Boraların demokratik hukuk düzeninin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanan açıklamada, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmasına yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında hazırlanan davanamenin yargı bağımsızlığına ve savunma hakkına yönelik ciddi bir müdahale olduğu ifade edildi.
Bu tür hamlelerin baroların özgür iradesine ve toplumun adalet arayışına darbe vuracağı ifade edilen açıklamada şöyle denildi:
“Barolar, kamu yararını gözeten, anayasal güvence altında olan meslek kuruluşlarıdır ve demokratik hukuk düzeninin ayrılmaz bir parçasıdır.
Baroları bölme çabalarının ardından, yargı gücü kullanılarak bu kez de susturma girişiminde bulunulması asla kabul edilemez. Barolar, sadece avukatların değil, toplumun da adalete erişimindeki en önemli güvencelerden biridir. Bu nedenle, barolara yönelik her türlü müdahale, hukuk devletinin temel ilkelerine aykırıdır ve toplumun vicdanında derin yaralar açmaktadır.
Seçimle işbaşına gelen ve bağımsız savunmayı temsil eden baro yönetimlerine yönelik bu tür müdahaleler, sadece bir meslek grubuna değil, hukuk sisteminin bütününe yönelik bir tehdit anlamı taşımaktadır. Denizli Barosu olarak, İstanbul Barosu’nun yanında olduğumuzu ve bu hukuksuz müdahalelere karşı dimdik duracağımızı ifade ediyoruz.
Bağımsız savunmanın ve hukukun üstünlüğünün savunucusu olan bizler, her türlü baskıya ve müdahaleye karşı mücadelemizi sürdürecek, adaletin sesini asla susturmayacağız.”