Denizli’de, Hatice Ünlü isimli kadının boşandığı eşi tarafından katledilmesine tepki gösteren Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu, “cezasızlık katillere cesaret veriyor” açıklaması yaptı.
Denizli Barosu önünde basın açıklaması yapan Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Merve Öğüt, “Boşanmış olduğu eşi tarafından sokak ortasında, herkesin gözleri önünde boğazı kesilerek vahşice katledilen Hatice Ünlü’nün ölüm haberini derin bir acı ve büyük bir öfkeyle öğrenmiş bulunuyoruz. Bu sadece bir cinayet değil, bu ülkede kadınlara reva görülen sistematik şiddetin, görmezden gelinen çığlıkların ve cezasızlık politikalarının doğrudan sonucudur” dedi.
Kadınların her gün şiddete maruz kaldığını, devlet mekanizmalarının korumaya yetmediğini, uzaklaştırma kararlarının kağıt üzerinde kaldığını, kadınların yardım çığlığının duyulmadığını belirten Öğüt, şunları kaydetti:
“Bir kadın daha yaşam hakkı elinden alınarak aramızdan koparıldı. Hatice’nin hikayesi, ne yazık ki bu ülkede artık sıradanlaştırılmaya çalışılan kadın cinayetlerinin bir yenisi oldu. İstatistiklere sığdırılmaya çalışılan bu ölümler, aslında birer hayatın, birer insanın, birer annenin, birer kız kardeşin sessiz çığlığıdır. Bu ölümler, erkek şiddetinin karşılıksız kalmasının nasıl bir toplum yarattığını açıkça gözler önüne sermektedir.
Erkek şiddetinin önü alınmadığı gibi, failler çoğu zaman hafif cezalarla kurtuluyor ya da hiç ceza almadan ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşıyor. Bu cezasızlık düzeni, katillere cesaret veriyor. Kadınların hayatlarının bu kadar ucuz görülmesini, devletin şiddeti önlemek yerine izlemekle yetinmesini, faillerin adalet sistemi tarafından adeta koruma altına alınmasını reddediyoruz.
Oysa devletin yükümlülüğü açıktır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için atılması gereken adımlar, sadece ulusal mevzuatla değil, uluslararası sözleşmelerle de belirlenmiştir. İstanbul Sözleşmesi, kadınların şiddetten korunması, şiddetin önlenmesi, faillerin cezalandırılması ve mağdurların desteklenmesi konusunda devletlere açık görevler yüklemektedir. Özellikle Sözleşme’nin 18. maddesi, mağdurların korunması ve desteklenmesi için etkin, koordineli politikalar uygulanmasını zorunlu kılar. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, kadınların yaşam hakkının ihlali anlamına gelmektedir. İstanbul Sözleşmesi yaşatır; çünkü şiddeti önlemeyi, mağduru korumayı ve failleri cezalandırmayı bir devlet politikası haline getirmeyi şart koşar.
Artık kadınlar yaşamak için mücadele etmek zorunda kalmak istemiyor! Hiçbir gerekçe, hiçbir mazeret kadın cinayetini meşrulaştıramaz. Bu ülkede bir kadının daha eksilmesine tahammülümüz yok! Hatice Ünlü’nün ve katledilen tüm kadınların hesabını sormaya, bu vahşetin karşısında durmaya devam edeceğiz. Kadınların sesi olmaya, adaletin takipçisi olmaya, faillerin yargı önünde hak ettikleri en ağır cezaları almaları için mücadele etmeye devam edeceğiz.”