Bu hafta ortaokul 8’inci sınıf öğrencileri için sınav haftası.
Aileler heyecanlı.
Kısaca TEOG olarak bildiğimiz Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı’na girecek öğrenciler de yarın ve perşembe günü etaplarıyla bir maratona benzetilen sürece hazır.
Artık her şey tamam, şimdi sınav zamanı.
Bu nedenle bugünkü yazıyla TEOG Sınavı öncesi öğrencilere ve velilere seslenelim istedik.
Sınav öncesi çocuklarla sağlıklı iletişim kurmak isteyen veliler dikkat!
Değerli okurlar, yarın TEOG Sınavı var.
Peki, sınav öncesi ve sınav sonrası nelere dikkat edilmeli?
İlki 23-24 Kasım tarihlerinde yapılan sınavın ikinci basamağı, 26-27 Nisan tarihlerinde yapılacak ve sınavında binlerce öğrenci ter dökecek.
Sevgili veliler:
Sınav öncesi çocukları olumsuz etkileyen motivasyon cümlelerini bir kenara bırakın.
Çocuğunuz için en iyisini araştırdınız, öğretmenleriyle görüşüp dönüşler aldınız, yeri geldi beslenme düzeninden tutun da giyimine kadar özen gösterdiniz ve bazen birlikte hedefler belirlendi, çatışmalar yaşandı ama artık bunları bir kenara bırakın.
Kıyaslamalara girmeyin “Sınava bir gün kaldı. Bak arkadaşların harıl harıl çalışıyor. Senin ilgilendiğin şeye bak” tarzındaki konuşmalar, çocuğumuzu demoralize eden ve aksine kaygı düzeyini arttırıcı konuşmalardır.
Artık olumlayıcı konuşmalarla motivasyonunu sağlayın.
Çocuğunuzun gerçek performansını göstermesinin önündeki en büyük engel, sınav algısının yarattığı kaygı sürecidir.
Kaygı bilişsel olarak belleği olumsuz etkiler ve var olan bilgiyi kullanmayı engeller.
Sınavın önemli olduğunu, fakat bütün hayatının bu sınava bağlı olmadığını çocuğunuza hissettirin. Onun hayatta başarılı olabilmesi için başka güçlü yanları da olduğunu hatırlatın.
Günlük alışkanlıklarınıza devam edin.
Rutini bozucu şeyler yapmayın.
Örneğin; sabah, öğle ve akşam öğünlerinde daha önce tüketilmeyen yiyeceklerden uzak durmaya özen gösterilmeli.
Sınav günü rahat ve bol kıyafetler giymeleri sağlanmalıdır.
Çocuğunuzla birlikte yapmaktan keyif aldığınız etkinliklere daha çok zaman ayırın.
Sınavın sıkça konuşulduğu olumsuz uyaranlardan medya ve sosyal çevreden uzak tutmaya çalışın.
Özellikle iki günlük sınav oturumunda yanlışlarının hangileri olduğuna bakmak ya da konuşmak yerine farklı ve sakin ortamları tercih edin.
Şu noktaya değinmek istiyorum.
Sınav sonrası süreci yönetmek de sınav öncesi süreci yönetmek kadar önemlidir. Sadece sınav süreçlerinde değil de eğitim hayatı boyunca çocuklarımızın biricik ve tek olduğunu, herhangi bir çocukla kıyaslamamamız gerektiğini unutmamalıyız.
Çocuğunuzun herhangi biri olması için onu kalıplara sokmayın.
Mutlu ve huzurlu olunan her ortamda tepkisel davranışlar sergilemesi ya da kaygı reaksiyonu üst seviyede olması zaten öngörülmez.
