık ve şu ana kadar iki oturum gerçekleştirdik. İlk toplantıda yönetim, sorunların çözülebileceğini söyledi. Ancak ikinci toplantıda ‘TÜHİS’e göndereceğiz’ denildi. Sonra gönderilmekten vazgeçildiği, ardından tekrar gönderildiği söylendi. Sürekli bir belirsizlik içinde oyalanıyoruz.
Bizim sorunumuz TÜHİS değil, çözümsüzlük. TÜHİS’ten görüşme talep ediyoruz, olumlu yanıt alamıyoruz. Yönetimle konuşuyoruz, ‘TÜHİS ile görüşeceksiniz’ diyorlar. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bizleri yok saymayın. Bizler bu kurumun çalışanlarıyız, sorunlarımızı birlikte çözelim.
Sürekli artan enflasyon karşısında sözleşmemiz imzalanmadıkça mağduriyetimiz büyüyor, iş barışımız ve motivasyonumuz tükeniyor. Bıçak kemiğe dayandı. Buradan saygıdeğer rektörümüze ve hastane yönetimimize sesleniyoruz: Bizleri duyun. Bizler bu hastanenin çalışanlarıyız. Bizi TÜHİS anlamaz, bizi ancak siz anlarsınız, sizlerle sorunlarımız çözülür.
Gelin, masada işçilerin sorunlarını birlikte çözelim. Çözümsüzlüğe itmeyelim. Daha önce de belirttiğimiz gibi, eğer sorunlarımız masada çözülmezse 6-7 Mart tarihinde üretimden gelen gücümüzü kullanmak zorunda kalacağız. Bu süreçte yaşanabilecek her türlü sorun ve aksaklığın sorumlusu biz değiliz. Bizim derdimiz sorun yaratmak değil, sorunlarımızın çözülmesini sağlamak.”