Büyük menderes İnisiyatifi, Dünya Çevre Günü’nde iklim krizine Honaz’daki açıklamayla dikkati çekti. Basın Açıklamasını okuyan Pelin Ay Yapışkan, tüketimden beslenen kapitalist ekonomi politikasının Dünya’yı yok oluş sınırına getiren iklim kriziyle karşı karşıya olunduğunu belirtti. Açıklamada, öne çıkan satırlar şöyle:
“ADALETSİZLİK DERİNLEŞİYOR”
● Yaşadıklarımız doğal değil. Ülkemizde ve Dünya’da kriz üstüne kriz yaşıyoruz. Yaşadığımız doğa olayları siyasi ve ekonomik eşitsizliklerden beslendiği gibi, toplumsal ve politik sorunlara neden oluyor.
● Adaletsizlik derinleşiyor. Çünkü siyasi elitler, sermayenin kâr odaklı tasarruflarının önünü açmak dışında işleve sahip değiller. İklim krizinin sorumluları işte bunlar! Ulusal ve uluslararası düzeyde birbirleriyle ekonomik, politik ve ya askeri düzeyde rekabet eden şirketler ve onların hizmetinde olan devletler, söz konusu krizlerin gerçek sorumlularıdır.
“EGEMENLER KRİZLERDEN YENİ FIRSATLAR YARATMAYA ÇALIŞIYOR”
● Dünyaya egemen olan, tüketim kültürünü merkeze koyan anlayış, nedeni olduğu krizlerden yeni fırsatlar yaratmaya çalışıyor. Başına ‘yeşil’ sıfatı eklenerek yapılan 'yeşil dönüşüm' yatırımlarının bir ‘yeşile boyama’ olduğunu, sürdürülebilirlikten statükonun devamını anladıklarını ve ‘yeşil’i araçsallaştırdıklarını biliyoruz.
● Çünkü biz yıllardır HES’ler, JES’ler, GES’ler, RES’ler ve BES’lerle tarım alanlarını, ormanları, dereleri, nehirleri talan eden şimdi de “yenilenebilir enerji” ile yeni yıkımların önünü açmaya çalışan bir yönetim altında yaşıyoruz.
“BÜYÜK MENDERES YOK OLMANIN EŞİĞİNDE”
● Nehirlerimizi Ege’nin bereketli topraklarının, 10 bin yıllık Büyük Menderes’in ve havzanın yok oluşun eşiğine geldiğini, gıda krizinin ve iklime bağlı göçlerin kapıya dayandığını görüyoruz. “Yeşil devrim” adı altında tarımı şirketlerin egemenliğine sokup teknoloji ile bolluk bereket değil, tarladan çatala zehirli gıda zinciri yaratıldığının farkındayız. Ve en önemlisi, bugün bunca enerjinin ülkemizdeki ve dünyadaki yoksulluğu azaltmak bir yana daha da derinleştirdiğine tanıklık ediyoruz.
“İKLİM KRİZİNİN YÜKÜNÜ TAŞIYAN YOKSULLAR, EMEKÇİLER”
● Yaşadığımız krizlerin sorumluları emperyalist, kapitalist güçler ve onların işbirlikçileri olduğu halde, dünyanın her yerinde iklim krizinin yükünü en fazla taşıyanlar, yoksullar, emekçiler.
● Birkaç devletin ve bir avuç zenginin ekonomik faaliyetleri sonucu Dünyamız küresel ısınmada 2 derecelik sınırı geçmek üzere. Bilim insanlarına göre küresel ısınmanın 1,5 dereceyi aşması yeryüzündeki canlı yaşam için kritik önemdeki dengelerde geri dönüşü olmayan kırılmalara neden olacak.
“BİR MİLYON CANLI TÜRÜ YOK OLMAKLA KARŞI KARŞIYA”
● Bir milyon canlı türü yok olmakla karşı karşıya. Halihazırda her yıl sel felaketlerinden etkilenen nüfusun yaklaşık %80’i az gelişmiş ya da gelişmekte olan 15 ülkede yaşamakta. Dünyada iki milyar insanın temiz su kaynaklarına düzenli erişimi yok. Dünyayı bu hale getiren ülkeler ve insanlık önlem almazsa iklim değişikliği 2050 yılına kadar 140 milyondan fazla insanı ülke içi veya ülkeler arası iklim göçmeni haline getirecek.
“KURTULUŞ RADİKAL YOL DEĞİŞİKLİĞİNDE”
● Kurtuluşumuz; Dünya’nın ve insanlığın hızlı ve radikal bir yol değişikliği yapma zorunluluğudur. Bu radikal değişiklik içinse bütün eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri bir arada görmemiz ve bütüncül bir çözüm sunmamız gerektiğine inanıyoruz. Bir araya gelerek yaşam hakkını sadece insan için değil gezegenimizi paylaştığımız bütün canlılar ve ekosistem için savunmaya ihtiyacımız var.
● Gezegenimizin ve bütün canlıların geleceği için, yoksullara, yerlilere, kadınlara, canlılara ödetilen bedellerin daha da ağırlaşmasını engellemek için, dünyanın dört bir yanından gelen sesleri ortaklaştırıp büyüterek ekolojik sorunların en önemli göstergesi olan iklim krizine karşı hükümetlerin sorumsuzca davranışlarının ve ekolojik suçların üstünün örtülmeye çalışılmasını teşhir ediyoruz!
● Bugün iklim krizinin nedeni; insanın emek gücü de dahil, doğanın her parçasını metalaştıran kapitalizmdir! Bizleri; gıda krizi, açlık, savaş, yoksulluk, göçler, eşitsizlik ve ekolojik yıkımla başbaşa bırakan kapitalizmdir. Kapitalizmin yarattığı bu krizin çözümünü; insanlığın ve ülkelerin dayanışması ve birlikte mücadelesi ile bulacağımıza inanıyoruz.
● Bugün hepimiz biliyoruz! Hatta bilmekten öte, yaşıyoruz… İklim adaleti için, doğa için, yaşam için eylemdeyiz! Bugün Dünya Çevre Gününde; Honaz'dan, Denizli'den Türkiye'den Dünya’ya insanlığı mücadelemize çağırıyoruz. İklimi değil sistemi değiştir!
