FETÖ/PDY’nin PAÜ Davası sanıklarından Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi eski dekanı Fatih Karaosmanoğlu’nun güvenlik soruşturmalarına karşı önlem için, üniversiteden mezun olduktan sonra ilk iş olarak kendisinin ve babasının ismini değiştirmiş. Devlet memurluğu serüveni de hayli ilginç olan Karaosmanoğlu, hakim adayı olarak göreve başlayıp ardından Polis Akademisi’ne yatay geçiş yapmış. Oradan da PAÜ İletişim Fakültesi’ne dekan olarak gelmiş.
FETÖ/PDY’nin 13 Haziran Salı günü Denizli 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak PAÜ Davası’nın iddianamesinde, örgütün üniversite yapılanması tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilirken, sanıklar hakkında da çarpıcı bilgiler ve iddialar yer alıyor.
Sanıklardan İletişim Fakültesi eski dekanı Fatih Karaosmanoğlu’nun öğrencilik yıllarından başlayan örgütle ilişkisi de iddianameye tüm detaylarıyla yansıtılmakta. İddianameye göre, Karaosmanoğlu’nun örgütle tanışması üniversite öğrenciliği yıllarına dayanıyor. Aynı zamanda örgüte eleman kazandırma konusunda aktif görev aldığı, Ankara Hukuk Fakültesi öğrenciliği yıllarında Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Adatepe köyünde ortaokul ve lise öğrencilerinin örgüte kazandırılması sırasında aktif rol oynadığı ifade ediliyor.
Yapılan aramalarda Polis Koleji ve diğer okullarındaki öğrencilerin nasıl takip edilip nasıl davranacaklarına ilişkin notların elde edildiği, bu eylemleri nedeniyle laikliğe aykırılık suçuyla İstanbul Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma yürütüldüğü, ancak verilen “kovuşturmaya yer olmadığına dair” kararında elde edilen delillerin hiç değerlendirilmediği de iddianamede yer alıyor.
İddianamedeki dikkat çeken detaylardan birisi de üniversiteden mezun olur olmaz devletin güvenlik soruşturmalarından kurtulmak için ilk iş olarak ismini değiştirmesi. Karaosmanoğlu’nun 1987 yılında Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak “Zülkarney” olan ismini “Fatih”, babasının da aynı yıl Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava ile “Hatemi” olan ismini “Hakan” olarak değiştirdiği, nüfus kaydını önce Ankara Keçiören’e, sonra da Çankaya’ya taşıdığı belirtiliyor.
İsim ve nüfus kaydı taşımayla uğradığı soruşturmayı gizleyen Karaosmanoğlu’nun 1988 yılında Ankara hakim adayı olarak göreve başladığı, buradan Polis Akademisi’ne yatay geçişle araştırma görevlisi olarak girdiği, böylece emniyet içindeki yapılanmayı sağlamasının amaçlandığı, İngiltere’ye gönderildiği, bu ülkede 5 yıl kaldığı, doktorasının tamamlamasından sonra Polis Akademisi’ne geri döndüğü, 1995 yılından itibaren Polis Akademisi’nde çalışma yürüttüğü ve Güvenlik Birimleri Enstitüsü’nü kurarak yöneticiliğini yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, “örgütte aktif birisi” olarak tanımlanan Fatih Karaosmanoğlu’nun, Hüseyin Bağcı ile görüşmelerinden sonra YÖK’e başvurduğu ve 17.10.2011’de PAÜ İletişim Fakültesi’ne dekanı olarak atandığı, 21.11.2011 tarihinde de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde “vekil dekan” olarak görevlendirildiği, ayrıca Merkezi İleri Araştırma Laboratuvarı’nda Danışma Kurulu Üyeliği, Üniversite Sanayi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde Danışma Kurulu Üyeliği görevlerinin verildiği de kaydediliyor.
Karaosmanoğlu’nun PAÜ Genel sekreteri olarak görevlendirilmesinin de düşünüldüğü, ancak kadro durumunun uygun olmaması nedeniyle bu görevi alamadığı, üniversite içinde buna rağmen “genel sekreter” olarak bilindiği de iddianamede yer alıyor.