Denizli Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen “Filo Kararları” konulu panelin açılışında konuşan DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, sanayici ve ihracatçı için ücret ve fiyat artışlarıyla uyumsuz ilerleyen bir kur politikası uygulandığını, bunun en başta sanayicinin ve ihracatçının global piyasalarda rekabet gücünü baltaladığını söyledi.
“REKABETÇİLİĞİMİZİ KAYBEDİYORUZ”
Türk üreticisinin, birçok alanda yurt dışındaki rakipleriyle artan maliyetlerin karşılığını dövizde bulamaması nedeniyle rekabetçiliğini kaybettiğini dile getiren Kasapoğlu, “Tekstil bazı kalemlerde Bangladeş ve Hindistan ile rekabet ediyor. Önceden fiyat farkları yüzde 15-20 civarındayken, bugün yüzde 40’lara çıktığını görüyoruz. Avrupalı üretici ile ile fiyat farklarımız öncesinde yüzde 15-20 iken, şimdilerde neredeyse aynı maliyetlerde ürün mal ettiğimizi görüyoruz” dedi.
“SORUNLARI ÖTELEMEK DAHA BÜYÜK SORUNLARA NEDEN OLACAKTIR”
Sanayicinin bu noktada desteğe ihtiyaç duyduğunu belirten Kasapoğlu, “Ulusların zenginliği ancak üreterek gerçekleşir. Sorunlarımızı ötelemek, ülkenin problemlerini ötelemek ileride daha büyük sorunlarla karşılaşmamıza neden olacaktır. Üretmemiz lazım, ihracat yapmamız lazım. Bugün hem üretici hem ihracatçı anlamında konuştuğumuzda oldukça olumsuz bir konjonktür ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
“ÇALIŞAN-EMEKLİ ORANI BİRE BİRE DOĞRU İLERLİYOR”
Denizli’deki çalışan ve emekli sayılarıyla ilgili de bilgi paylaşan Kasapoğlu, “Bir yıl önce Denizli’de 220 bin çalışan varken, 110 bin emekli vardı. Bugün sigortalı sayımız 200 binin altına düşmüş, emekli sayımız ise 140 bin çıkmış durumda. Eskiden 4 çalışana 1 emekli hesabı yapılırdı . Bu bire bire doğru ilerliyor. Yarın işler hareketlendiğinde Türk sanayisinin en büyük problemi yetişmiş eleman olacaktır” değerlendirmesini yaptı.
“Öngörülebilir bir ekonomik ortamda değiliz. Sanayici ve yatırımcı öngörüleceği, sürdürebileceği alanda mücadele etmek ister” diyen Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Televizyon programlarında ‘ihracatçı yüksek kur istiyor, ihracatçı yüksek kura alıştı’ yorumlarını duyuyoruz. Ben, hem sanayici hem ihracatçı olarak şöyle bakıyorum: Hayır, biz yüksek kur istemiyoruz. Biz ücret ve fiyat artışlarına enflasyona uyumlu bir kur artışı istiyoruz. Bunun dışında yüksek kur olsun böyle bir derdimiz yok. Biz sadece rekabet edeceğimiz kur seviyesini istiyoruz.”
[Foto:Arşiv]