Acıpayam Belediye Başkanı Hulusi Şevkan, hakkındaki rüşvet iddialarıyla ilgili “Bu benim onur kavgamdır. İspatlasınlar gereğini yapacağım” açıklamasını yaparken, olayın açıklığı kavuşması için kendisini ihbar edeceğini söyledi
CHP İl Başkanı Mahir Akbaba’nın basın toplantısıyla sorduğu“Başkan bu pislik ne?” sorusunun ardından Acıpayam Belediye Başkanı Hulusi Şevkan da bir basın toplantısı düzenledi. Şevkan, Denizli Gazeteciler Cemiyetindeki basın toplantısıyla iddialara uzun uzun yanıt verdi.
Basın toplantısında, Mustafa Kemal Atatürk, Hz. Muhammed, Sebahattin Ali, Nazım Hikmet ve Ozan Arif’ten alıntılar da yaparak kendini savunan Şevkan, kendisi ve ailesinin onur kavgası için burada olduğunu ifade etti.
“İDDİALAR ONUR KIRICI, CAN YAKICI”
15 Kasım’da basın toplantısı düzenleyen CHP İl Başkanı Mahir Akbaba’nın kendisi ve kardeşiyle ilgili iddiaları “çok acı, can yakıcı, onur kırıcı” olarak nitelendiren Şevkan, “Basın toplantısını ibretle izledim. ‘Madem ki hesap veren belediye başkanı olmak en büyük özelliğim, bundan dolayı hiçbir hareketten rahatsız olmamalıyı’ dedim. O nedenle açıklamadan rahatsızlık duymadım. Ancak bu açıklamayı yapmadan önce keşke bir araştırma yapsalardı” dedi. Şevkan’ın basın toplantısından satır başları şöyle:
Arkadaşlarımız diyorlar ki: Savcıları göreve davet ediyoruz. Ve birde savcılarımızın çekincelerinden söz ediyorlar. Acıpayam halkı bizleri çok iyi tanır. Sizlerinde kahramanca üzerimize saldırmanızın nedeni silahsız olmamız, yani yüreğimizin insan sevgisi ile dolu olmamız değil midir? Birazdan hukuksal sürecin zaten olduğunu belgelerle ortaya koyacağız. Ancak biz Sayın başkanımız, saygı değer vekilimiz ve meclis üyelerimizi kırmayalım. Buradan hep birlikte haykıralım. Ey Acıpayam’ın hakim ve savcıları görevinizi yaptığınızdan asla kuşkumuz yoktur. Ancak konu ya eğer varsa içinizde boşvermişlik lütfen arkadaşlarımızı kırmayın bir kez daha bakın olmadı bir kez daha bakın.
“GÖREVDEN ALINMAM GEREKİYORSA ALIN”
Yine sayın arkadaşlarımız Hulusi Şevkan olarak benim belediye başkanlığından alınmamı istemektedirler. Sayın Kaymakamım ve sayın Valim, saygısızlığım varsa lütfen bağışlayın. Yani sayın arkadaşlarımın sizleri göreve davet etmelerini lütfen saygısızlık olarak kabul etmeyin. Sizin işinizi elbette ki size öğretmek gibi terbiye sınırlarını zorlayan bir hareketimiz olamaz. Ama gerçekten açığa alınmam gerekiyorsa lütfen alınız, dostlarımız da rahata ersinler. Konu ile ilgili İçişleri Bakanlığımızın bir müfettişi gelerek çok ciddi araştırmalar yaptı. Hatta kendilerine ‘hocam en küçük bir kastı bırakın, ihmal bile varsa lütfen cezalandırılsın’ dedim. Bir arkadaşımızın Denizli Cumhuriyet Baş Savcılığına suç duyurusunda bulunması ile 2017 yılında adli soruşturma ve kovuşturma da başlatılmıştır. Hem İçişleri Bakanlığının hem de Acıpayam Cumhuriyet Başsavcılığının konu ile ilgili kesin kararları vardır. Bu karar kovuşturmaya yer olmadığı yönündedir. Bu da 05/03/2019 günü karara bağlanmıştır. Soruşturma no:2017/2750 karar no:2019/325.
• Akbaba, Şevkan’a sordu: Başkan bu pislik ne?
“KARDEŞİME SONUNA KADAR GÜVENİYORUM”
Sayın basın mensupları, meclisimizde konu gündeme geldiğinde mahkeme süreçlerini sayın meclis üyelerine anlattım. Ben kardeşime sonuna kadar güveniyorum. ‘Ancak varsa bir hatası onu bırakın mezardan dedem gelse de cezalandırmalıdır’ dedim. Buradan Acıpayam halkına da meclis üyelerini bir kez daha gözden geçirmelerini dilerim. Ve bir pazar günü bir haber sitesinde kendimi gördüm. Şahsın seçim öncesi radyo konuşmalarının düzmece ve tehditle olduğunu söylediğini gördüm. Ayrıca şahsıma da 18.000 TL para verildiğini iddia ediyor.
“KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI VAR”
Konuyla ilgili bir müfettiş geldi. Bütün bunlar devam ederken bir arkadaşımızın Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına 2017 yılında dilekçe verdiğini gördük. 2017/2750 soruşturma, 2019/325 nolu kararda burada kovuşturmaya yer olmadığı anlatılıyor. Bu da 5 Mart 20197da belli oldu. Seçimlerden önce bu açıklandı. Seçimlere biz bu kararla girdik. Diyor ki: Müştekinin iddiasıyla ilgili gerek İçişleri Bakanlığı müfettişlerince yapılan araştırmalarda rüşvete ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamış olması, gerekse Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yürütülen soruşturmada müştekinin iddiasını destekler mahiyette herhangi bir delilin bulunmamış olması nedeniyle iddiaların soyut aşamada kaldığı, bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığı…
“TEKRAR KONUŞMAM GEREKİRSE KONUŞURUM DİYOR”
Dün Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran arkadaşın mesajları geldi bana. Dedi ki: Başkanım tekrar konuşmam gerekiyorsa konuşurum. Yüreğinde insan sevgisi olan, vicdan olan her kişi hata yaptıysa o hatadan bir gün dönecektir. Sizin böyle bir şey yapmadığınızı cümle alem bilir, ben tekrar şahitlik yapmak istiyorum
“İNANMIYORSANIZ SANDIĞA GÖMÜN DEDİM”
Şunu deselerdi: Bir ilçenin belediye başkanısın, hakkında iddialar var, lütfen bunları açıkla. Açıklayamıyorsan seni istifaya davet ediyoruz. O zaman gelir onu alnından öperdim. Ama ‘Başkan bu ne pislik’ gibi son derece çirkin ve onur kırıcı sözleriyle olayı Acıpayam halkına havale ediyoruz demeleri yanlıştı. O sözlerine de bir cevap verelim. Acıpayam halkına havale ettiğiniz konuyu Acıpayam halkı 31 Mart’ta görüştü. İddialar ile ilgili halkıma dedim ki: Ortada ağır bir tablo var. Söylenenlere inanıyorsanız 31 Mart günü bizi sandığa gömün. Bazılarının benim içine düştüğüm durumdan keyif aldığını görüyorum. Hulusi Şevkan ve ailesi perişan olacak, belki de belediye başkanlığından gidecek gibi. Bunlardan mutlu olan insanları gördüm. Basın açıklamasında da bunu gördüm. Bu zayıflık, acizlik göstergesidir.
“İDDİALARA BİR KİŞİ BİLE İNANIYORSA GEREĞİNİ YAPACAĞIM”
Acıpayamlılara sesleniyorum. İddialara bir kişi bile inanıyorsa şerefimle söz veriyorum gerekeni yapacağım. Basın mensuplarına da söylüyorum. Acıpayam’a girin ilk gördüğünüze sorun. Eğer şüpheli gözlerle bakıyorsa tüm şerefimle söylüyorum benim bedenim bu bedeli en ağır şekilde ödesin. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet eden arkadaşıma da sorun. Yüreğinde bir yiğitlik varsa gerekeni söyleyecektir. Yine söz veriyorum o da aleyhimde konuşuyorsa yine gereğini yapacağım.
“ARSANIN BİRİ BENİM OLSUN DEMEM, DEDİRTMEM”
Aleyhime haberde çok kötü iddialar var. Seçim öncesi radyo konuşmalarının düzmece olduğu, tehdit edilerek çıktığı, falanca kişi tarafından bana 18 bin lira iddiaları var. Şok oldum. Tehdit, düzmece şaşkınlık içindeyim. Bu kadar da olmaz dedim.
Ben devlet memuruyum. 657 sayılı kanunun terbiyesiyle gelmiş biriyim. Amatör ruhla ve o terbiyeyle çalışan bir insanım. Hayatımda kimseden bir lira para almam. Hesaplara gelen paralar nereden nasıl geldiği zaten bellidir. Bu kişi parayı nasıl vermiş? Küçücük bir ipucu versin vallahi kabul edeceğim. Devlet memuru çıplaktır, nettir. Benim küçücük bir büfem, marketim, ne bileyim iş yerim olsa yapsam böyle bir terbiyesizlik ve oralardan kazandım desem inanırsınız belki de. E öyle bir şeyim yok. Eşim de hekim ve evimize giren para bellidir. Yaşam tarzımızdan da bellidir. Onun bunun üzerine arsa ev almam. 18. madde yapılırken bak senin oradan yol geçecek yolu biraz kenara kaydırırsam arsanın biri bizim olsun demem, dedirtmem. İnanıyorum ki en şeffaf belediyelerden birisi bizim belediyemizdir.
“HABERDEN SONRA SAVCILIĞA GİTTİM”
O sitenin haberinden bir gün sonra hemen savcılığa gittim. Savcı Hanım varmış, onunla görüştüm. ‘Sayın Savcım, rüşvet aldığım söyleniyor. Bu ya ispatlanmalı ya da iftira olduğu anlaşılmalı. Lütfen bana yardım edin’ dedim. Bana daha önce de böyle bir şeyin olduğunu ve kapandığını söyledi. Bunun üzerine benimle ilgili bir iddia var, derinleştirmek istiyorum dedim. Tamam dedi başlattı. Bir süre sonra takipsizlik kararı verildi. Çıldıracağım… Ya kardeşim ya ispatlasınlar ya da yapmamış bu adam desinler. Neyse kardeşim devreye girerek, ‘abi devreye giriyorum, hukuki işlemleri başlatıyorum’ dedi ve bir avukatla görüşerek süreci başlattı, 2446 soruşturma dosyasıyla. Soruşturma ve kovuşturma devam etmektedir. Aralarındaki ses kaydına konu olan belgeler de vardır. O ses kaydında konuşmalar var. Araç alışverişi söz konusu. İlaçlama ne kadara yapılır ben bilemem. Birim müdürlerinin verdiği karardır. Şu kişiyle alışveriş yapacaksınız desem yapmazlar. Çünkü biz onlara böyle öğrettik.
“KENDİMİ İHBAR EDECEĞİM”
Hukuka aykırı bir delille, dinlemeyle, birileri telefon görüşmenizi kayda alıyor sizin izniniz olmadan üzerimize yüklenmek istenilen bu onursuz eylemi inşallah devam etmekte olan mahkeme ile açığa kavuşturacağız. Ses kaydı nasıl ve kimler tarafından yapıldı, kardeşimin izni var mıydı? Bunlar elbette hukukçularımız tarafından sorgulanacak. Bu konunun ortaya çıkması için kendimi ihbar edeceğim soruşturma açın diye.”
