Site icon D20Haber

Tabip Odasından COVID-19 açıklaması: Denizli için tehlike çanları çoktandır çalmaktadır

Denizli Tabip Odası Başkanı Prof Dr Rıza Hakan Erbay, yazılı açıklamasında, 1 Haziran itibarıyla normalleşme sürecinde önlemlerin tümüyle gevşemesi ve duyarsızlaşmanın hastalığın hızla yayılmasına yol açtığını belirterek, şunları kaydetti:

“Bu ciddi hastalık yapabilen ve %4 gibi bir oranla ölüme yol açabilen salgın hastalığın hızlı yayılımının kontrolü hastane ve yoğun bakım yatak kapasitelerinin halkımıza yetecek düzeyde kalabilmesi için hayati önem taşımaktadır.

Şu anda Ankara’da iki hastane hariç tüm hastanelerin pandemi hastanesine dönüştürüldüğünü, Konya, Adana, Diyarbakır, Gaziantep, Şanlıurfa, Rize gibi ülkemizin farklı bölgelerinderki illerinde yüksek oranda hastalık bulunduğunu biliyoruz. Denizli’de de PCR testleri ile virüz pozitif saptanan hasta sayısı her geçen gün artmakta, kontrolü de giderek zorlaşmaktadır. Denizli için de tehlike çanları çoktandır çalmaktadır.

Bu süreçte ilimizden ve ülkemiz genelinde pekçok şehrimizden hekim, hemşire, sağlık teknisyeni ve personeli olarak sağlık çalınımız ve vatandaşımız bu hastalığa yakalandı ve birçoğunu da kaybettik maalesef.

Bu süreçte özellikle hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımız çok yıprandılar ve yoruldular. Denizli’den de ülkemiz genelinden de pandemi sürecinde emekliliği erkene çekme ve istifalar yaşanıyor ard arda. Sağlıkçılarımızı kaybedersek halkımızı nasıl yaşatacağız. Sağlık çalışanlarına maddi ve manevi olarak destek olunmalı, iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmeli ve hakları karşılıksız bırakılmamalıdır.

Türk Tabipleri Birliği’nin 14-18 Eylül tarihleri arasında kaybettiğimiz bu sağlık çalışanlarımız ve vatandaşlarımızı anmak için formalarımıza, önlüklerimize SİYAH KURDELA takarak görev yapma eylemi çağrısına Denizli Tabip Odası olarak biz de katılıyoruz. 17 Eylül perşembe günü 12.30’da bir dakikalık saygı duruşunda bulunulacaktır. Kaybettiğimiz insanlarımız için bu saygı duruşuna Halkımızı da davet ediyoruz.

Siyah Kurdela ile, kaybettiğimiz en değerli varlıklarımız yani insanlarımızı anarken onların boşuna ölmediğini, çok değerli hatıralarıyla birlikte hayatları pahasına kendimizi korumakla yükümlü olduğumuz dersini aldığımızı ve anladığımızı ispat etmeliyiz.
Hepimizin ailesini, büyüklerini, küçüklerini yani toplumumuzu koruyabilmek için birey olarak maske, mesafe, hijyen kurallarına uyarak görevimizi yaptığımızı göstermemiz gerekiyor.

Bu bir ölüm-kalım mücadelesidir. Bu mücadeleyi sadece kendimiz için yapmıyoruz, önlemlere uyarak bir zincir şeklinde tüm insanlarımızı korumuş oluyoruz. Bu zincirin zayıf halkası olmayalım, herhangi birimizin önlemlere uymadaki ihmali eninde sonunda kendisine veya yakınlarına zarar verecektir.”

Exit mobile version