Güney Ege Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (GESİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Urhan, giderek ağırlaşan ekonomik krize dikkat çeken açıklama yaptı. Urhan, “İmalat sanayi ve tekstil sektörü derin krizde” diyerek, “acil destek ve reform” çağrısı yaptı.
Hazine ve Maliyea Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarının aksine ekonomik kriz birçok sektörü olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.
GESİFED Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Urhan da, yazılı açıklamasında imalat sanayinin, özellikle Denizli ekonomisinin can damarı konumundaki tekstil sektöründe yaşanan daralmaya dikkati çekti. “Tekstil sektörü kırmızı alarm vermektedir” diyen Urhan, üretim kayıpları, işten çıkarmalar ve konkordato süreçlerinin endişe verici boyutlara ulaştığına vurgu yaptı.
Türkiye ekonomisi açısından stratejik öneme sahip imalata dayalı sanayin ve özellikle tekstil ve hazır giyim sanayinin Denizli başta olmak üzere ülke genelinde ciddi bir krizle karşı karşıya bulunduğunu belirten Urhan, “Son iki yılda yaşanan kur baskısı, maliyet enflasyonu, finansman sıkıntısı ve talep daralması sektörlerimizi ciddi biçimde zayıflatmış; kârsızlık, üretim kayıpları, işten çıkarmalar ve konkordato süreçleri endişe verici boyutlara ulaşmıştır. GESİFED olarak imalat sanayimizin ve özellikle tekstil sektörünün sadece bir ekonomik faaliyet değil, aynı zamanda istihdam ve sosyal denge açısından da vazgeçilmez bir yapı taşı olduğunu önemle vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
MEVCUT DURUMUN ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLARI
Urhan, sanayinin içinde bulunduğu mevcut durumu da başlıklar halinde şöyle sıraladı:
• Kur baskısı nedeniyle ihracatçılar zararına üretim yapmakta, düşük döviz geliriyle yüksek maliyetleri karşılayamamaktadır.
• Enerji, işçilik, hammadde ve kira gibi temel girdilerde yaşanan yüksek artışlara rağmen, firmalar bu maliyetleri satış fiyatlarına yansıtamamaktadır.
• Avrupa gibi ana ihracat pazarlarında yaşanan sipariş iptalleri ve fiyat kırımları ihracat sektörlerimizi rekabet gücünden mahrum bırakmaktadır.
• Bankacılık sektöründe artan risk algısı özellikle firmalarımızın finansmana erişimini ciddi ölçüde sınırlamaktadır.
• Pandemi sonrası yapılan kapasite artış yatırımları bugün atıl kalmakta, sabit maliyet baskısı firmalarımızı sürdürülemez bir noktaya getirmektedir.
• Her geçen gün kan kaybeden imalat sanayimizde Haziran 2025 itibariyle kapasite kullanım oranları yüzde74,6’ya gerilemiş bulunmaktadır.
• İstanbul Sanayi Odası tarafından yapılan Sektörel PMI Anketleri neticesinde Mayıs ayında da çoğu sektörümüzde yavaşlama ve daralma devam etmektedir.
GESİFED’İN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Birçok ana imalat sektöründe yavaşlama ve daralmanın devam ettiğini, tekstil sanayinin ise kırmızı alarm verdiğine işaret eden Urhan, çözüm önerilerini de şöyle dile getirdi:
• Kur politikasında öngörülebilirlik olmalı, rekabetçi kur seviyesi tekrar sağlanmalıdır.
• Eximbank ve kamu bankaları aracılığıyla dövize endeksli, TL geri ödemeli özel kredi paketleri devreye alınmalıdır.
• KDV indirimi, sigorta prim destekleri ve benzeri tedbirlerle iç talep desteklenmeli, imalat ve perakende sektörü canlandırılmalıdır.
• Markalaşma, dijitalleşme, sürdürülebilir üretim alanlarında yatırım yapan firmalara ilave teşvikler sunulmalıdır.
• Konkordato ve iflas süreçlerinde rehabilitasyon modeli benimsenmeli, üretim gücünü koruyan firmalar desteklenmelidir.
• Yeni ihracat pazarlarına açılım için ticaret heyetleri, fuar destekleri ve lojistik altyapı çalışmaları hızlandırılmalıdır.
“YAPISAL DESTEK ADIMLARI ATILMALI”
İmalat sanayinin ve tekstil sektörünün görmezden gelinmesinin ağır sonuçlar doğuracağını belirten Urhan, sözlerine şunları ilave etti:
“Özellikle Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdam dengesi için hayati öneme sahip imalat sanayisinin ve tekstil sanayisinin görmezden gelinmesi halinde, bunun ekonomik ve sosyal anlamda ülkemiz açısından ağır sonuçlar doğuracağı açıktır.
GESİFED olarak ilgili kamu kurumlarımızı, finans kuruluşlarını ve tüm karar verici mekanizmaları, imalat ve ihracat sektörlerimize yönelik hızlı ve kararlı yapısal destek adımları atmaya davet ediyoruz.”