Denizli’de büyü yalanıyla bir aileye musallat olan, istihbarata çalıştığını söyleyen ve kendisini “cin çıkartan hoca” olarak tanıtan Mehmet Çelik, varlıklı bir aileye musallat oldu. İddiaya göre, ailenin üç kızına da cinsel istismarda bulunan Çelik hakkında “çocuğun nitelikli cinsel istismarı, dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık, şantaj, alıkoyma, kendini kamu görevlisi olarak tanıtıp dolandırıcılık, özel hayata ilişkin görüntüleri ifşa etmek, müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak” suçlarından dava açıldı.
Birgün Gazetesi yazarı Timur Soykan, Denizli’de şok yaratan cinsel istismar olayını yazdı. Soykan, kendisini büyü bozan, cin çıkartan ‘hoca’ olarak tanıtan Mehmet Çelik’in musallat olduğu ailenin üç kızını cinsel istismarda bulunduğunu, bu ailenin şikayetinden sonra yeni istismar olayları ortaya çıktığını, Çelik’in doğaüstü güçleriyle Saray’a ve istihbarata çalıştığı yalanıyla insanları dolandırdığını yazdı.
Soykan’ın köşe yazısındaki anlatımına göre, 41 yaşındaki Mehmet Çelik, Uşak Eşme’nin Dervişler Köyü’nde yaşıyordu. Hiçbir dini eğitimi olmayan, ilkokul terk adam, köyde çiftçilik ve hayvancılık yapıyordu. Evliydi ve 13 yaşında bir kızı vardı. Peygamber soyundan geldiğini, dokuz ilmi olduğunu, büyüleri bozup cin çıkardığını etrafa yaymıştı. Ayrıca istihbarat servisine çalıştığını söylüyordu.
Denizli’deki iğrenç olayın ise Temmuz 2021’de başladığını, mağdurların isimlerini zarar görmemeleri için değiştirerek yazdığını anlatan Soykan, özetle şunları aktardı:
“Denizli’nin zengin esnaflarından Veysel ve eşi Zehra’nın üç kızı vardı. Büyük kızı Hatice (31) 8 yıldır Hasan ile evliydi ve çocukları olmadığı için dertliydiler. Ortanca kızı Fatma (26) ise 1.5 yıl önce evlenmiş ve 7 ay önce boşanmıştı. Küçük kızı Ayşe ise henüz lise öğrencisiydi, 17 yaşındaydı. Mütedeyyin bir aileydiler. Fatma boşandıktan sonra bunalıma sürüklenmişti. Temmuz 2021 tarihinde panik ataklar yaşıyordu ve psikolojik sorunları artmıştı.
Baba Veysel ve yanında çalışan damadı Hasan, bir personellerinin önerisi üzerine Mehmet Çelik ile tanıştı. ‘Hoca’ olduğunu söyleyen Mehmet Çelik, evlerine bakması gerektiğini söyledi. Ertesi gün yanında 21 yaşındaki Leyla ile gelmişti ve Leyla’yı eşi olarak evdekilere tanıtmıştı. Evde güya inceleme yaptıktan sonra aileye döndü ve “Bu evin duvarlarında domuz yağı sürülmüş, çok güçlü bir büyü var. Hepiniz tehlike altındasınız. Bu büyüyü Fatma’nın eski eşinin annesi yapmış” dedi. Zaten eve gelmeden önce aile hakkında bilgi toplamıştı. Bunları kullanarak onları şaşırttı.
‘Bu büyülerin çözüm yolu Erhan’dan geçiyor. Erhan, İranlı bir papaz ve aynı zamanda psikiyatrist. Mehmet Çelik, bu senaryo ile de yetinmedi. Çocukken ermiş dedelerin kendisine el verdiğini ve onlarla konuştuğunu anlattı. Bu dedelerin kendi vücuduna girerek insanlarla konuştuğunu söylüyordu. Hatta bazen dedeler bedenine girmiş gibi rol yapıyordu. Ayrıca olağanüstü güçleriyle devlet adına define işleri yaptığını söylüyordu.
Dolandırıcının çeşitli gösterilerinden ve korku salmasından sonra aile kendilerine büyü yapıldığına inanmıştı. Mehmet Çelik yanında Leyla ile sık sık evlerine ve işyerlerine geliyordu.
Bu sırada Mehmet Çelik ve Leyla’nın telefonlarından Fatma’ya ‘Evlat’ diye başlayan WhatsApp mesajları geldi. Mesajlarda ‘Mehmet Çelik bedeni ile geçiş yapabildiğimiz özel biridir. İnsanların sorunlarını çözmekle görevlidir’ deniliyordu. Bu sırada ‘hızlı cevap ver’ denilerek evlilikle ilgili üç soru soruldu ve Fatma soruları anlayamadan ‘evet’ diye yanıt verdi.
‘EVLENDİK HABERİN YOK’
Bir süre sonra Mehmet Çelik, Fatma’ya WhatsApp mesajlarında ‘evet’ yazması nedeniyle Allah dostlarının şahitliğinde evlendiklerini, karı koca olduklarını söyledi. Fatma uzun süre bunu kabul etmeyince dolandırıcı, ‘eski eşin ve annesi, sizin ailenize büyü yapmaya devam ediyor. Senin yüzünden kardeşin hastalanacak, annen yakın zamanda felç olacak. Senin hastalığın artacak’ diye mesajlar attı.
Mehmet Çelik, Eylül 2021’de her şeyin sona ermesi için Denizli Çınar’daki bir apartta gelmesini söyledi. Fatma’nın ifadesine göre; Mehmet Çelik burada dedelerin huzurunda evli olduklarını, büyülerin bozulması için cinsel birliktelik yaşamaları gerektiğini anlattı. Önce engel olmaya çalıştığını anlatan Fatma daha sonra korkarak buna izin verdiğini ifade etti.
Fatma ifadesinde; korkuya kapılarak kabul ettiğini, aynı apartta dini duygularının sömürülmesi ve korkutulması sonucu Mehmet Çelik ile iki ay boyunca 4-5 kez cinsel ilişkiye girmek zorunda kaldığını anlattı. Bir süre sonra Mehmet Çelik’in kendisine çıplak fotoğraflar göndermesini istediğini de anlatan Fatma, ‘Annem ve babama ilişkimizi söylemekle beni tehdit etti. Ben de fotoğrafları göndermek zorunda kaldım. Aynanın karşısına geçerek çıplak fotoğraflarımı çekmemi ve göndermemi istemişti. Korkarak dediklerini yaptım’ dedi.
Kasım 2021’de Fatma’yı eniştesi Hasan aradı ve küçük kardeşini de yanına alarak evlerine gelmesini söyledi. Eve ulaştıklarında Hasan öfkeliydi, ablası Hatice ise ağlıyordu. Eniştesi onlara önce ‘Oyuna geldik’ dedi ve sonra şöyle devam etti: Ablanızın WhatsApp mesajlarını okudum, Mehmet Çelik ile ilişkisi var.
Hatice de bunu doğruladı. Hatice daha sonra ifadesinde şunları söyleyecekti:
‘Aile olarak Mehmet Çelik’e inanmıştık. Eşimle benim çocuğum olmuyordu ve bu konuda da bize yardım edeceğini söylemişti. 2021 yılının Eylül ayının sonlarına doğru bana Mehmet Çelik’in telefonundan ‘Evlat’ diye başlayan mesaj geldi. Mesajda ‘Senin hataların var, seni kurtaracağım. Sen onu ikna et ve onunla (Mehmet Çelik) cinsel ilişkiye gir’ yazıyordu. Ben mesajın dedelerden geldiğini sanıyordum. ‘Şu an buna hazır değilim, süre istiyorum’ diye yanıt yazdım. Gelen yanıtta ‘O zaman onu sizden uzaklaştırıyoruz” diyordu. Ben de paniğe kapılarak ‘evet’ yazarak durumu kabul ettim.
Hatice ifadesinin devamında; ailesinin başına kötülükler gelmesinden korktuğu için Mehmet Çelik ile cinsel ilişkiye girdiğini anlattı. Evine döndükten sonra kendisine ‘Evlat, bu olayın birkaç kez daha olması gerekiyor. Ona aşık olduğunu, onu istediğini söyle. Bu bir silsile bundan sizin kurtulmanız için bunun olması gerekiyor’ diye mesaj geldiğini söyledi. Bir ay içinde aynı apartta Mehmet Çelik ile 6-7 kez cinsel ilişkiye girdiklerini anlattı.
Fatma da Mehmet Çelik’e çıplak fotoğraflarını gönderdiğini ve onunla cinsel ilişkiye girdiğini söyledi. Ablası zaten biliyordu. Ancak henüz 17 yaşındaki küçük kız kardeşleri Ayşe’nin sözleriyle sarsıldılar:
“BEN DE MEHMET ÇELİK’E ÇIPLAK FOTOĞRAFLARIMI GÖNDERDİM”
Ancak bununla sınırlı değildi. Ayşe ifadesinde şunları söyledi:
‘Mehmet Çelik, peygamber efendimizin ruhunun kendisinde olduğunu söylüyordu. Bende büyü olduğunu, benim ve annemin öleceğini anlattı. O sıralarda hastalandım, sürekli kusuyordum. Annemin de tansiyonu yükselmiş, hastalanmıştı. Bana büyüleri bozması için çıplak fotoğraflarımı göndermem gerektiğini söyledi. Dediğini yaptım. Bana başkası konuşuyormuş gibi ‘Evlat’ diye başlayan mesajlar atıyordu. Mesajlarda; Mehmet Çelik ile evlenmem gerektiği yazıyordu.’
Ayşe ifadesinin devamında; Mehmet Çelik’in kendisini Denizli Çınar’daki apart daireye çağırdığını anlattı. ‘Bana üzerimdeki büyüyü kaldıracağını söylüyordu. Bunu yapmazsak annemin öleceğini, benim delireceğimi anlatıyordu. Ekim 2021’de okuldan çıktıktan sonra Mehmet Çelik’in çağırdığı Denizli Çınar’daki apart dairesine gittim.’ Ayşe, buradan kaçmak istediğini ancak Mehmet Çelik kendisini tuttuğunu, ağzını kapattığını ve cinsel istismara uğradığını ifade etti. ‘Daha sonra bana günahlarımdan kurtulduğumu söyledi’ dedi.
Hasan’ın eşi Hatice’nin WhatsApp mesajlarını görmesi ve üç kız kardeşin yaşadıklarını anlatmasından sonra Mehmet Çelik’in kendilerini dolandırdığını ve istismar ettiğini anlamışlardı. Mehmet Çelik ile temaslarını kestiler ancak ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Fotoğrafları bu adamın elindeydi.
“ÇIPAK FOTOĞRAFLAR YOLLADI”
Kasım 2021’in sonlarına doğru kız kardeşlerin babası Veysel’in telefonuna 23 adet çıplak kadın fotoğrafı geldi. Bu fotoğraflarının bazıları kızlarına aitti. Fotoğrafları gönderenler şöyle yazmıştı:
‘Bu resimler Denizli esnafına dağılır, anladınız mı, sen her yaptığın yeni hamlede daha fazlası insanlara ulaşacak.’
Bu mesajla baba Veysel’in sırrı da ortaya çıkıyordu. Mehmet Çelik, üç kızını istismar ettiği Veysel’i bir yandan define yalanıyla dolandırmıştı. Bu şantajdan sonra Veysel, eşi Zehra ve kızları savcılığa giderek suç duyurusunda bulundu. Bu şikayet üzerine harekete geçen polis, şantaj için gönderilen fotoğraflardaki diğer mağdurlara ulaştı.
Bilgi ve delilleri toplayan savcılık Mart 2021’de operasyon için düğmeye bastı. Mehmet Çelik tutuklandı. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık, şantaj, alıkoyma, kendini kamu görevlisi olarak tanıtıp dolandırıcılık, özel hayata ilişkin görüntüleri ifşa etmek, müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak suçlamalarıyla dava açıldı. Bu suçları zincirleme olarak işlemesi nedeniyle yüzlerce yıl hapsi istendi. Mehmet Çelik hakkında hazırlanan iddianamede savcı, ‘Badeci Şeyh’ olarak bilinen Uğur Korunmaz hakkında verilen Yargıtay kararını hatırlattı. Mehmet Çelik’in 3 yıldır tutuklu yargılandığı dava karar aşamasına geldi ama kamuoyuna hiç yansımamıştı. Çelik, suçlamaları kabul etmedi.”
Timur Soykan’ın köşe yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz