Bugün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü – D20Haber
19.05.2024, Pazar
18 °C / 33 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. DENİZLİ
  4. /
  5. KENT
  6. /
  7. Bugün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Bugün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 8 Mart 2018 Perşembe - 08:38Güncelleme: 8 Mart 2018 Perşembe - 08:38
Bugün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Dünya Emekçi Kadınlar Günü, düzenlenecek çeşitli etkinliklerle kutlanırken, Denizli protokolü de bu anlamlı güne dair mesajlar yayımladı.

Mesajlarda, kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında durulacağı vurgusu yapıldı. İşte Denizli protokolünün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajları:

KARAHAN: ŞİDDET, İSTİSMAR VE AYIRIMCILIĞIN KARŞISINDAYIZ”

Vali Hasan Karahan, Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajında, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kadınlara hayatın tüm alanlarında temel haklar verildiğini, kadının toplumsal konumunu güçlendirmek için reform niteliğinde çok sayıda düzenleme yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bu düzenlemeler neticesinde, kadınlarımızın üstlenmiş oldukları görevlerde başarılı sonuçlar elde ederek iş hayatından siyasete, sanattan spora kadar birçok alanda hem ülkemizde hem de uluslararası arenada kendilerinden söz ettirdiklerine şahit olmaktayız. Aile dokusunun mihenk taşı, şefkatin, fedakârlığın, sabrın ve özverinin sembolü olan kadınlarımız her türlü övgünün üzerindedirler. Mustafa Kemal Atatürk; ‘Bu millet esas terbiyesini aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara sahiptir ki her bir devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha büyük nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir” sözleriyle Türk kadınına verdiği değeri açıkça belirtmiştir. Bugüne kadar kadınlara yönelik her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve istismarın karşısında olduğumuz gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz.”

ZOLAN: KADINLAR EN DEĞERLİ VARLIKLARIMIZDIR

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Kadınlar, yaşamımızın her anında yanımızda olan, bizleri dünyaya getiren, büyüten, yetiştiren, eğiten, sevgisi ile kuşatan ve şefkatli yürekleriyle bir an olsun bile bizleri yalnız bırakmayan, en değerli varlıklarımızdır” diyerek, şunları şu ifadelere yer verdi:

“Hayatımızın anlamı olan kadınlar için ne yapsak azdır, onlar bizim her şeyimiz. Bizlerin baş tacı; annemiz, hayat arkadaşımız, kızımız, kardeşimiz, hayatımıza renk katan ve anlamlı kılan varlıklardır. Kadim medeniyetimizden bugüne kadar milletimizin var olmasında büyük rol oynayan, Fatma Yıldız’dan Hayme Hatun’a, Nene Hatun’dan Çete Emir Ayşe’ye kadar bugünlere gelmemizde büyük fedakarlıklar gösteren tüm kahraman kadınlarımızı rahmetle anıyorum” diye konuştu.

Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak pek çok çalışmamızda Denizlili hanım kardeşlerimizin yanında olduk ve olmaya da devam ediyoruz. Bizlere düşen görev, kadınlarımızı her platformda desteklemek ve pozitif ayrımcılık yapmaktır. Bu vesilelerle başta tüm şehit anneleri ve eşleri olmak üzere; yaşamın her anında her türlü fedakârlıkta bulunan, yokluğumuzu ve sıkıntılarımızı paylaşan, her zaman yanımızda olan tüm fedakar kadınlarımızın ve attığım her adımda bana güç veren eşim ve kızlarımın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

GÜRLESİN: KÜLTÜRÜMÜZDE KADINLARIN YERİ HER ZAMAN ÖNEMLİDİR

Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Dünya Kadınlar Günü mesajında, ekonomiden siyasete her alanda kendini cesurca göstermeye başlayan kadınlarla birlikte, Türkiye’nin daha ileri seviyelere taşınacağını vurguladı.

Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, hem birey olarak hem de yerel yönetici olarak kadın sorunlarının her zaman takipçisi olduğunu dile getiren Gürlesin, “Hükümetimizin politikaları ile birlikte eğitimden sağlığa, ekonomiden yönetim mekanizmalarına kadar her alanda kadınların kendini daha göstermeye başlaması ülkemiz açısından umut ve güven vericidir. Bizim kültürümüzde kadınların yeri her zaman önemli olmuştur. Kadınlarımıza verdiğimiz değeri sadece bugün değil her zaman göstermemiz gerekiyor. Çünkü sevginin, şefkatin, fedakârlık ve sabrın simgesi olan kadınlarımız en değerli, en yüce varlıklarımızdır. Bizi doğuran, büyüten, yetiştiren fedakâr annelerimiz, kadınlarımız her zaman baş tacımızdır. Bu bilinçle, başta vatanını korumak adına canını feda eden şehitlerimizin fedakâr, cefakâr anneleri, eşleri olmak üzere tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarım” dedi.

ERDOĞAN: KADINLAR DENİZLİ’NİN YÜKÜNÜ SIRTLIYOR

Denizli Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, güçlü bir ruha ve yaradılışa sahip kadınların her alanda olduğu gibi ekonomimize de büyük katkı sağladığını belirtti. Türkiye’de kadın istihdam oranının resmi kayıtlara göre yüzde 28,2, Denizli’de ise bu oranın yüzde 33,5 dolayında olduğunu açıklayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“2017 yılı sonu itibarıyla Denizli Ticaret Odası’na kayıtlı şirket yetkilisi kadın girişimci sayısı 2 bin 596, şirket ortağı kadın girişimci sayısı ise 2 bin 143. Ayrıca, odamıza kayıtlı gerçek kişi kadın girişimci sayısı da 773. İnsanımız, üretken ve çalışkan, neredeyse hiç uyumuyor. Öyle ki bu şehirde 7 gün 24 saat mutlaka bir çalışan var. Sadece 4/A kapsamındaki çalışan sayımız 230 bin. Denizli’de sosyal güvencesi bulunanların yüzde 80’i aktif çalışan. Sosyal güvenlik kapsamındaki aktif çalışanların il nüfusuna oranı, yüzde 31,29. Yani neredeyse her üç kişiden biri üretimin içinde. Sosyal güvencesi bulunanların yüzde 71,95’i ise özel sektörde ve bunların yaklaşık yarısı da kadın. Kadınlar, adeta Denizli’nin yükünü sırtlıyorlar. Onlar için ne yapsak azdır. Tarihimizde ki çeşitli örneklerde olduğu gibi kadınlarımıza hayatımızın her alanında hak ettikleri değeri vererek yanımızda bulundurursak, ülkemizi her açıdan güçlü hale getiririz. Ülkemizin en ücra köşesindeki kadınlarımızı bile gerek sosyal hayata gerekse üretime kazandırmak açısından Denizli Ticaret Odası olarak her türlü desteği veriyoruz.”

Haberin DevamıReklam




DENİZLİ BAROSU: KADININ YERİNİN EV OLDUĞU ALGISI YARATILIYOR

Denizli Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu’nun açıklamasında da ülkemizde toplumsal cinsiyet ayrımcılığının aile içinde başlayıp toplumun her alanında var olmaya devam ettiği, tarihsel, kültürel ve dinsel bir takım gerekçeler üretilerek kadınların eğitimden, iş hayatından ve toplum yaşantısından uzaklaştırıldığı ifade edilerek, şöyle denildi:

“Ülkemizde nüfusumuzun yarısını teşkil eden kadınlarımız; yaşamın her alanında varken; karar alma organlarında, istihdamda, eğitimde politikada aynı oranda temsil edilememektedir. Bunun yanında kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar sistematik bir şekilde artmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarın artmasını, görünürlüğün ve farkındalığın artmasıyla açıklanmasını kabul etmiyoruz. Kadına yönelik şiddet ve istismarın artmasında kadına yönelik politikalarda sistemli bir geriye gidişin etkisi büyüktür. Eğitim müfredatı ile toplumsal cinsiyet rollerindeki eşitsizlikler pekiştirilmekte, dini referanslar dikkate alınarak kanuni düzenlemeler yapılmakta, kesintisiz zorunlu eğitim süresi kısaltılmakta, kadına yönelik şiddet haberlerinde medyada eril dil kullanılmakta, kadının asıl görevinin annelik ve esas yerinin ev olduğu algısı yaratılarak kadının sosyal yaşamda yer alması kısıtlanmaktadır. Kamusal alanların kadınlar için güvenilir hale getirilmesi sağlanacağı yerde kamu hizmetleri toplumsal cinsiyet ayırımına yol açacak şekilde verilmekte, failin fiili tartışılacağı yerde kadının şiddete uğramasına bulunduğu yer, zaman ve giyiniş biçimleri mazeret olarak kullanılmaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği problemi; ekonomik ve toplumsal hayatın eşitlik ilkesi kapsamında düzenlenmesiyle mümkündür. Kadınları toplumsal hayat dışına itmeye çalışan, cinsiyetçi ve ayrımcı politikalardan ve uygulamalardan vazgeçilmelidir.”

FİLİZ: TOPLUMSAL BİRLİK İÇİN KADINLARIN ROLÜ BÜYÜK

AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz, “Kadın elinin değdiği her yerde bir güzellik, göz nurunun düştüğü ve emeğinin geçtiği her noktada bir derinlik bulunmaktadır” diyerek, mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Yıllardan beridir bilimden sanata, spordan edebiyata, siyasetten çalışma hayatına kadar hayatın her alanında kadınların büyük çaba ve başarılarına şahit olunmuştur. Nitekim kadınlarımızın sosyal ve ekonomik hayatın içinde eşit, onurlu ve saygın bir yeri olması gerekir ve bunun artmasında da herkese büyük görevler düşmektedir. Evinde anne, işyerinde çalışan, toplumda saygın bir fert olan kadınlarımızın ülkemizin toplumsal birliği ve dirliği için hayati rolleri olduğu ortadadır. Gelecek nesillerin yetişmesinde yeri doldurulamayacak bir önemi olan ve sevgiyi, nezaketi, inceliği öğreten yine onlardır. Kadın haklarının evrensel, bölünmez, vazgeçilmez, ayrılmaz bir bütün olduğunu kabul eden vizyon genişliğinin yanı sıra; kadına saygının ve manevi olarak yükümlülüklerin bilincine ulaşmış ve gereğini yerine getiren sorumluluk kültürüyle de önümüzdeki sorunların aşılacağı kuşkusuzdur.”

ERTEMÜR: 8 MART KADINLARIN SÖMÜRÜYE BAŞKALDIRISIDIR

CHP İl Başkanı Ali Rıza Ertemür, 8 Mart’ın bir kutlama değil, üreten ve emek veren kadınların sömürüye başkaldırısı olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

“Türkiye’de de kadınlar bir yangının içinde. Kadınlar üzerinden yürütülen politikalar bunun göstergesi. Bir şarlatan çıkıp ‘Kadın dayak yiyorsa şükretsin’ diyebiliyor hukuk buna müdahale etmiyor. Bu şarlatanı dikkate alanlar, yasalar önünde korunduğunu görenler kadına şiddeti kendilerinde hak görüyor. Kadınlara şiddet git gide artıyor. 8 Mart üreten kadının hak arayışıyken, Türkiye’de AKP ve OHAL’le birlikte canını korumaya çalışan, insanca yaşamak ve nefes alma hakkını kullanmaya çalışan kadınların mücadelesine dönüşmüştür. Kadına karşı bakış nasılsa çocuklara karşı da aynı zihniyete sahipler. Erkek egemen söylemlere sahip iktidar, kendilerinden olmayını dışlayan, kutuplaştıran bir tutum içerisinde, ülkemizin geleceği, aydınlık yarınlarımızın teminatı çocuklarımızı bir oyuncak gibi görüp kendi emellerine alet edebilecekleri, dindar, kindar yeri gelince istismar edilebilecek varlıklar olarak görmekte. Her gün okuyoruz gazetelerde tek bir gün bile istismar edilmemiş bir çocuğun haberine rastlamamak mümkün değil. Neden çocuk istismarları için bir komisyon kurulup araştırılmadı? Kimi ne için ve neyden koruyorlar? Aydınlık yarınlarımızı karanlık bir bataklığa çekmek işlerine geliyor. Çünkü ancak kadınlarımızı ve çocuklarımızı çaresiz, yasalar önünde savunmasız bırakırlarsa kendilerine oy verebilecek cahil ve itaatkar nesillere sahip olabileceklerini biliyorlar.”