Okul bahçeleri, kantinler kız erkek öğrenci diye ayrıldı iddiası – D20Haber
25.04.2024, Perşembe
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. EĞİTİM
  4. /
  5. EĞİTİM
  6. /
  7. Okul bahçeleri, kantinler kız erkek öğrenci...

Okul bahçeleri, kantinler kız erkek öğrenci diye ayrıldı iddiası

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 15 Eylül 2018 Cumartesi - 16:52Güncelleme: 15 Eylül 2018 Cumartesi - 16:59
Okul bahçeleri, kantinler kız erkek öğrenci diye ayrıldı iddiası

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) Denizli Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, bazı imam hatip ortaokulu ve liselerinde karma eğitimden vazgeçildiğini, bahçe ve kantin gibi ortak kullanım alanlarının kız-erkek öğrenci diye ayrıldığını iddi etti.

Konuyla ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bir yazı göndererek bilgi talebinde bulunan Eğitim İş Şube Başkanı Namık Kemal Aydoğan, Denizli’de bazı imam hatip liselerinde ve bazı imam hatip ortaokullarında karma eğitimden vazgeçildiğini, sınıfların kız ve erkek olarak ayrıldığını ifade etti.

Bazı okul müdürlüklerinin daha ileri giderek, dinlenme ve oyun alanı olan okul bahçelerini ve kantinleri de kız ve erkek öğrencilerin kullanımı için ayırdığını kaydeden Aydoğan,Bağbaşı Anadolu İmam Hatip Lisesi, Cedide Abalıoğlu Anadolu İmam Lisesi, İncilipınar İmam Hatip Ortaokulu, Servergazi İmam Hatip Ortaokulu ve Çivril İmam Hatip Ortaokulu’nu örnek gösterdi.

“Milli Eğitim Bakanlığının karma eğitimden vazgeçilmesine dair bir mevzuatı yokken, Atatürk ilke ve devrimlerine, Anayasaya ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na aykırı olan bu uygulamadan derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz” diyen Aydoğan, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne “Çocuklarımız hayatın her evresinde, toplum içinde kız ve erkek olarak birlikte iken, okullarımızda kız ve erkeklerin ayrılmasının yasal ve bilimsel dayanağı nedir? Okullarda ayrı ayrı eğitim verdiğiniz bu çocuklarımızı, ileride iş ve aile ortamında ayırmaya devam edebilecek misiniz?” sorularını yöneltti.

“SARAY REJİMİNİN TEBAASI DEĞİLİZ”

Öte yandan düzenlediği basın toplantısında yaşanan ekonomik krize de değinen Aydoğan, “Son dönemlerde ülke tarihimizin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşadığımız bir sürecin içerisinden geçmekteyiz. AKP iktidarının 16 yıl boyunca uyguladığı ranta dayalı çarpık ekonomik modelin neticesi olarak ortaya çıkan krizin bedelini yine en çok ülkemizin çalışanları ödemektedir” diyerek, şunları söyledi:

“24 Haziran seçimleri ile tek adam rejimini ilan eden AKP iktidarı, ülkenin sorunlarını görmezden gelmekte ve yurttaşlarımızın açlık ve yoksulluk feryadına kulak tıkamaktadır. AKP iktidarı, sürekli olarak yerli ve milli olmakla övünmekte, ancak içerisine düştüğü gösterişli ve savurgan hal, emekçiler tarafından inandırıcı bulunmamaktadır. Siyasal iktidarın, savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks hevesinin bedelini de bu ülkenin yoksul yurttaşları ve çalışanları ödemektedir. Açlık sınırının 2 bin 164 TL, yoksulluk sınırının da 8 bin 119 TL’yi geçtiği ülkemizde yurttaşlarımız günden güne yoksullaşırken, sofrasındaki ekmeği gün geçtikçe daha da küçülmektedir. Yurttaşlarımız artık mutfağındaki temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma gelmiş, yapılan her zam karşısında insanlarımız her yeni güne yeni zorluklar ile başlamak zorunda kalmıştır. Sadece Ağustos ayı içerisinde 4 kişilik bir ailenin beslenme ihtiyaçları olan temel gıda ürünleri için harcamaları gereken tutar bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 2 oranında artmıştır. Ülkemiz, Dünya’nın en büyük ikinci un ihracatçısı konumunda iken ne yazık ki bir dilim ekmeğe muhtaç hale gelmiş bulunmaktayız.”

Aydoğan, 24 Haziran seçimleri öncesi memurlara vaat edilen 3600 ek gösterge ödeme sözünün havada kaldığını, şu ana kadar iktidar yetkilileri tarafında herhangi bir açıklama yapılmadığını, iktidarın bir kez daha memurları yüz üstü bıraktığını kaydeden Aydoğan, sözlerine şunları ilave etti:

Cumhuriyetimizin ilerici değerlerine düşman olan AKP rejimi, 16 yıllık iktidarı boyunca ülkemizin tüm kamu varlığını satmış, ülkemizi dış ülkelere bağımlı hale getirmiştir. Ülkemizin emekçileri yoksullukla boğuşurken, yurttaşlarımız geçim sıkıntısı yüzünden kendi canına kıyarken, öğretmenlerimiz, memurlarımız atanamazken, AKP iktidarı kendi çıkarları için kendi yarattıkları krizin bedelini bizlere ödetmeye kalkışmaktadır. Bizler, bu ülkenin yurttaşlarıyız, saray rejiminin tebaası değiliz. Bizler, Cumhuriyetimizin ilerici ve aydınlanmacı değerlerine sıkı sıkıya bağlı, Atatürk devrimlerinden ödün vermeyen çalışanları ve emekçileriyiz.”