Avdan’a kurulacak olan ve 4 yıldır aşama aşama yapılan işlemlerle ÇED raporu onayına kadar gelen termik santrali sürecinin ardından, siyasiler ve sivil toplum kuruluşlarından tepkiler geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte Avdan’a giderek vatandaşlarla görüştü.
DENİZLİ TERMİK SANTRAL İSTEMİYOR
Temaslarının ardından açıklama Karaca, “termik santral istemiyoruz” itirazlarının giderek arttığına dikkat çekti. Termik santralin faaliyete geçmesi durumunda yılda 1 milyon ton kömür işleyeceğini ve 1 milyon 380 bin ton kül bırakacağını söyleyen Karaca, verimli arazilerin üzerini kaplayacak tonlarca külün halk sağlığını etkileyeceğini ve tarım alanlarını yok edeceğini söyledi.
Denizli’nin termik santar istemediğini vurgulayan Karaca, "Burada 10 yıl sonra ne tarım ne orman ne zeytincilik kalacak. 15 termik santralin bulunduğu illere bakıldığında, çocuk onkoloji hastanelerinin kurulmaya başlandığı ortada. Çocuklarımız da amansız hastalıkların pençesine düşecek. ÇED raporundan öğrendiğimize göre termik santral ruhsat sahası 640 bin dönümlük alanı kaplıyor. Verimli tarım arazilerinin tam ortasında planlanan termik santrali Tavas istemiyor, Denizli istemiyor” dedi.
“BU SENE 15 BİN FİDAN ZEYTİN AĞACI DİKİLDİ”
Proje sahası ve çevresinde tarımsal faaliyetlerde bulunulduğuna dikkat çeken Avdan Mahallesi Muhtarı İlhan Kulaç ise, “Burası zeytinlik alandır. Burada termik santral kuramazsınız. Bu sene dikilmesi için 15 bin fidan dağıttım. Bu arazilerde zeytinin yanı sıra buğday, arpa, nohut gibi her türlü tarımsal ürün yetiştiriliyor. Biz sağlıklı yaşam sağlıklı çevrede olur diyoruz ve termik santrale karşı çıkıyoruz” dedi.
“YAŞAM HAKLARINA MÜDAHALEDİR”
Denizli Büyük Menderes İnsiyatifi Dönem Sözcüsü Mustafa Çallıca da termik santral çalışmalarının sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, “Biliyoruz ekosisteme yapılan müdahale bütün canlılara yapılan müdahaledir. Doğanın bir hükmedeni değil, bir parçası olduğumuzu kabul edemedik. Ancak, son yıllarda bilim insanları COVID-19'un doğaya yapılan müdahalelerden kaynaklandığını ileri sürmekte. Gelecek 5 yılın en önemli konusunun ekosisteme yapılan müdahale olduğu bütün gelişmiş devletler tarafından dahil kabul edilmektedir. Ancak, ülkemizde bu duruma göz yumulmaktadır. Biz de havamıza, suyumuza, toprağımıza ve en önemli bütün canlı ve insanların sağlıklı yaşam haklarına karşı yapılacak bütün müdahalelerin karşısındayız. Bu coğrafyada yapılacak termik santral çalışmaların sonuna kadar takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.
“ZEYTİNLİK ALANLARIN YAKINA TERMİK SANTRAL KURAMAZSINIZ”
Denizli Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Ozan Orpak da doğanın katledileceğini kaydederek “Denizli Barosu olarak, bu termik santralle ilgili sürece müdahil olduğumuzu kamuoyuyla paylaştık. Bölgede en az 10 yaşında olan bir çok zeytin ağacı mevcut. Zeytin mevzuatı açıktır. Bir zeytin bahçesine 3 Km’den daha yakın mesafede termik santrali kuramazsınız. Hukuk ayaklar altına alınıyor. Bir diğer husus, bu topraklar, faydalı tarım arazileridir. İnsanlar, binlerce yıldır burada yaşamakta, bu topraklardan beslenmekteler” diye konuştu.
TUMMOB adına konuşan Cüneyt Zeytinci de enerji üretiminde dikkat edilmesi gerekenin çevresel etkiler olması gerektiğini, termik santrallerin kamu yararı, bölge halkının menfaatleri ve ekolojik açıdan uygun olmadığını söyledi.
