Çalışma hayatına 1988 yılında marangozlukla başlayan 50 yaşındaki Şener Soyupak, daha sonra kardeşi 48 yaşındaki Ahmet Soyupak ile el ele vererek, mobilya üretimine yöneldi. Bu arada, oğulları Hüsnü ve Cüneyt’e de küçük yaşlardan itibaren mesleğiyle ilgili eğitim verdi.
Yaz aylarında atölyede çalışan marangozluk ve mobilya yapımının inceliklerini öğrenen Hüsnü Soyupak yükseköğrenimini tamamlayıp mühendis, Cüney Soyupak da mimar oldu.
ÇIRAK BULAMAMAKTAN YAKINDILAR
Sektöre kardeşi ile birlikte çocuk yaşlarda başladığını ve uzun yıllar geçmesine rağmen bırakmadıklarını anlatan Şener Soyupak, “Ustalık ve zanaat gerektiren meslekler için yeni gençler yetişmesi lazım. Emin olun önümüzdeki dönemde bu çok daha büyüyecek. Bu sıkıntılar çok fazla gündeme gelecek. Çalıştıracak yeni gençler bulunmayacak. İki tane oğlum var; Birisi mimar, diğeri mühendis. Mimar ve mühendis çocuklarım işin mutfağında yetişti. Yeri geliyor bize güncel sektörlerden yön veriyorlar. Ellerinden geldiğince bize yardımcı oluyorlar” dedi.
Çırak sıkıntısı yaşadıklarını söyleyen Ahmet Soyupak ise, Bu sektörde elaman sıkıntısı çok. Bu sebepten dolayı yeri geliyor mühendis Ve mimar yeğenlerim çalışıyor. Bazen de dışardan destek alarak sürdürmeye çalışıyoruz. Yaptığımız iş bir sanat ve görselliği çok önemli. Son zamanlarda teknolojinin ilerlemesi ile güzel işler yapıyoruz” diye konuştu.
TASARIMLARLA KATKI YAPIYORLAR
Babasına yardım eden Mimar Cüneyt Soyupak da “Yaklaşık 12 yaşımdan beri yazları başta olmak üzere mobilya sektörünün içerisindeyim. Tabi mesleğimi seçerken mobilya sektörü de bizim için avantajlı oldu. Tasarımlarımız ve çizimlerimiz ile katkı yapıyoruz. Villa, apartman ve tadilat projelerimiz bulunuyor. Yaptığımız projeler ile kentimize katkı sunmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
DENİZLİ (İHA)
