PAÜ Rektörü Prof Dr Ahmet Kutluhan, yerel ve yaygın medya temsilcileriyle bir araya geldi. PAÜ Sosyal Tesisleri’ndeki kahvaltılı toplantıya PAÜ Rektör Yardımcısı Prof Dr Necip Atar, PAÜ Genel Sekreteri Tamer Ceylan, Denizli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Nuri Boyacı ve gazeteciler katıldı.
Prof Dr Kutluhan, yoğun tempoda çalıştıklarını, göreve başladığından bu yana geçen 3 yılda 120 kilometre yol kat ettiğini, hava ulaşımının daha ileriye gitmesi için Karahayıt'ta hizmete sunulan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinin sağlık turizminde uluslararası destinasyon konumuna gelmesinin önem taşıdığını belirtti.
Pamukkale Üniversitesinin 19 fakültesi, 17 meslek yüksekokulu, 1 yüksekokul, 6 enstitüsü ile büyük bir üniversite olduğunu, 47 bin dolayında öğrencisinin bulunduğunu ve 30 yılını tamamladığını, geride kalan 30 yılda çok şey yapıldığını ifade eden Kutluhan’ın basın toplantısında öne çıkan açıklamaları şöyle:
“PAÜ 2 TRAVMA YAŞADI”
●Üniversitemizin iki travması vardı, hali hazırda devam ediyor. Öğretim üyesi bazında travmayı atlatıp normalleşme süreci devam ediyor. 2011'deki rektör adaylığım sırasında 602 öğretim üyesi vardı, şimdi 2 bin 300'e yaklaştı.
“ÜNİVERSİTE GECİKİYORSA BİZLER YÜZÜNDEN GECİKİYOR”
●Pamukkale Üniversitesi, şehir ile en kısa yoldan, en hızlı bir şekilde bütünleşerek yükselebilecek bir üniversite. Bunun hakkını vermemiz lazım. Yani bu üniversite gecikiyorsa bizler yüzünden gecikiyor, Burada öğretim üyesi olan arkadaşlar yüzünden gecikiyor. Çünkü bu şehir 186 ülkeye ihracat yapıyor, Türkiye'de ihracatta 8. sırada, her dalda sanayi var, tarım var, turizm var. Dolayısıyla Denizli ne ararsanız bulabileceğiniz bir şehir. Turizmden gelen payanı tam alamıyor, öyle de bir eksikliğimiz var.
“ŞEHİR İLE BÜTÜNLEŞEN ÜNİVERSİTE”
●Üniversitenin misyonunu “üreten üniversite olsun” dedik. Üreten şehrin üniversitesi de üreten olur. Vizyon olarak da “hayatın renkleri olsun” dedik. Üniversite rehberlik ederse kendini geliştirmiş olur, maksimumda kalır. Bunun altyapısını nasıl yapalım? Bunun için de “şehir ile üniversite bütünleşsin” dedik. Şehirle bütünleşmiş üniversite konusunda ya birinci ya da ikinci sıradayız. Üç yıldır bununla uğraşıyoruz. Bu konuda devlet kurumları ve özel sektör bize kucak açtı.
“ALMANYA’DAN MÜHENDİS GELİYORSA BİZ NE YETİŞTİRİYORUZ O ZAMAN?”
●Kimyada bizim boya sektörüne bir katkımız yoksa fabrika sahibi Almanya'dan mühendis getiriyor. Fabrika gezmelerimde bunu gördüm. İzmir'den mühendis, Almanya'dan mühendis. Biz ne yetiştiriyoruz o zaman? Bunu belli bir noktaya getirdik. Hem sanayi, hem kültür, hem sanat, hem sosyal yaşam alanında bütünleşmeyi öncülüyoruz. Denizli'de bir problem varsa, üniversite buna bir şey demiyorsa o zaman üniversite olmaktan çıkıyor. Üniversite hayatın rengidir bu anlama geliyor.
“BAŞARI KARARINI KAMUOYU VİCDANI VERİR”
Soruları da yanıtlayan Rektör Prof Dr Ahmet Kutluhan, “Kendinizi başarılı buluyor musunuz?” sorusuna "Başarı yıllar sonra anlaşılan bir şeydir. Çok güzel işlere imza attıysanız bu daha sonra ortaya çıkacaktır. Biz çalışmakla mükellefiz. Onun kararını daha sonra kamuoyu vicdanı verir" yanıtını verdi.
“İKİNCİ TEKNOKET ÇALIŞMASI”
Kutluhan, Teknokent ile ilgili soruyu da "Denizli'de bir iş yapmak çok kolay değil. Bileşenleri çok olan bir şehir. Teknokent, teknolojinin gelişmesi için basamak olan yerdir. Teknokent'lere devlet fırsat veriyor, vergiden muaf tutuyor. Ar-Ge ve inovasyon konusunda çalışmaların yapılabildiği bir yer. Bizim Teknokent başarılara imza atmaya başladı ama Teknokent yetmiyor. Savunma sanayine, sağlık sektörüne üretim yapan, inovasyon geliştiren bir Teknokent olsun ki, Denizli sanayisine yön verebilecek konuma gelsin. Tekstil sektörüne bizim yön verebilecek halimiz yok, katkı olabilir. Savunma sanayi, otomotiv sanayi, buralarda eksiğimiz var. Biz hangar tipi Teknokent istedik. Bunu Organize Sanayi Bölgesi'nde çok toplantı yaptık ama ileriye gidemiyoruz. Bizim alanımız varmış Teknokent'in yanında. Oraya mevcut Toknokent'in devamı olacak hangar tipi Teknokent'in yapımına başlayacağız. bu çok elzem bir şey kaçırmamamız lazım” şeklinde yanıtladı.
“LOKAL BİR ÜNİVERSİTE DEĞİLİZ”
Üniversitenin bilimsel yayın ve makale sayısının yetersizliğiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Kutluhan, "Bu konuda basına düşmeme sebebimiz sistemle ilgili müracaat etmememiz. Toparlanması gereken bir konu. Bazı hocalarımız yayınlarını bildirirken, bazı hocalarımız bildirmiyor. Dolayısıyla ranking sistemleri de gördüğü gibi aldığı için biz sıralamaya girmemiş oluyoruz. Ona da çalıştık. Şu anda en büyük Times Ranking Sistemi'nde ilk 1500 üniversite içerisinde olacağız, sonuçlar Avusturalya'da açıklanacak. Bize bir davet var. Giden bir arkadaşımız çıkarsa göndereceğiz. Yanı şunu demek istiyorum: Üniversitemizi aşağıya çeken, hoca başına aşağıya çeken konu meslek yüksekokullarımızın fazla olmasıdır. Meslek yüksekokullarımızın yayın yapmaması ortalamayı düşürüyor. Meslek yüksekokullarını çıkardığımızda Mühendisliğimiz olsun, Tıp Fakültesi olsun, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi olsun ilk 5'te, ilk 3'te. Türkiye'de tüm bilim dalları sıralamasında 35'incilik bizde. Ulusal bazdaki derneklerin başkanları bizde görev yapıyor. Lokal bir üniversite değiliz" dedi.
Hierapolis kazılarıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Kutluhan, "Pamukkale Hierapolis kazılarının Türk hocaya devredilmesi konusunda Celal Hoca’nın (Şimşek) çalışması var. İtalyanlar yılda 45 gün çalışıyor. Celal Hoca’ya ‘Laodikya kazısı ne kadar sürecek?’ diye sordum, 'en kestirmesi 750 yıl' diyor. Oradan yola çıkarsak, 45 gün çalışmayla herhalde milyon sene sürer Hierapolis'in ayağa kaldırılması. Bize sorulursa Türk hocaya verilmesini savunuruz" diye konuştu.
"DENİZLİ YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ KURULMALI"
Kutluhan, ikinci üniversite konusundaki soruya da "Denizli'ye ikinci üniversite şart. Afyon'da 2 üniversite var, Kütahya'da 2 üniversite var, Isparta'da 2 üniversite var. Burdur'da yakında 2. üniversite olursa şaşırmayalım. Biz ise tek üniversitede kaldık. İkinci üniversite konusunda pozitifiz. Organize Sanayi Bölgesi katkı yaparsa yakınında bir alanda Denizli Yüksek Teknoloji Üniversitesi kurulabilir. Bu kampüsün büyük olduğuna bakmayalım önemli bölümü depremde toplanma alanı. O nedenle herhangi bir şey yapma şansınız yok. Kurulacak üniversiteye bizim mühendislik ve teknik bölümler oraya geçebilir. Sanki Pamukkale Üniversitesinin devamı gibi çok karlı başlasın" karşılığını verdi.
