FETÖ/PDY’nin Denizli’deki yükseköğrenim yapılanmasıyla ilgili iddianamede örgütün en önemli isimlerden birisi olarak gösterilen ve Pamukkale Üniversitesi’nde (PAÜ) eski rektör yardımcılığı, başhekimlik gibi görevler yapan Ali Keskin’in cezaevinde “örgüt adına ağabeylik” yaptığı belirtiliyor.
FETÖ/PDY’nin PAÜ Davası için geri sayım devam ederken, bu yapının üniversitede nasıl kadrolaştığı ve icraatları da hazırlanan iddianamede ortaya konuluyor. İddianameye göre, FETÖ/PDY’nin üniversitedeki yapılanmasında en etkin isimlerden birisi eski rektör Hüseyin Bağcı’nın akrabası olan Ali Keskin.
İddianamede, Keskin’in “örgütün üniversitedeki yöneticilerinden olduğu” tespitine yer verilirken, PAÜ’de örgütün en eski grubunu temsil eden Kudret Gezer, Osman Kulak, Hasan Herken, Hasan Kaplan, Bünyamin Kaptanoğlu, Muzaffer Topçu ve Ahmet Çetin Can gibi isimlerle birlikte hareket ettiği, komşuluk adı altında örgütsel toplantılar yaptıkları, Hüseyin Bağcı’nın rektör seçilmesi için çalıştığı, Bağcı’nın rektör olarak atanmasından sonra kadrolaşmayı sağladığı, Hasan herken ile birlikte Kenan Çoyan’ı Konya’dan getirip genel sekreter olmasını sağladıkları bilgisine yer verildi.
Personel alımlarında Bağcı olumlu görüş bildirse bile Keskin’in örgüt elemanı değilse alımına engel olduğu, Bağcı’nın tüm kadro taleplerini Keskin aracılığıyla değerlendirdiği, Keskin’in de örgüt üyeleriyle birlikte karar verdiği, örgüt üyesi dışındakilere çok az kadro açıldığı, bunların da FETÖ/PDY’nin faaliyetlerine ses çıkarmayacak kişilerden seçildiği de iddianamede yer aldı.
İddianamede, deşifre olmadan önce rektör yardımcılığı ve hastane başhekimliği görevlerde bulunduğuna dikkat çekilerek, bu süre içinde örgüt üyeleriyle ilgili çıkan sorunlardan bir örgencinin geçirilmesine kadar her ayrıntıya müdahale ettiği, direnen kişileri görevden aldığı, kendi anabilim dalında kadrolaşmaya gittiği, örgüt üyesi olmayanları burada barındırmadığı, caydırıcı hareketlerle örgüte alan açtığı vurgulanıyor.
İddianamenin dikkat çeken bölümlerinden birisi de “Keskin’in tutuklandıktan sonra cezaevinde sürekli siyasi iktidarı eleştirdiği, FETÖ aleyhine konuşmalara dayanamadığı, bu yönde konuşma yapanlarla kavga çıkardığı, Kenan Çoyan’ın örgütle ilgili konuşmalar yapması üzerine onu da ‘buralar onun konuşulacağı yer değil’ diyerek, konuşmaları engelleyip örgüt adına ağabeylik yaptığı” şeklindeki tespit.