AK Parti İl Başkanı Necip Filiz, iktidara gelişlerinin 16 yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 3 Kasım 2002’de tercihini yaparak AK Parti’yi iktidara taşıdığını, bu tarihin Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcı, bir dönüm noktası olduğunu ifade etti.
“3 Kasım 2002'de demokrasi düşmanlarına, postmodern darbecilere karşı en büyük tokatı milletimiz atmıştır. Türkiye, karanlık bir tünelden aydınlığa doğru yol almaya başlamıştır. Koalisyon dönemlerine, istikrarsızlığa, güvensizliğe, milletimiz son vermiştir. 3 Kasım 2002 değişimin, gelişimin ve kalkınmanın miladıdır” diyen Filiz, şunları kaydetti:
“Özünü milletten olan partimiz, iktidara geldiği günden bu yana insana odaklı bir Türkiye hedeflemiş ve misyon edinmiştir. Durmak bilmeyen azmimiz ve gönülleri fethetmek sevdasıyla çıktığımız bu yolculukta, AK Parti olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmayı gaye edindik. Bu davanın yükünü çeken, cefakar ve fedakar millet ile 16 yıldır başarıdan başarıya koştuk. AK Parti bu ülkede her bir vatandaşımızın içinde kendi hayallerini, hedeflerini bulduğu, kendine yer bulabildiği, kendini evinde hissettiği dev bir çatıdır. AK Parti'yle yola çıkanların niyeti, hedefi mevki ve makam değil sadece milletin değerleri, milletin hedefleridir.
Hiçbir güç, hiçbir hain, inandığımız bu yoldan bizi çeviremedi. Güçlü ve büyük Türkiye hayalinden kimse bizi geri döndüremeyecek. AK Parti, 16 yıl boyunca milletimizin emanetini yere düşürmedi, Allah’ın izniyle ve milletimizin desteğiyle bundan sonra da bu çalışma azmi ve başarılarıyla nice 16 yılları hep birlikte kutlamayı diliyorum.”
ÜNAL: SİYASETİN GÜCÜYLE GELDİK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da Karahayıt’ta düzenlenen AK Parti Tanıtım Medya Başkanlığı Ege Bölge Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, seçilmeden, milletin desteğini almadan koltukları işgal edenlerin bugün koltuklarını kaybetmekten rahatsız olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Niye bu kadar rahatsızlar, niye bu kadar feryat ediyorlar, niye 'tek adam' diye bağırıyorlar? Rahatsızlıkları millet iradesi üzerindeki eski iktidarlarını kaybetmiş olmalarından. Seçilmeden, sandıktan çıkmadan ve millet iradesi tarafından onaylanmadan oturdukları o koltuğu kaybettiler. Devlet üzerindeki tasarruflarını kaybettiler. O yüzden bu kadar rahatsızlar. Biz sürekli millet vurgusu yapıyoruz. Çünkü biz bu mücadelede bu kadar hizmeti üretirken sistemin gücüyle bugüne gelmedik. Siyasetin gücüyle geldik. Yani o araba her arızalandığında biz milleti yardıma çağırdık."
