Denizli Merkez Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, jeotermal kaynağın seraların ısıtılmasında kullanılmasının yatırımcılar için maliyette tasarruf sağlayacağını, ayrıca 4 mevsim üretim yapıyor konuma gelmenin hem istihdam hem üretime önemli katkı getireceğini kaydetti.
Jeotermalin doğal, temiz ve yenilenebilir bir kaynak olduğunu, sıcak suyun kullanıldıktan sonra maliyetlerine bakılmaksızın re-enjekte edilerek kaynağa geri döndürülmesinin kesinlikle yapılması gerektiğini söyledi. Denizli’nin konumu, doğal kaynakları, tarımsal bölgeleriyle bir sera cenneti olabilecek potansiyeli taşıdığını belirten Gemici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Denizli ne kadar sanayi şehri olarak bilinse de tarımsal potansiyeli gözardı edilemeyecek kadar büyüktür. Hububat, pamuk, tütün, aromatik bitkiler, nar, elma, ayva, üzüm gibi onlarca meyve deseni ve sebzecilikte önemli bir yerde bulunmaktadır. Denizli tarımsal üretimde ciddi bir ekonomik gelire ve istihdama sahiptir. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre 80’nin üzerinde ülkeye Denizli’den her yıl tarımsal ürün ihraç edilmektedir. Tabi ki, açık alanda tarımsal faaliyetler sel, dolu, fırtına gibi doğal felaketlere, ilaçlama ve koruma yöntemlerine rağmen hastalık gibi olumsuzluklara da açıktır. Bu durum seracılık yatırım ve faaliyetlerinin önemini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır. Seracılık sayesinde açık alanlara göre kat kat daha fazla ürün elde edildiği gibi yılın neredeyse 4 mevsimi üretim gerçekleşmektedir. Bunun katacağı artı katma değer, artı istihdam yanında ihracatta önemli bir kozda sunmaktadır.”
“ISITMADA GİRDİ MALİYETİNİ DÜŞÜRECEK KAYNAK JEOTERMAL”
Doğal kaynak jeotermalin sera ısıtmasında kullanılmasının ısıtmayla ilgili maliyeti düşereceğini vurgulayan Gemici, “Kış aylarında da sera üretimi için ısıtma yapılması gerekiyor. Sera üretiminde sürekliliği sağlamak, ürün fiyatlarında aşırı yükselişleri önlemek bakımından önem taşıyor. En önemli girdi konumundaki ısıtma maliyetinin düşürülmesi için ise jeotermal kaynakların kullanılması önemli bir hedef. Ülkemiz, Denizlimiz ciddi jeotermal kaynaklara sahip konumda. Söz konusu yer altı kaynağının kış aylarında ısıtma, yaz aylarında ise örtü altında soğutmada kullanılmasıyla yılın 11 ayında üretim yapılması sağlanabiliyor. Yılın tamamına yakınında yapılan sera üretimiyle hem ürünlerdeki arz açığının azaltılması hem de gıda fiyatlarının dengelenmesi amaçlanıyor. Öyle ki, son yıllarda meyve-sebze fiyatlarındaki dengesizlik nedeniyle tanzim satış noktaları bile kurulduğuna hatırlatmak isterim. Ülkemizde, Denizlimizde jeotermal ısıtmalı seracılık sayesinde bence bu gibi sorunlar ciddi anlamda ortadan kalkacaktır. Bu nedenle Denizli’de seracılık alanında yapılan yatırımları destekliyoruz” dedi.
“SARAYKÖY ÖRNEĞİ ARTIRILABİLİR”
Sarayköy Jeotermal Sera Bölgesinin ilanı da Denizli’nin potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çeken Gemici, “Dahası Denizlimizin birçok bölgesinde de jeotermal ısıtmalı seraların kurulabileceği ve araştırmaların yapıldığını da duyuyoruz. Özellikle Tarım Bakanlığımızın sera yatırımlarına yönelik sunduğu birçok hibe desteği bulunduğunu da yatırımcılara hatırlatmak isteriz” diye konuştu.
“TEMİZ ENERJİ İSTİYORUZ”
Jeotermal enerjinin doğal ve temiz bir enerji olmasına rağmen yatırımlardaki eksiklikler nedeniyle geçmişte zehire dönüşebildiğine işaret eden Gemici, “Bizim jeotermal kaynakların yer altından çıkartılırken istediğimiz en önemli şey, dünya standartlarında eksiksiz bir yatırımın yapılması. Üretim kuyusundan çıkartılan jeotermal kaynaklar, seracılıkta, elektrik üretiminde, şehir ısıtmasında kullanıldıktan sonra hiç kaçak olmaksızın açılmış, hazır, çalışır haldeki re-enjekte kuyularıyla kaynağa geri gönderilmesidir. Bu şekliyle hem kaynak yenilenebilir, sonsuz hale geldiği gibi topraklarımızda korunmuş olacaktır. Çünkü jeotermal suların içinde birçok mineral ve çözünmüş kimyasal maddeler bulunmaktadır. Geçmişte bazı kötü örneklere rağmen günümüzde yatırımcı mevcut yasa ve kanunlarda işini yapıp, dünya standartlarında bir hizmet sunmasıyla sonsuz bir enerjiyi bölgemize vermiş olacaktır” ifadelerini kullandı.
“DENİZLİ’NİN KONUMU HARİKA”
Seracılıkta Denizli’nin üs olabilecek potanbiyeli taşıdığını ifade eden Gemici, “Örneğin Antalya’da şiddetli rüzgar, hortum ve benzeri doğal afetler nedeniyle seraların büyük zarar görmesi üretimimizi de, pazardaki fiyatları da ciddi etkiliyor. Ancak Denizli, konumu gereği iç bölgede olması bu tarz doğal afetlerden uzak olması anlamına geliyor. Dahası, hem denize ulaşım, hem raylı hem de kara yolu taşımacılığı açısından da iyi bir konumda olması seracılık yatırımları açısından önemli bir artı sunuyor” dedi.
