Eğitim-İş Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, 23 ilde bin 60 öğretmen ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen araştırmanın, öğretmenliğin saygın meslek olmaktan çıktığını ortaya koyduğunu belirtti.
Eğitim-İş Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, okulların yarıyıl tatiline girmelerinin ardından ilk dönemi değerlendiren açıklamada bulundu. Aydoğan, sınav sistemlerinde ve müfredattaki değişiklikler, dernek ve vakıflarla imzalanan protokoller, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, öğretmensiz okullar, ikili öğretim, taşımalı eğitim, personel istihdam sorunları, öğrencilerin tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkum edilmesi, çocukların örgün eğitim dışına itilmesi, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi sorunlar maalesef bu öğretim yılına damgasını vurduğunu belirtti.
Bilimsel, laik ve çağdaş eğitimden biraz daha uzaklaşıldığını kaydeden Aydoğan, “10 Eylül 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile MEB’e bağlı her kuruma mescit ve abdesthane açma zorunluluğu getirildi. Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim kurumlarında karma eğitim yapılması şartı kaldırıldı. Karma eğitimi yok etmeye çalışan, okullarımızı “haremlik-selamlık” şeklinde ayırmaya kalkan bu anlayış; çocuklarımızı eşit haklara sahip, ülkenin geleceğinde yararlı yurttaşlar olarak eğitip yetiştirmek yerine, onları cinsel kimlikleriyle ön plana çıkarmaktadır. Çağdaş, laik ve bilimsel eğitimde bu uygulama kabul edilemez. Eğitim-İş olarak, Cumhuriyet kazanımlarını geriletecek olan bu yanlış girişimin iptali için dava açtık” dedi.
“BÜTÇEDEN YİNE EĞİTİME PAY YOK”
Eğitim yatırımlarına ayrılan payın AK Parti’nin gerçek eğitim politikasını ortaya koyduğunu ifade eden Aydoğan, “Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi, okul, derslik, öğretmen ihtiyacı ve altyapı sorunlarına rağmen 2019 yılı için 113 milyar 813 milyon TL olarak belirlenmiştir. Bütçeden Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bu miktar, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan ve eksiklikleri gidermekten oldukça uzaktır. Yıllardır eğitime en çok pay ayırdığını iddia eden Hükümet, 2019 yılı için de sadece zorunlu harcamaları karşılayan bir bütçe hazırlamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yatırımlara ayrılan pay, AKP iktidarı döneminde sürekli azalma eğilimi göstermiş ve 16 yıllık AKP iktidarı döneminde neredeyse en düşük seviyeye gerilemiştir” yorumunu yaptı.
“İKİLİ EĞİTİM VE TAŞIMALI EĞİTİM SORUNU DEVAM EDİYOR”
İkili eğitime de değinen ve sorunların devam ettiğini bildiren Aydoğan, “MEB verilerine göre, 2019 sonuna kadar ikili öğretimin kaldırılması için Türkiye genelinde 57 bin 132’si temel eğitimde, 1.630’u ise ortaöğretimde olmak üzere toplam 58 bin 762 derslik yapılması gerekiyor. Ancak MEB bütçesinden yatırımlara ayrılan pay ile bunu gerçekleştirmek mümkün görünmüyor. Taşımalı eğitime baktığımızda, toplam 43 bin 405 okul, 12 bin 55 merkez okula taşınmaktadır. Taşınan öğrenci sayısı ise 810 bin 35’tir” diye konuştu.
“ÖĞRETMENLER MESLEĞE SAYGINLIĞIN AZALMASINDAN ŞİKAYETÇİ”
Eğitim-İş’in 23 ilde bin 60 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı “Öğretmenlerin Ekonomik, Mesleki ve Sosyal Durumlarına İlişkin Öğretmen Görüşleri” adlı araştırma sonuçlarının öğretmenlerin ekonomik ve sosyal olarak çok zor durumda olduğunu ortaya çıkardığını belirten, Aydoğan, sözlerine şunları ilave etti:
“Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 77,83’ü öğretmenliğin saygın bir meslek olma özelliğini kaybettiğini belirtirken, yüzde 64,72’si borçları nedeniyle motivasyonunun azaldığını söylüyor. On öğretmenden dördü daha çok gelir elde edebileceği bir iş bulması halinde öğretmenliği bırakacağını ifade ediyor. Araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 42,17’si ikiden fazla kredi kartı kullanıyor, ancak yüzde 29,25’i kredi kartının sadece asgari borcunu ödeyebiliyor. Öğretmenlerin yüzde 32,55’i şahıslara borcu olduğunu belirtirken, yüzde 22,36’sı ek iş yapıyor.”