Denizli Tabip Odası ile birlikte çok sayıda sivil toplum kuruluşu, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan "Aile Hekimliği Yönetmeliği" taslağına yönelik “Gerçeklerden uzak aciz bir yaklaşım” eleştirisinde bulunurken, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu için de, “Kızdığımız, sağlık çalışanlarını düşünmediğini ifade ettiğimiz eski bakanlar bile bu taslağı kabul etmemiş” ifadelerini kullandı.
Denizli Tabip Odası, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Denizli Aile Hekimleri Derneği Hekim Birliği Sendikası Denizli Şubesi, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği Denizli Şubesi, Genel Sağlık İş Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Denizli Şubesi, Türk Sağlık-Sen Denizli, Denizli Eczacı Odası ve Denizli Diş Hekimleri Odası, Sağlık Bakanlığınca hazırlanan “Aile Hekimliği Yönetmeliği” taslağına karşı basın toplantısı düzenledi.
Denizli Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleşen toplantıda, sunulan yeni yönetmelik taslağında aile hekimlerinin aldığı ücretin düşürülmesi ve aile hekimliği merkezinin bakımı için ayrılan bütçenin azaltılmasının amaçlandığı kaydedildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Yıllardır Sağlık Bakanlığına birçok bakan atandı ama halkımızın talebi olan yaygın, hızlı, düşük maliyetli sağlık sisteminin kurulması bir türlü başarılamadı. Her gelen bakan yetkiyi eline alınca, hangi çıkarı temsil ettiği bilinmeyen danışmanlara kulak vererek, verilerin sadece nicel değerine gömülmüş sahadan kopuk bürokratlara güvenerek çözüm planları açıkladı ve sağlık çalışanlarına eziyet etme derecesine varmış zorlamalarla bunları uyguladı. Sonuç ise aile hekimliği merkezlerinde, hastanelerde nefes almadan çalışan günde 100-150 hasta bakan doktorlara, 7/24 koşuşturan sağlık personeline rağmen randevu bulamayan hastalar, giderek kabaran sağlık bütçesi, her geçen gün cepten daha fazla sağlık harcaması yapan toplum oldu.
“KIZDIĞIMIZ ESKİ BAKANLAR BİLE KABUL ETMEMİŞ”
Şimdi yeni bir sağlık bakanımız var. Eskileri ne yaptıysa aynı yolu izliyor. Gelir gelmez torbasından bir yönetmelik taslağı çıkardı. Meğerse bu yönetmeliği ta 2018’de hazırlamış, sunmuş, ama önceki bakanlara bile kabul ettirememiş. Düşünün bu kadar kızdığımız, sağlık çalışanlarını düşünmediğini ifade ettiğimiz eski bakanlar bile bunu kabul etmemiş.
“SİSTEMİN İHTİYACININ BÜYÜK BİR KISMI KARŞILANABİLİR”
Birinci basamak aile hekimliği, bir sağlık sisteminin ana omurgasını oluşturur. Herkesin kolayca doktoruna ulaşmasını, hastalıklardan korunmasını, kronik hastalığı olanların düzenli takip edilmesini, insanların hastanelerin kalabalık ortamına gitmeye ihtiyaç hissetmemesini amaçlar. İyi çalışan bir aile hekimliği sistemi, sağlık hizmeti ihtiyaçlarının büyük bir kısmını daha kolay, hızlı ve düşük maliyetle karşılayabilir.
“ÇÖZÜM İÇİN ADIM ATILMADI”
Aile hekimliği ülkemizde kurulduğundan beri ne çalışanların özlük hakları sorununu ne aile sağlığı merkezlerinin mekan sorununu ne de Aile Hekimlerinin yetki sorunlarının çözümü için bir adım atılmadı. Tam tersine yapılan her düzenleme 3 bin 500 kişinin sorumluluğunu üstlenen hekimleri daha değersiz hissettirmekte, çalışma koşullarını dolayısıyla sağlık hizmetlerini daha kötü hale getirmektedir.
Bu taslak aile hekimlerinin aldığı ücreti düşürmeyi, Aile Hekimliği merkezinin bakımı için ayrılan bütçeyi azaltmayı amaçlamaktadır. Sağlık sisteminin bütün yapısal sorunlarını aile hekimlerine sopa göstererek çözme arayışı, gerçeklerden uzak aciz bir yaklaşımdır.
Aile hekimlerini bütün meslek hayatları boyunca, huzurlu bir çalışma ortamına sahip olamayacaklardır. İki yılda bir işsizlik tehdidi altında tutularak, gerçek bir sağlık hizmeti vermeye değil, popülist bir gösteriye zorlanmaktadırlar. Sağlık sisteminin sorumluları yönetsel yetenek eksikliklerini, cezalandırma yönetmelikleri ile kapatacaklarını düşünmektedirler.
Sahada çalışanları temsil eden dernek ve sendikalarla ile istişare edilmeden ‘ben yaptım oldu’ zihniyeti ile yapılan çözümler sağlık hizmetlerini daha geri götürmekten, çalışanlarını küstürmekten başka işe yaramamaktadır. Bugüne kadar üretilen çözümlerin sonuçları ortadadır.
2022 yılında birinci basamak sistemine 340 milyon başvuru yapılmıştır. 2. ve 3. basamakta bu sayı 540 milyondur. Sağlık hizmetine ulaşmak zorlaşmıştır. Kaliteli sağlık hizmeti için insanların kendi bütçelerinden harcadıkları para artmıştır. Sağlık Bakanlığı lüks binalara dev hastanelere büyük bütçeler ayırırken, temel sağlık hizmetlerine mütevazi bütçeler ayırmakta, olanı da nasıl keserim diye çalışma yapmaktadır.
Aile hekimliği temelinde yapılacak bu değişiklik bütün halkımıza zarar verecektir. Bu yüzden aile hekimlerine yönelik çıkarılmak istenen ceza ve angarya yönetmeliği taslağına, zorlaşan çalışma koşullarına, artan şiddete ve muayene/MHRS yüküne karşı hep birlikte mücadele etmek için Denizli Sağlık Platformu olarak herkesi 19 Ekim Cumartesi günü Ankara’da yapılacak olan mitinge katılmaya davet ediyoruz.”
