Site icon D20Haber

DENİZ NE?

Bazen tutulur kalırsınız.
İçinizden hiçbir şey yapmak gelmez.
Konuşmak, hatta hiçbir konuda düşünmek bile istemezsiniz.
Yılgınlık, yorgunluk sarar beyninizi. Yaşam anlamını yitirir. Karamsarlığın karanlığında kaybolursunuz.
Çoğu zaman böylesi bir ruh hali için somut bir neden de bulamazsınız.
Çünkü bir ya da bir kaç tane nedenle sınırlı değildir sizi bu karanlığa iten…
Çevrendeki her şeydir.
Herkestir.
Bölünmüşlük duygusudur.
Ayrı dil konuşan, işaretle bile anlaşamayan insanlar topluluğunda yaşamaktır.

Karamsarlığın iyi bir ruh hali olmadığı açık. Ama doğrudan kendinizden kaynaklanmayan nedenlerle bile zaman zaman bu duyguya yenik düşmek, yaşamın somut bir gerçeği…
Ülkemiz tarihinin hiç bir döneminde yaşamadığı kadar açık ve çok yönlü bir emperyalist saldırı altında. Ordumuz, canla başla sınır ötesinde emperyalizme dur demek için mücadele ediyor. Kendi adıma başaracağından zerre kadar kuşkulu değilim.
Umarım ve dilerim en az şehitle sonuç alırlar.
Peki, sonuçtan bu kadar eminsen yazının başlangıcındaki karamsarlık niye diye soracaksınız.
Bunun cevabı genel ve yerel gündemde saklı.
Ekonomik sosyal siyasal onlarca sorunla savaşan bir ülkenin gündemi Lozan mı olmalı? Ya liderlerin üslubuna ne demeli?

Şüphesiz normal bir zamanda haftalarca gündemde kalması hiçte yadırganmayacak olan bir tarihi bina yangınını, yaşadığımız şartlar içinde şehrin gündemine oturtmak hayatın doğal akışıyla ne kadar örtüşüyor?
Sorunların öncelik sıralaması çok önemli. İstanbul kuşatma altındayken ve düşmek üzereyken, Bizanslı din adamlarının tartışma konuları meleklerin cinsiyetiymiş.

Bu haftaki yazımızı içinde bulunduğumuz durumu anlatan bir anekdotla bitirelim.
Okyanusta gezinen bir yaşlı balık karşılaştığı iki küçük balığa sormuş:
Çocuklar bu gün deniz nasıl?
Küçük balıklar bakışmışlar.
Cevap vermeden geçip gitmişler.
Sonra biri diğerine sormuş.
Yaşlı balık ne sordu? Deniz ne?
Öylesine çok sorunumuz var ki…
Giderek bu sorun denizinde yüzen küçük balıklara dönüşüyoruz.
Karamsarlığım bu yüzden…

Exit mobile version