Her ilişki de hatalar listesi muhakkak vardır. Sonu gelmez, sayfalarca sürer. Lakin hiç kimsenin kendi listesinden haberi dahi yoktur. Belki de kendi içine dönüp bakma gereği duymamıştır. Hatasız olduğu düşüncesi ile yıllarını geçirmiştir.
İlişkilerin ortak problemlerindendir. Suçsuz olduğuna inanmak suçun hep karşıda olduğunu düşünmek. Suçlamak suçlamak suçlamak. Hep hatalı olduğunu karşıdakine göstermeye çalışmak ilişkinin olmazsa olmazı haline gelir.
Ses tonu yüksek, suçlayıcı cümlelerini ardı ardına sıralayan tarafın sözcükleri can yakmaya devam edecektir. Suskun kabullenici taraf ise çözüm üretmeye çalışacaktır. Çözüm tam bir muamma ve imkansız görünmektedir.
İletişim kanallarını kapatmış, konuşmanın tüm içeriği suçlayıcı ve yanlış yaptığını kanıtlamaya çalışan biri karşısında yapabileceği çok birşey yoktur. İlişki, yöneten ve yönetilen düzleminde yürütülmeye çalışır. Her iki taraf yönetilmeye ve yönetmeye dair beklenti içindedir. Eşinin ona çekici gelmesinin sebebi de budur. Adına aşk denilerek başlanan lakin partnerinin yöneten ya da yönetilen biri olmasıdır ona çekici gelen şeyin sebebi.
Yönetmeyi seven ona liderlik ederek ne yapması, nasıl yapması gerektiğini söyleyen biridir. Partneri ise ardıl olmayı seven partnerinin gücüyle güçlenen biridir. Birbirlerine çekici gelmelerinin sebebi de budur. Birbirlerini tamamladıklarını düşünürler. Bu, psikolojik eksikleri tamamlamaktır. Uzun vadede mutluluk getirmeyecektir. Bir süre sonra yönetilmek, ne yapacağının, nasıl yapacağının söylenmesi üzerinde baskı kurmak olarak nitelenmeye başlanacaktır. Bu durumdan hoşnut olmadığını dile getirmeye başlayacaktır. Partneri içinde yönetebildiği biri ile birlikte olmak başlangıçta kendi gücüne güç katarken şimdi ise yönettiği kişi ona basit ve kendine layık olmayan biri gibi görünecektir.
Bu sebeplerle her iki tarafta partnerleri için hatalı olduklarını düşünecek ve birbirlerini değiştirmeye çalışacaklardır.
Ah bir değişiverse partneri her şey düzene girecektir. Yıllar boyunca sürecek kavganın sebebi de çözümü de bellidir. Herkesin kendi yanlışları ile yüzleşmeleri ve değişimi önce kendilerinden başlatmaları.
