Prof. Dr. Neşe Dursunoğlu, KOAH günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu akciğerlerde gelişen, mikrobik olmayan iltihabın yol açtığı, hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan KOAH’ın genellikle ilerleyici özellikte bir hastalık olduğunu ifade etti.
KOAH’ın tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmediğine dikkati çeken Prof. Dr. Dursunoğlu, “Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. KOAH’lı hastaların ve bu hastalıktan ölen kişilerin dünyadaki dağılımına bakıldığında, yüzde 90’dan fazlasının düşük ve orta gelirli yoksul ülkelerde yaşayan insanlar olduğu görülmektedir” dedi.
Anne karnından itibaren gerek iç ortamlarda, gerekse dış ortamlarda soluduğumuz zararlı duman, gaz ve küçük parçacıklar nedeniyle KOAH’ın oluşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Dursunoğlu, “Tütün dumanı, termik santraller, fabrikalar ve trafikteki arabaların egzozlarından çevreye yaydıkları kirli hava, ısınma ve yemek pişirme amaçlı evlerdeki soba veya ocaklarda yakılan odun, tezek, ağaç kökleri, kömürün dumanı ve tozlu dumanlı işyerlerinde soluduğumuz kirli hava hastalığa neden olan en önemli sebeplerdir” diye konuştu.
Prof. Dr. Neşe Dursunoğlu, KOAH’ın ilerleyici olmasına karşın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu, uzun süreli nefes darlığı, öksürük ve balgam ile kendini gösterdiğini sözlerine ekledi.