Veli-Der Denizli Şube Başkanı Elif Bekci, yüz yüze eğitimin başladığı 6 Eylül’den bu yana öğrenci, öğretmen ve velilerin yalnız bırakıldığını, eğitim kurumlarındaki öğretmen probleminin çözümlenemediğini söyledi.
Veli-Der Denizli Şube Başkanı Elif Bekci, Denizli Gazeteciler Cemiyetinde düzenlediği basın toplantısında coronavirüs salgının eğitim-öğretime olumsuz etkisine dikkat çekerek, yüz yüze eğitimin başladığı 6 Eylül’den bu yana yüzlerce sınıfın karantinaya alındığını, çok sayıda eğitim emekçisi ve öğrenciye covid-19 tanısı konulduğunu, ölümlerin yaşandığını belirtti.
“YALNIZ BIRAKILDIK”
Karantinaya alınan sınıfların, covid-19 tanısı konulan, temaslı olan öğrenciler ve eğitim emekçileriyle ilgili bilgi paylaşımı yapılmadığını kaydeden Bekci, “Biz veliler, çocuklarımız, öğretmenler, tüm eğitim emekçileri salgında bir kez daha yalnız bırakıldık. Salgında, yeterli sayıda okul yapımı sağlanmadı, yeterli öğretmen ataması yapılmadı. Ders süreleri kısaltılmadı. Sınıflar seyreltilmedi. Hijyen, fiziki mesafe, havalandırma ile ilgili önlemler yeterince alınmadı” dedi.
“ÖĞRETMEN SIKINTISI YAŞANIYOR”
Salgında öğretmen ihtiyacının daha da arttığına işaret eden Bekci, “Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) verilerine göre en az 170 bin öğretmene ihtiyaç varken, yalnızca 15 bin öğretmen atamasının yapılacağı duyurulmuştur. MEB’in yayınladığı öğretmen atama takvimi Eylül-2021’de başlamasına rağmen, 15 bin öğretmenin hemen göreve başlatılması yerine Şubat-2022’de göreve başlatılacağı açıklandı. İktidarın ‘her ile üniversite’ politikası çerçevesinde açtığı üniversitelerdeki toplam 110 öğretmen yetiştiren fakülte bulunuyor. Plansız şekilde açılan bu eğitim fakültelerinden her yıl binlerce öğretmen adayı mezun oluyor. Öğretmen adayları üniversitede yalnızca bu mesleği yapabilecek eğitimi aldıkları için atamaları yapılmayınca ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ataması yapılmadığı için başka işlerde çalışmak zorunda kalan öğretmenlerden biri olan Fedai Altun, 23 yaşında yaşamının en güzel yıllarında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti” diye konuştu.
“SINAV MERKEZLİ EĞİTİM SÜRDÜRÜLDÜ”
Kamu okullarında derslik başına düşen öğrenci sayısının 25,5, özel okullarda ise 9,5 olduğunu, açıklanan verilerin eğitimde yaşanılan eşitsizliğin sağlık hakkı açısından da ne denli ciddi boyutlara ulaştığını ortaya çıkardığını söyleyen Bekci, şöyle devam etti:
“Müfredat seyreltilmedi, öğrenciler yine tüm müfredattan sorumlu sayıldı. MEB 8. ve 12. sınıflardan sonra 7. ve 11. sınıflar için de destekleme ve yetiştirme kursları açılması kararı aldı. Salgında öğrenme kaybı yaşayan milyonlarca öğrenci varken, eğitimde eşitsizlikler son derece derinleşmişken, tüm öğrencilere nitelikli bir telafi programı uygulanması gerekirken sınav merkezli eğitim ısrarla sürdürüldü. 2021-2022 eğitim öğretim yılına sayılı günler kala servis araçları yönetmeliği değiştirildi. Çocuklarımızın sağlıklı ve güvenli bir şekilde okullara ulaşması fiilen ve hukuken engellendi. Salgına rağmen ulaşımın kamusal, ücretsiz ve kamu görevlileri eliyle gerçekleştirilmesi için adım atılmadı. Kapatılan 17 bini aşkın köy okulu açılmayıp taşımalı eğitime devam edildi.”
ALTERNATİF ŞURA AÇIKLAMASI
MEB’in 1-3 Aralık tarihleri arasında Milli Eğitim Şurası düzenleyeceğinin gerçekleşeceğinin açıklandığını kaydeden Bekci, “Şura başlıkları arasında salgın ve eğitim yer almadı. Yapılan açıklamalar sonrası şuranın temel gündemlerinden birinin okul öncesinde 4-6 yaşta Kuran kurslarının zorunlu eğitim kapsamına alınacağı başlığı olacağı kesinleşti. Öğrenci Veli Derneği olarak, eğitimde yaşanan devasa sorunları yok sayarak 1-3 Aralık’ ta gerçekleştirilecek olan 20. Milli Eğitim Şurası öncesi gerçek sorunlarımızı gündem yapacak alternatif bir şura gerçekleştireceğiz. Çocuklarımızın yaşadığı bu karanlık tabloya son demek için çocuklarımızın eğitim hakkını ve geleceğini doğrudan etkileyecek olan kararların biz velilere rağmen alınamayacağını birlikte haykırmak için tüm velileri, geleceğimizden endişe duyan herkesi şura öncesi birlikte ses olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.