Amadeus Resources Enerji Genel Müdürü Hüseyin Çiloğlu, Denizli’nin sahip olduğu jeotermal enerji kaynaklarına dikkat çekerek, bunun yeni kazanç kapılarını açacak bir anahtar olduğunu belirtti.
Amadeus Resources Enerji Genel Müdürü Hüseyin Çiloğlu, jeotermal enerji ile neler yapılabileceğine Afyonkarahisar’ın güzel bir örnek olduğuna işaret ederek, bu ilde kaynağın sağlık turizminden seracılığa farklı alanlarda kullanıldığını anımsattı.
Denizli’nin jeotermal kaynak potansiyelinin daha fazla olduğuna dikkat çeken Çiloğlu, jeotermal enerjinin yenilenebilir, doğru yöntemler sayesinde doğa ve çevre dostu yerli bir kaynak olduğunu, bilim insanlarının araştırma ve açıklamalarına rağmen toplumda doğru bilinen yanlışlar nedeniyle kafa karışıklıklarının yaşandığını söyledi. Çiloğlu, şöyle devam etti:
“JEOTERMAL TEMİZ ENERJİ KAYNAKLARINDAN BİRİSİ”
“Jeotermal enerjiyle ilgili son dönemde kamuoyunda o kadar çok bilgi kirliliği var ki, birçok konu gerçekten yanlış biliniyor. Çoğu kişi kulaktan dolma bilgilere sahipken bilimsel gerçekler ve detaylı araştırmaları görmezden gelebiliyor. Yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının sıcak su ve buhar vasıtasıyla yeryüzüne taşınan ısı enerjisi olarak tanımlanan jeotermal enerji, devir daim yapıldığı için çok uzun yıllar tükenmeden kullanılabiliyor. Doğal ve temiz bir enerji kaynağı olan jeotermal sürdürülebilir, güvenilir, çevre dostu ve yerli bir enerji kaynağı. En önemlisi günümüzün teknolojisi, kural ve kanunlar gereği Jeotermal enerji üretilirken doğaya zarar verilmiyor. Kullanımda her şey düzgün olduğu sürece en temiz enerjilerden birisi.
En önemlisi ülkemizin, Denizli’mizin yerli hazinesi. Yerel su rejimi ve yüzey üzerinde olası etkilerini ortadan kaldırmak için jeotermal su ile yeraltı suları kesinlikle birbirine karıştırılmıyor. Üretim kuyusundan çıkan jeotermal, termal sağlıkta, enerjide, seracılıkta, şehir ısıtmasında kullanıldıktan sonra çıkarıldığı havzaya re- enjekte kuyuları sayesinde geri basılıyor. Dolayısıyla sürekli kullanılacak, doğal bir kaynağı korumuş olduğumuz gibi, dünyada enerji için büyük oranda kullanılan fosil yakıtlara göre ise, tamamen çevreci bir enerji kaynağı. Jeotermal enerji ise yönetmeliklere uygun üretildiğinde bölgede bulunan doğal yaşama zarar vermiyor. Jeotermal enerji söylenenin aksine, tarım faaliyetlerinin artmasını da sağlıyor. Özellikle ülkemizde tarım faaliyetleri arasında önemli bir yeri olan birim alandan çok yüksek üretim yapılan seracılıkta kullanılıyor ve dört mevsim ürün elde edilmesini kolaylaştırıyor” dedi.
“DENİZLİ, JEOTERMAL ENERJİDE POTANSİYELİNİ ÖNE ÇIKARMALI”
Jeotermal enerjinin büyük bir zenginlik olduğunu, Denizli’de yaptıkları araştırma ve incelemelerde ilin önemli potansiyele sahip olduğunu gördüklerini, jeotermalin birçok alanda yeni kazançlar sağlayacak kapıları açacağını kaydeden Çiloğlu, sözlerine şunları ilave etti:
“Denizli çok büyük jeotermal kaynaklara sahip. Denizli’nin sahip olduğu büyük jeotermal enerji kaynaklarının doğru ve etkin kullanımı sayesinde termal turizmde bir merkez, enerji üretiminde bir üs, seracılıkta dünyaya açılan kapı olması içten bile değil. Jeotermal, büyük ekonomik getiri ve artı istihdama yönelik kazançların anahtarı konumunda. Ayrıca şehir ısıtması sayesinde fosil yakıtlara olan bağımlılıktan ciddi anlamda azalmanın formülünü sunmakta.
Denizli’nin komşusu Afyon’da kamu ve STK merkezli iştiraklerin ortaklığıyla kurulan AFJET A.Ş, jeotermal sahaların tek elden yönetimi ve dağıtımı sayesinde önemli bir başarıyı ortaya koydu. Şehir ısıtmasının yüzde 22’si jeotermalle sağlanan Afyon’da jeotermal enerjiden tüm alanlarda faydalanılmaktadır. Tarımsal alanlarda sera ısıtması sayesinde şehirde devasa sera merkezleri kurulmaya devam ediyor. Termal turizm hattı sayesinde bölgenin turizm yatırımcıları için cazibe merkezi haline getirilmesiyle art arda 5 yıldızlı oteller kurulmuştur. Yakın zamanda Afyon’da 5 yıldızlı yatak kapasitesinin 40 bin yatağa çıkması beklenmektedir..
Ayrıca Denizli’ye nazaran düşük jeotermal sıcaklıklı ısı kaynağı olan Afyon’da 2.8MW elektrik çevrim santrali de devreye alınmıştır. Dolayısıyla Denizli, jeotermal enerjide artık potansiyelini öne çıkarmalı. Seracılıkta, enerji üretiminde, konut ısıtmasında ve termal turizminde gelişmesinin anahtarını artık kullanmalı.”