1200 yıllarda yaşamış şair, düşünce adamı Mevlana’nın bir şiiri var,
“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Nedense ben bu şiiri çok beğeniyorum. Yüzyıllar öncesinden bize bu dizelerle değişimin önemi anlatılmak isteniyormuş gibi geliyor. Tabi ki geçmiş değerli, tecrübelerden ders alınmalı, ama ona takılıp kalınmamalı diye düşünüyorum ben. Özellikle şiirin son iki dizesini çok anlamlı buluyorum. Sanki her gün, gelecek için yeni bir adım atmamızı öğütlüyor.
Ama bugün yazmamın nedeni kesinlikle sizlere felsefe yapmak değil. Sadece yazmak istediklerime iyi bir başlangıç olacağını düşündüğüm için bu dizelerle başladım.
Aralık ayının son haftasındayız, kendimiz,sevdiklerimiz, ülkemiz ve hatta dünya için güzel dileklerde bulunduğumuz, karşıladığımız, hoş geldin dediğimiz koskoca bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Şimdi baktım, ben kendi adıma 2017’ye hoş geldin dememişim, sadece Dünyaya barış getirmesini istemişim, ama oldu mu, tabi ki hayır. Yine de umudu kaybetmemek lazım. Hatta bu sefer benim 2018’den daha fazla dileğim var.
Şu anlamlı bulduğumu yazdığım son iki dizeyede kesinlikle katılıyorum; “Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”, ve belki de daha önemlisi söylenenleri yapmak için bugünden tezi yok harekete geçmek gerekiyor. Hangi konularda derseniz, ben kendiminkileri buraya yazacağım;
-Doğrunun ve yanlışın yapana göre belirlenmesi,
-Yapılması gerekenin bilinmesine rağmen harekete geçilmemesi,
-Sorunlara önce çözüm aramak yerine suçlu aranması,
-Şikayetedilen konular hakkında, şikayet edenlerin bile bir arpa boyu yol gidememesi,
-Kuralların kendinden başka herkes için geçerli olduğunun düşünülmesi,
-Böylesine uçsuz bucaksız toprakları olan bir ülkede ayaklarımızın toprağa basabildiği evler yerine beton kutularda yaşanması,
-Can boğazdan gelir deyip, sağlıklı yaşamın sağlıklı beslenmek olduğunun unutulması,
-İyi bir şeyler yapar görünmenin iyi bir şeyler yapmaktan daha önemli hale gelmesi,
-Her konunun bireysel çıkarlar adına değerlendirilmesi, başkaları için empati yapılmaması,
-Başkalarının acılarını anlamak konusunda hiçbir çaba gösterilmemesi.
Benimkiler daha çok uzayabilir, ama başınızı ağrıtmak istemiyorum, dilerseniz kendi listenizi yaparsınız. Ama bu topraklarda gelenek söylenmesidir, özetle yapılması kısmını pek sevmeyiz biz, üç kişi bir araya gelince memleketi kurtarmaya başlarız. Ama bence ünlü düşünürümüzün bize söylemeye çalıştığı sadece söylememiz değil, o asıl harekete geçmeyi de kastediyor.
Ama unutmamamız gereken şey, değişimin önce kendimizden başlamasının gerekliliği, yoksa çok bekleriz.Herakleitos "Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" demiş M.Ö 535-475 yıllarında.
