FETÖ/PDY’nin yükseköğrenim yapılanmasıyla ilgili açılan Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Davası’nda ifade veren öğretim görevlisi, PAÜ’ye getirilmesinden başlayıp, “büyük hocalara” kadar birçok iddialarda bulundu ve örgüt mensuplarının “FETÖ’ye her hafta Cebrail tarafından vahiy getirildiğini söylediklerini” öne sürdü.
PAÜ’deki Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik açılan davaya Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Davanın 5. duruşmasında tanıkların dinlenmesine başlandı. İlk ifade veren tanık, bir dönem PAÜ’de öğretim görevlisi olarak çalışan İsmail Hakkı Akbudak oldu.
Kendisini PAÜ’ye Hakan İsmail Sarı’nın çağırdığını, kendisinden yoğun bakım ünitesi açmasının ve işletmesinin istendiğini, akademik kariyerini düşünerek bu teklifi kabul ettiğini anlatan Akbudak, öğretim görevlisi olarak Eylül-2012’de göreve başladığını, ancak kliniğin açılmaması üzerine rotasyonla 3 aylığına Kayseri’ye gittiğini, Mart-2013’te geriye döndüğünü, klinik işinin ne olduğunu sorduğunda kendisinden beklemesinin istendiğini söyledi.
Kendisinin üniversitede görev yapan ve örgüte yakın olduğu söylenen kişilerle tanıştırıldığını, bunların “üniversite bizim kontrolümüzde” dediğini kaydeden Akbudak, “Beni Pamukkale Üniversitesi’ne acil ihtiyaç var diye çağırmışlardı. Ancak sonra anladım ki kendi işlerine yarayacak, onların dediğini yapacak, kendi kontrollerinde olacak adamları devşirmeye çalışıyorlardı” dedi.
“CEBRAİL VAHİY GETİRİYOR”
Örgütün sohbet toplantılarını gizlilik içinde yaptığını, içeriye cep telefonuyla girmenin yasak olduğunu, bu nedenle kayıt alma düşüncesini gerçekleştiremediğini söyleyen ve dini duyguların kullanmasıyla ilgili örnekler veren Akbudak, “Mustafa Serinken bana ‘Cebrail, her salı ve Perşembe bize tabi oluyor. FETÖ’ye (Fetullah Gülen) vahiy getiriyor. Tüm evren bize tabi olmalı’ diyordu. Hakan İsmail Sarı ve Ali Koçyiğit, ‘Tayyip bize ‘terör örgütü diyor. En zeki terör örgütü biziz’ diyordu” ifadelerini kullandı.
“DEVLET HASTANESİ’NDEKİ MAAŞIMIN YARISINA ÇALIŞTIRDILAR”
PAÜ’de devlet hastanesinde aldığı maaşın yarısına çalıştırıldığını öne süren Akbudak, “Ali Keskin’e Temmuz-2014’te ‘beni devlet hastanesinde aldığım maaşın yarısına çalıştırıyorsunuz’ dedim. Sabretmemi istedi, ağustosta yoğun bakım kliniği için ihale çalışması yaptıklarını söyledi. Ancak 2 gün kala ihaleyi iptal ettiler. Ali Keskin beni çağırıp, ‘senin yüzünden ihaleyi iptal ediyorum’ dedi. Oradan çıkıp Hakan İsmail Sarı’nın odasına gittim, beni 2 yıldır oyaladıklarını söyledim. O da ‘sen kim oluyorsun, çık odadan’ dedi. Ben de sınava girip Erciyes Üniversitesi’ni kazanıp oraya geçtim” diye konuştu.
“ONLARA BÜYÜK HOCA DİYORLARDI”
PAÜ’de bazı isimlerden “büyük hocalar” diye söz edildiğini de söyleyen Akbudak, “Psikiyatriden Hasan Herken büyük hocaymış. Aziz hocaya da büyük hoca diyorlardı. Emin mete’nin ise Fetullah Gülen’in avukatının damadı olduğu söyleniyordu” dedi.