FETÖ/PDY’nin Denizli işadamları yapılanmasıyla ilgili açılan davada tanık olarak dinlenen Erol Koşarhan, bir dönem mütevelli heyetinde görev aldığını söyledi, başarılı çocukların örgüte kazandırılmasını, onlar için evler açılmasını, sivil toplum kuruluşları örgütlenmesini ve AB fonlarından nasıl yararlanıldığını anlattı, örgütün il imamlarının isimlerini verdi.
FETÖ/PDY’nin Denizli 2. Ağır ceza Mahkemesi’nde görülen 68 sanıklı İşadamları Davası’na devam edildi. Bugünkü duruşmada, bir dönem örgüt yapılanmasında önemli yer tutan mütevelli heyetinde görev yapan Erol Koşarhan tanık olarak ifade verdi. Davanın sanıkları arasında yer alan Mehmet Yavaş’ın bir gün Servergazi Lisesi’nde 250 dolayında kişinin katıldığı toplantıda mütevelli seçimi yapılacağını söylediğini, 10 kişinin ismini okuyup “Bunlar bundan sonra mütevelli olarak görev yapacak” dediğini, bu isimleri Yavaş ve soyadını bilmediği yumurtacı bir esnafın damadı olarak tanıdığı camaatin Denizli sorumlusu Muhammet isimli kişi tarafından belirlendiğini düşündüğünü, Muhammet’in daha sonra örgütün Afyon İl İmamı olduğunu duyduğunu ifade etti.
Mütevelli oluşumundan sonra görev alan 10 kişinin toplantıya çağrılıp başlarına bir hocanın verildiğini söyleyen Koşarhan, “Bize mütevellinin ne olduğunu anlattılar. ‘Sizin imkanlarınız var, çocuklarınız bu okullarda okutuyorsunuz. Doğu’da, Güneydoğu’da zeki çocuklar var. Onları kaybetmemek için üzerimize düşen görev kurban, kurban derisi, fitre ve zekatları toplayıp iaşelerini sağlamak. Yurt ve evlerin açılması için çalışmak’ dediler. Okullar ve yurtlar devlet kanalıyla açılmasına onay verildiği için sakınca yok diye 17-25 Aralık sürecine kadar bu yapının içinde bulundum” dedi.
Mütevelliden sorumlu hocaların odalara, THK ve Yeşilay gibi kuruluşlara üye olmaları talimatını verdiğini anlatan “Bana, Genç Tüccar ve İşadamları Derneği (GETİAD) üye olmam söylendi. ‘Orada yönetim kurulu üyesisin’ dediler. Ne yapacağımı sorduğumda Mehmet Yavaş, bana ‘sen oraya git. Orada sana ne yapacağını söyleyecekler. Oraya gittiğimde Necdet Özer, Alaattin Yavaşlar, veli Aytuğ’un da içinde olduğu 20 kişilik yönetim kadrosu hazırdı. Alaattin Yavaşlar, il imamı Muhammet’in talimatıyla Necdet Özer’in başkan seçileceğini söyledi ve Necdet Özer başkan seçildi.
Belli bir zaman sonra başlarında bulunan Halil Kırgil’in kendisine ‘Pamukkale Üniversitesi’nde hocalardan oluşan Doğal Afet ve Yol Güvenliği Derneği kuruldu. Senin GETİAD’da görevin tamam. Bundan sonra bu dernekte görev alacaksın’ dediğini söyleyen Koşarhan, şöyle devam etti:
“Dernekte profesör Hasan Kaplan, doçent Yılmaz Özmen’in de içinde bulunduğu 8 hoca vardı. Esnaf olarak ben, Cavit Özer ve Necdet Karaimer bulunuyorduk. Bizim orada olmamızın amacı esnaf derneği imajı verilmesine yönelikti. Yönetim üniversite hocalarındaydı. AB kaynaklı fondan yardım alıp, ilköğretim çağındaki çocuklara trafik eğitimi verilmesi için pist yapılması ve benzeri faaliyetleri yürütüyordu dernek.”
Mütevelli toplantılarının 17-25 Aralık sonrası evlerde yapıldığını kaydeden Koşarhan, “Demokrasi Meydanı’nda bir pidecinin bulunduğu binanın üstünde öğrenci evi vardı. Bizim toplantılarımız burada yapılıyordu. Başımızda İsmail sarı vardı. Toplantılara Necip Bozkır, Musab Yavaş, İbrahim Horasan, Musa Kavurgacı. Hikmet San, Niyazi Çankal ve ben katıldık. Mahmut Gökcen de daha önceki toplantılara katıldı” dedi.
FETÖ’nün Denizli’deki ilk il imamının soyadını bilmediği Muhammet isimli bir kişi olduğunu, daha sonra İhsan isimli birisinin il imamlığı yaptığını, sonrasında Süleyman Deşdemir ve Mehmet Boz’un görevlendirildiğini ifade eden Koşarhan, “Bir toplantıda İsmail Sarı, ‘burs kurban ve himmet borcu olanlar kapatsın’ dedi. Sonra da 3 evden sorumlu olacağımızı, burada çok özel öğrencilerin kalacağını, içinde televizyon, bilgisayar, buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makineleri bulunacağını, internet bağlantısı sağlanacağını, bu evlerde eksik hiçbir şeyin olmaması gerektiğini, evlerin iaşesinin de bizim içinde olduğumuz mütevelli tarafından karşılanacağını söyledi” diye konuştu.
Kendilerinden toplanan paraların İzmir’deki Gediz Üniversitesi’ne gönderiliğini belirten Koşarhan, kendisinden 2 tane 18 bin 500 liralık senet alındığını, ödemediği için icraya verildiğini, bunun üzerine senetlerini geri istediğini, verilmemesi durumunda şikayetçi olacağını söylemesi üzerine Davut İlhan’ın senetleri getirip kendisine verdiğini kaydetti.
17-25 Aralık sonrasında bu yapıdan ayrıldığını söyleyen Koşarhan, “15 teammuz’da gerçek yüzlerini gördüm. Bu dünyanın bir de diğer yüzü varsa Fetullah Gülen’den 13 yılımı nasıl çaldığının hesabını soracağım. Bizi çocuklarımızla, dini duygularımızla kandırdılar” dedi.