Bir;
Oynadığın 16 maç.
Topladığın 13 puan.
Hanene maç başına bir puan bile yazdıramamışsın.
E böyle adı “süper” olan ligde nasıl tutunacaksın?
İki;
Futbolcular huzursuz.
Çünkü paralarını alamıyorlar.
Alamayınca kendilerince mesaj veriyorlar.
Örneğin kiminin kasığı çekiyor, kiminin başka bir yerden sakatlığı nüksediyor.
Gönülsüz sahaya çıkanların mücadelesi de bu kadar oluyor.
Örnek bugünkü Kayserispor maçı.
Ha beğenirsiniz, beğenmezsiniz; bu da onların eylem biçimi.
Üç;
Başarısız sonuçlarda günah keçisi teknik adamlar olur.
Ali Çetin ve ekipleri değirmen gibi antrenör öğütüyor.
Geçen sezon…
Yücel İldiz’le başlandı.
İlk haftalarda sonuçlar iyi, baştacıydı.
Sonra olmadı, güle güle…
Gelsin Mehmet Özdilek…
İyi giden 3-5 maç.
Sunni tedavi bir yere kadar.
Beklenen son:
Mehmet Hocam seninle de olmadı, size de bay bay…
Bu kez kurtarıcı rolü Bülent Uygun’a biçildi.
Ugun, sihirbaz olup, sihirli değneğiyle gelsin puanlar yapamayınca 8 maç sonrasında yine vedalaşma seremonisi yapıldı.
Sezon kulübün emektarı Levent Kartop ile tamamlandı.
Dokuz doğurarak biten bir sezondan kazanımlar çıkarmayan Ali Çetin ve ekibinin, yeni sezon dersine iyi çalışmadığı da çalışan değirmenle görülüyor.
Robert Prosenecki ile başladılar.
Olmayacağını herkes gördü de yönetimin görmesi için 9 maç geçmesi gerekti.
Bir de kupada Turgutluspor faciası yaşanınca…
Mr Prosinecki’ye good bye kaçınılmaz oldu.
Ama deneme yanılma yöntemi devam etti.
Takımın 3-3’lük Medipol Başakşehir beraberliğinin ardından Kenan Atik teknik direktör ilan edildi.
Ancak, “Sekiz yılda 12 başkan, 24 teknik direktör değiştiren takımda istikrardan yanayız” denilerek atılan imzaların mürekkebi henüz kurumamışken…
Fenerbahçe ve Kasımpaşa yenilgileriyle değirmen yine çalıştı.
Güle güle Kenan Atik, hoş geldin Yalçın Koşukavak.
Yalçın Hoca, iki galibiyetle başladı.
Beklenen kurtarıcı havası estirildi.
Ama öyle olmadığı…
Kendi evindeki 6 puanlık maçlarda Ankaragücü ve Kayserispor yenilgileriyle anlaşıldı.
Dört;
Kabahat Yalçın Hoca’da değil.
Çünkü sihirli değneği yok.
Bu kadroyla, bu yönetim anlayışıyla bu kadar.
Beş;
Yönetimin yetersizliğini bugün Recep Niyaz, “Problemlerimiz var. Futbolcu karakterli şekilde emek verirken, saha dışındaki bazı problemlerin artık çözülmesi gerekiyor” sözleriyle ortaya koydu.
Bu sözlerle bir gerçeğin altını çizdi.
Çok sık teknik adam değişikliğinden yakınıp, istirardan söz eden ama başkanlığı döneminde 8 teknik adamla çalışan kulüp başkanı Ali Çetin’e:
“KRAL ÇIPLAK” dedi.
Altı;
Yönetim derlenip toparlanmazsa, kulübü altında kalkamayacağı bir yükle baş başa bırakacak.
Ismail Aissati çekip gitti.
Futbolcular; Pantilimon, Dossevi, Leismann, Subotic ve Lopes’in kulübe ihtar yolladığı ayyuka çıktı.
Bunlar da giderse milyon eurolarla ifade edilecek borç yükü nasıl sırtlanacak?
Olmayan parayla nasıl transfer yapılacak?
Bir çözümünüz var mı?
Bilmiyoruz, duymadık.
Ha olsaydı bugüne kadar gerekeni yapardınız.
Çözüm olmadığına göre de yapmanız gereken belli.
İSTİFA!