Honaz’a bağlı Aşağıdağdere Mahallesi’nde ikamet eden 21 kişi, mahalle sınırları içindeki 112 ada, 1 parselde Deveoğlu İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılması planlanan RN:90472 ve ER:3415248 numaralı kireçtaşı (kalker) ocağı işletmesi projesi çerçevesinde tesis edilen 19/09/2023 tarih ve E-202385 sayılı ''Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir'' kararını yargıya taşıdı.
YARATTIĞI TEHLİKEYE DİKKATİ ÇEKTİLER
Açılan davada; proje alanının orman alanı sınırları dahilinde bulunduğu, çevre düzeni planı hükümlerine uygun olmadığı, proje bitiminden sonra bölgenin ne şekilde rehabilite edileceğinin belirtilmediği, bölgenin su varlığı bakımından hidrojeolojik anlamda gerekli önlemlerin alınacağına dair noter taahhüdü verilmediği, flora ve fauna çalışmalarının sadece literatür bilgilerine dayandırılamayacağı, projenin başta su kaynakları olmak üzere tarım ve hayvancılığı olumsuz etkileyeceği, biyolojik çeşitliliğin ve ekolojik dengenin geri dönülmez zararlara uğrayacağı, hukuka aykırı olduğu belirtilerek, ÇED raporunun gerekli olmadığını ilişkin kararın iptalini talep etti.
Davalı şirket ise, yapılan çalışmaların ilgili mevzuat doğrultusunda sürdürüldüğünü, faaliyet konusu alanda patlatma yapılmayacağını, dava konusu işlemde hukuka aykırı bir husus bulunmadığını savundu.
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPILDI
Taleple ilgili 31/01/2024 tarihinde mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve 05/03/2024 tarihinde mahkemeye sunulan raporda harita ve planlama, maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği, hidrojeoloji mühendisliği, çevre mühendisliği, orman mühendisliği, arkeoloji, biyoloji ve meteoroloji açısından yapılan değerlendirmelere yer verildi.
ÇED RAPORU GEREKLİ DEĞİLDİR KARARININ İPTALİNE KARAR VERİLDİ
Bilirkişi raporundaki değerlendirmeler ışığında Denizli 2. İdare Mahkemesi, Esas no: 2023/261 ve Karar no: 2024/272 kararıyla Deveoğlu İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından planlanan kireçtaşı ocağı işletmesi projesine ilişkin karar verildi. Kararda şöyle denildi:
“Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından 2011 yılında yenilenen diri fay haritasına göre, faaliyet alanının çok yakınında diri faylar bulunmasına rağmen proje tanıtım dosyasında söz konusu faylar ile ilgili herhangi bir değerlendirme bulunmadığı, dava konusu sahada gelecekte kalker taşı üretimi yapılması durumunda ekonomik olarak katma değer yaratılacağı, istihdam ve kamu maliyesine katkı oluşacağı, ancak bunun yanında yakındaki Aşağıdağdere Mahallesi ve çevre için taş/malzeme/ekipman yuvarlanması, toz-gürültü yayılımı, görüntü kirliliğine neden olacağı, yapılması planlanan projenin proje alanının çok yakınında bulunan 2 adet DSİ sondaj kuyusuna olası etkilerinin hidrojeoloji disiplini bakımından değerlendirilmesine yer verilmediği, açılmak istenen ocağının orman bütünlüğünü bozacağı, havzada ekosistemi olumsuz yönde etkileyeceği, yerleşim yerinin hemen üstünde bulunması sebebiyle heyelan, erozyon ve sel baskını gibi riskleri ciddi oranda artıracağı, yörenin su kaynaklarını olumsuz etkileyeceği, bu kapsamda dava konusu maden (kalker) ocağı işletme tesisi projesinin yerleşim alanlarına oldukça yakın bir konumda yer alması, çevresindeki nüfusun sağlıklı yaşam koşullarını olumsuz yönde etkileyecek nitelikte bir sanayi tesis alanı olmasından ötürü yer seçimi ilkeleri açısından dava konusu tesisin planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına uygunluk göstermediği anlaşıldığından çevresel etki değerlendirilmesi raporu hazırlanmasının uygun olacağı kanaatine varılarak, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.”