Bir şey ne kadar ağır?
Tartarsınız..
Ne kadar uzun?
Ne kadar hızlı ?
Ölçersiniz...
Peki siyasi partilerin gücü?
Onu da seçim sonuçlarıyla ölçersiniz.
Ama bu günümüzde bu mümkün değil artık.
Partiler seçim öncesi yaptıkları ortaklıklarla tek parti çatısı altında seçime katıldıklarından, ortaklardan kime ne kadar oy verildiğini bilmek mümkün değil.
Bir yerde ölçü yoksa iş göz kararına ve tahmine kalır. Tarafların üzerinde uzlaşacağı bir somut veri yoksa pazarlık daha zorlu, uzlaşı daha güç olur.
AKP ve MHP yerel seçimler için uzlaşınca, başarı isteniyorsa diğer partiler için birliktelik kaçınılmaz oldu.
Ama bu hiç de kolay değil.
Partilerin kendi iç dinamikleri bu birlikteliği zorlaştırıyor.
Aday adayları ve onların çevresindekiler ile belediye meclis üyelikleri için beklentisi olanlar öncelikle kendi hesaplarına uygun gelen çözüm önerileri yapıyorlar ve bunu güçleri yettiğince dayatıyorlar.
Oysa kritik seçimlerin öncesinde yöntem bu olmamalı.
Konuyu Denizli özeline indirgemeden önce büyük resme bir bakmak gerekiyor.
Mart seçimlerinde İstanbul ve Ankara iktidar için büyük önem taşıyor.
Üç büyük sehirin kaybedilmesi hem stratejik hem moral olarak parti kadrolarında çöküntü yaratır. Muhalefet için ise hem büyük bir güç kazanımı hemde paha biçilmez büyüklükte bir moral deposu olur.
AKP nin İstanbul ve Ankara’yı yerelde kazanarak, buradan aldığı güçle bunu ulusallaştırdığını dikkate alırsak, muhalefet için İstanbul ve Ankara’nın önemi daha da belirginleşir.
CHP bu durumda stratejisini İstanbul ve Ankara’yı almak üzere kurgulamalı ve tüm hesaplarını ve pazarlıklarını bunun üzerinden yürütmelidir.
İYİ Parti ise, İstanbul, İzmir ve Ankara’da vereceği katkı karşılığında fazla oy aldığı, hatta milletvekili çıkardığı birkaç büyükşehirde CHP’den alacağı destekle seçim kazanıp, siyaset sahnesinde kalıcı olduğunu kanıtlamak istemektedir.
İşbirliği kaçınılmazsa karşılıklı özveri de kaçınılmazdır.
Kaldıki uzlaşılamaması ve ayrı ayrı seçime girilmesi halinde seçimlerden sonra hem CHP hem İYİ Parti açısından kaos yaratacak bir sonuç çıkacağı açıktır.
Günlerdir tepki gösteren, sosyal medyadan parti üst yönetimini adeta tehdit edenlerin konuya biraz daha yukarıdan ve biraz daha bütünlüklü bakması gerektiğini düşünüyorum.
Halk arasında, 'Ortak inekten ayrı buzağı iyidir' derler.
Ama yanlıştır.
Şimdi herkes ortak inekten yana tavır koymalıdır.
Şimdi kazan kazan zamanıdır.
Yoksa atı alan Üsküdarı gene geçer...
