Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr Umut Karabulut, 19 Mayıs’ın bir ulusun var oluş hikayesi olduğunu belirtti.
Doç Dr Umut karabulut, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında “Türk Bağımsızlık Mücadelesinin Başlangıcı” konulu e-konferans verdi. Milletleri millet yapan önemli tarihler olduğunu ifade eden Karabulut, 19 Mayıs 1919 tarihinin de Türk milleti için önde gelen 4-5 tarihten bir tanesi olduğunu söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’ya ayak basmasının Milli Mücadele’nin de organize bir hal almasını sağladığını kaydeden Karabulut, “Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Devleti açısından hiç de istediği gibi gitmemişti. 1918 yılında artık düşman kuvvetleri, Arap topraklarının da kaybedilmesinin ardından Anadolu’ya dayanmıştı. Türk Ulusu 1918 sonlarından itibaren yaklaşık dört yıl boyunca devam edecek, askeri, siyasi ve hukuki, çok zor bir sürece girmiştir. Bu süreç, 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Barış Antlaşması’na kadar devam etmiştir. Fakat bu sürecin sonunda tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur” dedi.
İşgallerden kurtuluş için üç tane seçenek bulunduğunu belirten Doç Dr Umut Karabulut, “Bunlardan birincisi İngiliz himayesini istemek, ikincisi Amerikan mandaterliğine girmek, üçüncüsü ise merkezi hükümetten artık bir fayda gelmeyeceğine inanan bazı kesimin ortaya koyduğu bölgesel kurtuluş çareleridir. 19 Mayıs, Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele’yi başlattığı bir tarihtir. Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkmadan önce de yer yer hareketlenmeler vardı. Ama bu hareketlenmelerin hiç birisi ulusal niteliğe haiz değildi. Türk milleti 1402 Ankara Savaşı’nda Timur’a karşı alınan mağlubiyetten sonra 1919 yılına kadar o tarihte gördüğü sıkıntıyı yaşamamıştı. Ama 1919’da tıpkı 1402 yılındaki gibi Anadolu’daki Türk varlığı tehdit altındaydı. Türk Milli Mücadelesi olmasaydı Sevr Antlaşması mutlak suretle uygulanacak bir antlaşma olacaktı. Bugün elimizde, bugünkü Türkiye’nin üçte biri kadar toprak kalacaktı. 19 Mayıs sadece bir bağımsızlık hareketi değil, aynı zamanda bir ulusun var oluş hikayesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun ilk önemli adımıdır” diye konuştu.