Site icon D20Haber

Osmanlı’nın “kayıp lalesi” baharı Buldan’da karşıladı

Osmanlı’da bir döneme adını verdi. “Lale Devri” diye anılan ve o döneme damgasını vuran lalenin bazı türleri kayboldu. Bunlardan birisi de “tulipa clusiana” familyasından olan, bitki bilimciler tarafından “Çelebi lalesi” olarak betimlenen, ancak uzun yıllar Anadolu topraklarında görülmemesi nedeniyle “Osmanlı’nın kayıp lalesi” olarak da adlandırılan bitki, ilkbaharı yine Buldan’da karşıladı.

Çanak şeklindeki yapraklarında kırmızı, mor ve beyaz renklerin harmanlanmasıyla göz kamaştıran laleyi, 2011’den bu yana olduğu gibi yine doğa fotoğraflarından tanıdığımız Sait Yalçın fotoğrafladı. Lalenin bir kez daha kaybolmasından endişe duyan Sait Yalçın, haklı olarak “Osmanlı’nın kayıp lalesi” ya da bilinen adıyla “Çelebi lalesi”nin yerini gizli tutma çabasını sürdürüyor.

KAYIP LALENİN ÖYKÜSÜ

Osmanlı süsleme sanatına da ilham veren Çelebi lalesi, ilk kez 1803 yılında Belçikalı bitki bilimci Pierre Joseph Redoute tarafından betimlendi. Anavatanı İran, Afganistan ve Pakistan’ın kuzeyi. Ana rengi beyaz ve çanak yapraklarının dış kısmında bulunan kırmızı şeritler ile iç kısımdaki morumsu noktalar bu türü farklı kılıyor.

Bitki bilimcilere göre “tulipa clusiana” familyasından olan, ancak Buldan’a nasıl geldiği konusunda bilgi bulunmayan Çelebi lalesi, uzun yıllar Anadolu’da görülmedi. 1932 yılında İzmir-Kurudere’de görüldüğüne ilişkin şüpheli not bulunsa da en son görüldüğü yer 2011 yılından bu yana Buldan. Bir de 2012’de Aydın-Balıkköy’de görüldüğü ifade ediliyor.

Exit mobile version