Denizli Barosu Konferans Salonu’nda yapılan “Kirlilik ve Kuralığın Pençesinde Büyük Menderes Havzası” sunumu, Baro Başkanı Av. Adnan Demirdöğer’in açılış konuşması ve Staj Eğitim Komisyonu Başkanı Av. Muhsin Dinçer’in etkinliğin amacına yönelik açıklamasıyla başladı.
Baro Başkanı Demirdöğer, 5 Nisan Avukatlar Günü vesilesiyle böyle bir toplantıya ev sahipliği yapıyor olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirttiği açış konuşmasında,“Avukatların siyasette olması gerekir, ticarette de olması gerekir, hukukta zaten olmaları gerekir. Bununla birlikte geleceğin en büyük tehlikesi olan iklim değişikliğiyle mücadele ve bilinçlendirme konusunda yine meslektaşlarımızın olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Etkinlikte, Büyük Menderes Havzasının kirlilik ve kuraklığa bağlı olarak yaşadığı ekoloji ve çevre sorunları konuşuldu. Sunumu gerçekleştiren gazetemiz yazarı Yaşar Tok konunun sadece nehir boyu güzergahı ile sınırlı olmadığını, havzanın kapsadığı coğrafyalardaki yaklaşık 10 milyon insanın aynı ekolojik sorunlardan etkilendiğini ve bunun ekonomik ve sosyal sonuçlarının olduğuna dikkat çekti. Büyük Menderes Nehri üzerindeki tarihi mirasa özellikle vurgu yapan Tok, bu mirasın su yolu kültürü olduğunu, günümüzdeki insan yaşam formlarının bu tarihsel kültür mirasının devamı olarak görülmesi gerektiğini ve eğer gerekli önlemler acilen alınmazsa, bölgesel düzeyde yaşanacak çevresel yıkımın topluca bir çöküşle sonuçlanacağını belirtti. Yaşar Tok bu açıklamasını dramatik biçimde özetleyerek, durumun olası sonucunu “Büyük Menderes ölürse, Ege ölür” şeklinde özetledi.
Büyük Menderes’te çevre sorunlarını özetleyen Tok, “Sanayi atıkları sorunu köklü biçimde terbiye edilmeli, tarımsal üretimin sulama ve ilaçlama yöntemleri dönüşmeli, yerleşim atıkları bertarafı ve atık suların arıtımı BŞB’ler tarafından çevreci yaklaşımlarla çözülmeli, kamu yönetimleri kar değil, kamu yararı gözetmeli, kırsaldaki işletmelere sadece istihdam alanı olarak bakılmamalı, su yolunda doğayı vahşice kullanma yöntemi sona ermeli, su yolu güzergahında halk su yönetimine katılmalı, vahşi sulama konusunda önlemler kesin olarak alınmalı, merkezi idare ve mülki amirlikler sorumluluk üstlenmeli, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın denetim süreç ve yöntemleri kifayetsiz, Büyük Menderes bir rant alanı olarak görülmemeli” diyerek alınması gereken önlemleri başlıklar halinde sıralayıp sunumu tamamladı.
Baro Başkanı Adnan Demirdöğer, yaklaşık bir buçuk saati aşan etkinliği sonunda sahneye gelerek sunumu gerçekleştiren Yaşar Tok’a Denizli Barosu adına teşekkür plaketi verdi.
