Dünya Su Günü’nde, 45 belediyenin üye olduğu Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği ile su kaynağındaki kirliliğine karşı mücadele eden Büyük Menderes İnisiyatifi üyeleri ortak açıklama yaptı. Çürüksu Çayı’nda, temiz ve kirli suyun birleştiği noktadaki manzara çevrecileri ürküttü.
“SU DENİZLİ OSB ARITMA TESİSİ VE DİĞER SANAYİ TESİSLERİNDEN BIRAKILIYOR”
Denizli’nin temiz su kaynaklarından Gökpınar ile kirli suyun buluştuğu alanda gözler önüne serilen manzara, açıklama için bölgeye gelen belediye başkanları ve çevrecilerin tepkisini çekti. Yapılan açıklamada, kirli suyun Denizli Organize Sanayi Bölgesi’ne ait arıtma tesisinden ve tahliye hattına kaçak dahil olan sanayi kuruluşlarından geldiği belirtildi. Bölgede fabrika atıklarının yanı sıra kontrolsüz çöp ve moloz döküldüğü de görüldü.
ARSLAN: KİRLİLİĞİN HAD SAFHADA OLDUĞU NOKTA
Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği üyesi Edremit Belediye Başkanı Hasan Arslan, burada yaptığı konuşmada, “İçinde balıkların yüzdüğü doğal ortamda imkanımız olsa su gününü orada kutlardık. Maalesef buradaki gibi, havzanın en önemi bölgesinde kirliliğin hat safhada olduğu bir alandayız. Bu çok önemli bir konu. Ülkemizde çevre sorunları her geçen gün artıyor. Çevre tahribatı her geçen gün artıyor. Son olarak zeytinlik alanlarda maden sahaları açılıyor. Çevre talanına karşı mücadele ediyoruz” dedi.
ÇALLICA: BÜYÜK MENDERES CAN ÇEKİŞİYOR
Büyük Menderes Nehri İnisiyatifi Sözcüsü Mustafa Çallıca ise, su kaynağındaki kirliliğin ulaştığı boyutlara dikkat çekti. Çallıca, “Büyük Menderes ve kolları 10 bin yıldır can verdiği medeniyetlere, kültürlere,topraklara artık can veremez hale geldi. Büyük Menderes Nehri yüzde 65 tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Türkiye tarımsal üretiminin yüzde 15’i bu havzada yapılmaktadır ve 3 milyonu aşan nüfus yaşamaktadır. Havzamız Türkiye su ortalamasının altında su varlığına sahiptir. Türkiye’nin en kirli üçüncü nehri ve tarımsal sulama özelliğini kaybeden dördüncü derece kirli suyudur. Büyük Menderes bugün can çekişiyor. Büyük Menderes ölürse Ege ölür. Kırsaldan göçler başlar” diye konuştu.
GEMİCİ: SU İKİ RENK AKIYOR
Denizli Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici de kirlilikten en fazla etkilenenin tarım kesimi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Nehrin başlangıç noktasındayız. Bu verimli topraklarda neredeyse muhtaç hale düştük. Para kazanamaz hale geldik. Oysa çevre ve doğaya saygılı üretim yapılsa bugün yaşadığımız sıkıntı olmayacak. Tekstil sanayinde ıslak boyama yapılacağına kuru boyama yapılsa, teknoloji takip edilse bu sorunlar olmayacak. Haşıl ve boyadan çıkan bu kadar suyu alıcı ortamın kabul etmeyeceği noktaya getirmek akıl karı değil. Bir an önce önlemler alınarak burada yapılan üretimin kirlilik üretmemesi gerekiyor.
Su iki renk akıyor. Temiz akan Çürüksu Çayı yıllardır doğaya bereket veren kaynak. Kirli akan su ise doğadan alınarak organize sanayi bölgelerinden kullanıldıktan sonra arıtmadan çıkan su. Yanına yaklaşmak mümkün değil. Bu 500 kilometre giderek Ege Denizine boşalıyor. Denize ulaşana kadar pek çok sulak tarım alanlarına verdiği zararı sizler düşünün. İçindeki boya ve tekstil sanayinin kullandığı maddeler ağır metal ve tuzluluk ihtiva ediyor. Uzun vadede bu su ile topraklarımızı kaybedeceğiz. Aldığımız su numunelerini tahlil ettirdiğimizde böyle bir sonuçla karşılaştık. Kimsayar arıtmadan geçirilerek tarımda kullanılacak sulama suyu kalitesine döndürülmesi tüm tarım kesiminin talebidir.”
